Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bu sergi kulüplerimizden, futbolcularımızdan, arşivlerden toplanan eserlerin, belgelerin bir araya getirilmesi ile ortaya çıktı. Pek çoğunuzun ilk kez göreceği bu eser ve belgelerin zenginliği futbolumuzdaki derinliğe de işaret ediyor.
İnsanları ayrımlardan bağımsız hale getiren futbolun kuşatıcılığıyla karşılaştırılabilecek pek az şey vardır.
Sergimiz futbol kardeşliktir temasıyla oluşturuldu. İnsanları renk, köken, inanç, cinsiyet gibi ayrımlardan bağımsız hale getiren futbolun kuşatıcılığıyla bir araya getirebilecek çok az şey vardır. Nesilden nesile miras kalan futbol birikimimize sahip çıkmak hepimizin görevidir. Serginin hazırlanmasında emeği geçen arkadaşlarımızı tebrik ediyorum.
Tabii futbol deyince bizim dünyamızda ayrı bir pencere açılır. Kağıttan futbol toplarını yaptığımız taşlardan iki tane kale direği oluşturduğumuz… Bütün bunların yanında şimdiki futbol topları nerede? Oralardan artık buraya geldik. Futbolla hem oyuncu hem seyirci olarak ilgilenmiş bir kadeşinizim. Futbol aşkımızdan geriye kalan tek şey çalımlarla, asistlerle, şutlarla olursa gollerle 90 dakika sığdırılmış görsel şölenlerdir.
Bizim dönemimizde öyle futbolcular vardı ki onları sadece golleriyle değil tavazu ve takım arkadaşlarıyla olan örnek ilişkileriyle yad ediyoruz. Dünyanın belki de en kabiliyetli oyuncularından olan Lefter üstadımızı seyrediyorduk. Lefter dediğiniz zaman, tüm takımların tarftarlarınca futbolun ordinaryusu olarak anılıyordu. Baba Hakkı, futbolcuların tamamının ağabeyi olarak görülüyordu. Metin Oktay ayrı bir ünvanı hak etmişti. Futbol endüstrisi büyüdükçe bu vasıfları başka önceliklerin aldığının farkındayız.
Mahallelere kadar uzanan bir altyapı seferberliği gerçekleştirdik. Seyirci kapasiteleri 10 bin ile 70 bin arasında değişen 36 stadyum yaptık. Çocuklarımızı spora yönlendirecek çalışmalar yapıyoruz. Futbolun insan fıtratında var olan görsel zevkini tatmin ederken dostluk iklimini güçlendirecek özelliğini de destekliyorum.”
