Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bu mübarek ayın milletimizle birlikte tüm İslam dünyasına, tüm insanlığa huzur ve esenlik getirmesini diliyorum. Bu sene milletçe bir tarafta on bir ayın sultanı ramazana ulaşmanın sevincini diğer tarafta deprem felaketinde 50 bini aşkın canımızı yitirmenin hüznünü birlikte yaşıyoruz. Ülkemizin 11 vilayetindeki 14 milyon vatandaşımızın hayatını alt üst eden depremler sadece afetzedelerimizin değil 85 milyonun hepsinin yüreğine kor ateş gibi düştü.
Cumhur İttifakı’ndaki ortaklarımızla beraber dün ve önceki gün Kahramanmaraş ve Hatay’ı tekrar ziyaret ettik. Hem deprem konutlarının temelini attık hem de iftarımızı afetzede kardeşlerimizle birlikte açtık. Pek çok zorluğa rağmen Maraşlı ve Hataylı vatandaşlarımızın hayata yeniden tutunma azmine bizzat şahit olduk. Temelini attığımız konut projelerinin yeşeren umutları daha da güçlendireceğine inanıyorum.
Hepimizin depremzedelerimizin yanında olması, bu zor günlerinde onları yalnız bırakmaması gerekiyor. İlim Yayma Vakfımızın deprem anından itibaren sergilediği dayanışmayı ramazan ayında artırarak devam ettirdiğini görüyorum. Temel ihtiyaç maddelerinin temininden, konteyner kurulumuna, iftar ve sahur sofralarından öğrencilerimize yönelik barınma ve burs imkanlarına kadar geniş bir yelpazede yaptığınız çalışmaları takdirler karşılıyorum.
Bizler paylaşmanın bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir milletin, bir ümmetin mensuplarıyız. Bizler komşusu açken tok yatmayı zül sayan bir medeniyetin müntesipleriyiz. Bizler ramazan ayı geldiğinde çokça infak yapan, ümmetine de infakı artırmayı tavsiye eden bir peygamberin ümmetiyiz. Bizi biz yapan bu kadim değerler sınırlarımız içinde ve dışında hamdolsun milletimiz tarafından halen çok güçlü bir şekilde yaşatılıyor.
Tek parti faşizmi özlemiyle yaşayan hatta Allahu Ekber lafsına bile tahammül edemeyen bir avuç kendini bilmezin sizlerin bu samimiyetinden rahatsızlık duyduğunun farkındayız. Milletin derdiyle dertlenmeyen milletin ruh kökünden beslenmeyen, hayırlı hiçbir iş yapmadıkları gibi yapılmasını da istemeyen bu asalakları kendi hırsları ve ihtirasları ile baş başa bırakıyoruz.
Deprem bölgesinde yaşayan kardeşlerimiz başta olmak üzere insanımız kimin hangi niyetle hareket ettiğini, kimin ne yaptığını gayet iyi görüyor. Vatandaşlarımızın cansiperane çalışmalarınız dolayısıyla sizlerle birlikte tüm vakıf, dernek ve ilim irfan kuruluşlarımıza dua ve teşekkür ediyor.
Tam yarım asırdır her biri milletimizin göz aydınlığı olan binlerce genç bu çatı altında ilimle, irfanla, hikmetle yoğurularak hayata hazırlanıyor. Vakfımızın tedrisatından geçen pek çok kardeşimiz yıllardır bürokraside, iş dünyasında, sivil toplumda veya dünyanın farklı köşelerinde sizin en hayırlınız insanlığa en faydalı olandır inancıyla insanlığa hizmet ediyor.
Şu anda kişi başı milli gelir 10 bin 650 dolara yükseldi. Daha da artacak. Türk Devletleri Teşkilatı’nın kuruluşundan yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarının korunmasına kadar pek çok imkansızı başardık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere hayata geçirdiğimiz reformlarla Türk siyasetinde tarihi bir değişim gerçekleştirdik.
1999 Depremi sonrası memur maaşlarını ancak IMF kredileriyle ödeyebilen bir Türkiye’den bugün hem depremin yaralarını saran hem de işçisine, memuruna, emeklisine her türlü desteği veren bir ülkeye kavuştuk. İşte sizler de görüyorsunuz hem asrın felaketiyle mücadele ediyor hem de asrın projelerini tek tek gerçeğe dönüştürüyoruz.
Milletimizin 600 yıllık hayali olan Türkiye’nin otomobili Togg’un teslimatları başlıyor. Ülkemizi bir üst lige çıkaracak milli muharip uçağımız başta olmak üzere pek çok savunma ürününü tamamlama yolunda hızla mesafe alıyoruz.
Rabbime hamdolsun o gün spikerliğini yaptık daha sonra Ayasofya’yı açacak olan imzayı da bizler attık. 86 yıllık hasretin ardından Sultan Fatih’in vasiyetine uygun şekilde asli kimliğine tekrar kavuşturulmasını, milletimize vurulan pranganın parçalanıp atılması olarak görüyorum. Fetih yadigarı Ayasofya’yı tekrar ezanı muhammedilerle buluşturmakla Türkiye siyasi ve ekonomik bağımsızlığını küresel ölçekte tescillemiştir.
Bugün 14. şehadet yıl dönümü olan ilahi kelimetullah ve nizamı alem davalarının yılmaz savunucusu örnek mücadele ve erdem insanı Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi de rahmetle anıyorum.
Elbette her seçim önemlidir ama 14 Mayıs seçimleri hem içerdeki saflaşmaların maiyeti hem de bölgesel ve küresel gelişmelerin nezaketi bakımından tam manasıyla tarihi bir yol ayrımına dönüşmüştür. Bu hakikati sadece biz değil Türkiye ile ilgili hesabı olan herkes görüyor. Terör örgütlerinden küresel menfaat odaklarına kadar tüm şer şebekeleri 14 Mayıs’a kilitlenmiş durumda.
Ülkenin kaderini koltuk kavgasından başlarını bir an olsun kaldırıp bırakın afet bölgesine etraflarına bile bakmayan vicdan yoksunu bu zihniyetin insafına terk edemeyiz. Üç, beş oy daha fazla kapmak için bölücü örgütün siyasi uzantıları dahil tüm marjinal yapılarla iş tutmaktan çekinmeyenleri bu milletin geleceğini emanet edemeyiz.”