Erdoğan'ın konuşmasından abzı satır başları şöyle:
"Sevgili Diyarbakırlılar bacımız tacı kıymetli hanımefendiler geleceğimizin teminatı sevgili gençler, aziz kardeşlerim. Sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Son günlerine yaklaştığımız Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum.
Önümüzdeki hafta olacak bayramınızı şimdiden kutluyorum. Dünyalar güzeli Dicle'nin incisi Diyarbakır'da sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Bu şehrin her taşında medeniyet var. Dicle'nin ve Fırat'ın coşkusu bu şehrin her karış toprağında kendini belli ediyor. Karşımdaki muhteşem topluluk bunu haykırıyor. Kardeşliğin, barışın timsali olan bu şehrin başı hep dik durmuştur. Bu şehri her şeyiyle seviyoruz. Diyarbakır'ın tüm ilçelerini sokaklarını ayrı ayrı selamlıyorum.
Diyarbakır 40 yıldır ekmeğine göz koyanlarla mücadelesini sürdürüyor. Geçmişte yapılan zulumler oldu mu? Elbette oldu. Eski Diyarbakır cezaevi bunun şahitlerinden değil mi? Kürt kardeşlerimi sokağa dökerek 51 yavrumuzu Diyarbakır'da öldürmediler mi?
Şimdi bu Selo nerde? Yasin Börü yavrumuzu bunlar şehit etmediler mi? Yavrularımızın üzerinden arabalarla geçmediler mi? Bunların derdi Kürt değil, bunlar katil, bunlar terörist…
Bu teröristlere 14 Mayıs'ta gerekli dersi vermeye var mıyız? Evlat hasretiyle yanan Diyarbakır annelerine bile tahammül edemeyenlerin insanlıkla ilgisi yoktur. Kollarına kim girerse onun çıkarı için kendi toprağına silah doğrultana başka ne denir?
Eğer öyle olmasa çözüm sürecinde uzattığımız eli ısırmazlardı. Derdi Kürt kardeşlerimizin hakkı, hukuku olanın yapacağı iş, silahı bırakıp bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olarak ortak geleceğimizdeki yerini almaktır. Ama öyle yapmadılar.
Bunların siyasi parti kisvesi altında çalışan uzantıları da aynıdır. Bu milletin değerlerine düşmanlık yapanların Diyarbakır'a hizmet gibi bir derdi olabilir mi?
Bunlar Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçırmadı mı? Orda bunları taciz etmediler mi? Ne diyorlar, Kandil'den Bay Bay Kemal'i destekleyeceklermiş. Bunlara gereken dersi 14 Mayıs'ta vermeye hazır mıyız?
Üstelik bir de gittiler bu ülkede Kürt kardeşlerimize en çok eziyet eden parti CHP'nin masasına yancı yazıldılar. Kendi insanımızdan, kendi gücümüzden başka bize hayrı dokunanın olmayacağını hep birlikte yaşadık, gördük.
Bizim derdimiz evlatlarımızın geleceğidir. Diyar diyar şu alemi dolaşsam, Diyarbakır gibi diyar bulunmaz. Biz böyle görüyoruz.
Biz bu coğrafyada ilelebet kardeşçe yaşamayı sürdüreceğiz. Tüm hesapların buna göre yapılmasını istiyorum. Milletimizin geleceğinde ne sokaklarında beyaz Torosların gezdiği ne de dağlarında eli kanlı canilerin cirit attığı bir Türkiye fotoğrafına asla yer yoktur.
Temel hakların yok sayıldığı bir Türkiye'ye rıza göstermedik. Biz 85 milyonun kardeşlik içinde birlik, dirlik, beraberlik içinde yaşadığı özgür bir Türkiye istiyoruz.
Biz milletimizde işte bu istikamette durmak yok, yola devam diyerek buralara geldik. Ne darbecilerin silahına, ne terörün alçakça saldırılarına boyun eğdik. Milletimizden aldığımız destekle her mücadeleden alnımızın akıyla çıktık. Şimdi yeni bir dönemin eşiğindeyiz.
Cumhuriyetimizin ilk asrını geride bırakıyoruz. Geçtiğimiz 21 yılda kazandırdığımız demokrasi katılımlarıyla birlikte bu dönemin eksiklerini telafi ettik. Türkiye Yüzyılı'nı başlatıyoruz.
Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasayı beraberce yapalım. Bu çağrım 85 milyonun tamamınadır.
Bu Türkiye'de faili meçhule, tehdide, tedhişe yer yoktur. Bu, Türkiye vatandaşlarının güvenliğiyle hak ve özgürlüklerini aynı anda sağlayan bir Türkiye'dir. Milletimizle işte bu istikamette durmak yok yola devam diyerek bugünlere geldik.
Rabbimize olan güvenimiz ve milletimizden aldığımız destekle girdiğimiz her mücadeleden alnımızın akıya çıktık. Yeni bir dönemin, yeni bir mücadelenin yeni bir asrın eşiğindeyiz.
Cumhuriyetimizin ilk asrını eksiği, fazlası, günahı ve sevabıyla geride bırakıyoruz. 21 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde hamdolsun bu dönemin eksiklerini önemli ölçüde telafi ettik. Artık Türkiye Yüzyılı'nı başlatıyoruz.
Türkiye Yüzyılı'nı Diyarbakır'la beraber inşa edeceğiz. Milletimizi hayalleriyle beraber buluşturacağız. Ülkemizin huzuruna ve refahına göz dikenlerini beraber püskürteceğiz. Yönümüzü hakka ve hakikate yönelterek 14 Mayıs'ta yeni bir milli irade destanını inşallah beraber yaşayacağız.
Bu ülkenin tüm insanlarının hayallerini kucaklayan yeni, sivil anayasayı beraberce yapalım. Bu çağrım Diyarbakır'la birlikte 85 milyonun tamamınadır. Bu çağrım kendisinin ve evladının geleceği için endişe duyan herkesedir."