Uzun zamandır Millet ittifakının adayının kim olduğu tartışılıyor. Özellikle de Cumhur ittifakı ve havuz
medyasının merakını cezbediyor bu husus.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kızılcahamam'da düzenlenen "MYK, MDK ve Milletvekilleri" ortak
toplantısında, "Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ilk Cumhurbaşkanıdır ve tekrar
aday olmasının önünde de herhangi bir engel bulunmamaktadır" dedi. Ama
Bahçeli'nin bu cümlesinin hukuki olarak geçerliliği söz konusu değildir:
Anayasa'da, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" diye bir kavram kesinlikle yoktur…
Bu kavram bizzat Bahçeli tarafından 2016 Anayasa değişikliği için dillendirilen varlığıyla onur
duyduğumuzAna yasa Mahkemesi Emekli Asil Üyesi Fakülteden Hocam Sayın Prof. Dr. Fazıl Sağlam’ın
ifadesi ile yapay bir terimdir. 1982 anayasası yürürlüktedir, yeni bir anayasa yoktur, anayasanın
değişen bazı maddeleri vardır.
Cumhurbaşkanının 5 yıllığına en fazla 2 kez seçimini düzenleyen 101. madde 2007 anayasa
değişikliği ile yürürlüğe girmiş, 2010 ve 2017 anayasa değişikliğinde aynen korunmuştur.
Bahçeli diyor ki;
– "Cumhurbaşkanı'nın en az üç dönem seçilebilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemenin yapılmasına
var gücümüzle çalışır, bunu da başarırız.
Hiç kimse bulanık suda balık avlamasın, kutuplaşmadan rant devşirmenin hevesine kapılmasın, Sayın
Erdoğan'ın önünü keseceğini zannetmesin, ham hayal peşinde de koşmasın.” Peki; AKP Genel
Başkanının önümüzdeki seçimde aday olması hiç mi mümkün değil? Elbetteki mümkün. Bahçeli'ye bir
Hukukçu olarak önerimde şunlardır:
– Meclis'te, "Erken Seçim" kararı çağrısı yapın ki Erdoğan 3. kez aday olsun.
– Çünkü Erdoğan'ın 3. kez aday olabilmesi için yasa değil anayasa değişikliği şarttır.
– Anayasa değişikliği için; Referanduma gidilmesi Meclis'te en az 360 oyla kabul edilmesi ile doğrudan
kabulüne ise en az 400 oy gerekir.
– Cumhur İttifakı'nın Meclis'teki sandalye sayısı Bahçeli ne kadar destek verirse versin yetmemektedir.
– Ki erken seçim için tüm muhalefet partileri Meclis'te destek vereceklerdir.
Yüksek Seçim Kurulu'nun 4 Temmuz 2018 tarihli ve 952 numaralı kararı özetle şöyle;
– "6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununun 20. maddesinin birinci fıkrası gereğince;
– Geçerli oyların salt çoğunluğunu alan Recep Tayyip Erdoğan'ın 13. Türkiye Cumhurbaşkanı
seçildiğinin tespitine ve adına Yüksek Seçim Kurulu'nca tutanak (mazbata) düzenlenmesine…"
TBMM başkanlığı YSK'nın bu kararına özetle şöyle itiraz eder;
– "Başkanlığımız "13" rakamına, Cumhurbaşkanlığı görevi yapan kişi sayısının hesabından veya
Cumhurbaşkanı seçim sayısı hesabından ulaşılamadığının görüldüğü, bu sebeple "13" rakamıyla ilgili
tereddütler hasıl olduğundan, konunun tekrar değerlendirilerek oluşan tereddüdün ortadan
kaldırılması…"
Yüksek Seçim Kurulu 2 gün sonra 954 numaralı kararı özetle şöyle düzenler:
– "13." ibaresinin kaldırılmasına ve tutanağın buna göre düzenlenmesine…"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 4 kez, İsmet İnönü ve Celal Bayar 3'er kez ve Recep Tayyip Erdoğan 2 kez
Cumhurbaşkanı seçildiğinden Meclis bu düzenlemeyi ister.
Gerek Meclis, gerek YSK, Erdoğan'ın Haziran 2018'deki seçiminde kesinlikle şu ifadeleri kullanmadılar:
– Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi…
– Recep Tayyip Erdoğan ilk kez seçildi…
Şimdi gelelim
21 Ocak 2017'de "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında değişiklik yapılmasına dair 6271 sayılı kanun" ile
getirilen hükümlere;
MADDE 18 – Bu Kanun ile Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110,
111, 112, 113'üncü maddelerinde yapılan değişiklikler; (konuyla ilgisiz maddelere yer vermedim)
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı
tarihte,
Dikkatinizi çekerim; 101. madde kesinlikle yok…
b) 75, 77, 101 ve 102'nci maddelerinde yapılan değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük
Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101'inci maddesinin son fıkrasında yer alan "Cumhurbaşkanı
seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir" ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde, yürürlüğe girer
ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır. Altını bir kez daha çizerim; (b) şıkkında 101. madde
için, "yapılan değişiklikler" hükmü vardır ki;
Anayasa'nın 101. maddesinde yer alan şu hüküm 2007 anayasa değişikliği ile yapılmış, 2010 ve 2017
anayasa değişikliklerinde de aynen kalmıştır:
– Madde 101: Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı
seçilebilir.
Tekrar ifade ediyorum; (c) şıkkında ise, 101'inci maddesinin son fıkrasında yer alan "Cumhurbaşkanı
seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ibaresinin ilgası…" hükmü vardır…
TBMM Başkanı Mustafa Şentop dedi ki;
– "Hukuken hiç bir tartışma yoktur. 3 değil 2 kez adaylık söz konusudur. Hukuki boyutuyla ilgili olarak
akademik çalışmayı ben yayınlayacağım. Hukuki sorun olmayacağını, tartışmaların bilgi eksikliğinden
kaynaklandığını söyleyebilirim."
TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve MHP lideri Devlet Bahçeli'ye diyorum ki;:
Anayasa'da ve yasada Erdoğan'ın zamanında yapılacak seçimde 3. kez aday olabileceğine dair tek bir
hüküm kesinlikle yoktur.
Ümit ediyorum ki
– "YSK Erdoğan'ın 3. kez adaylık başvurusunu kabul eder.” Diye düşünüp, Plânlarını da buna göre
yapmıyorlardır Zira; inancım ve beklentim o dur ki;
YSK'nın hâkimleri de bu hukuki durumu bilirler ve asla anayasayı çiğnemezler…
Tek çare vardır;
– Erken Seçim…
6 partinin 12 Şubat'ta yapacağı "Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim" zirvesi için de liderlere çağrım var:
– Sizlerden; Anayasaya sahip çıkmanızı, Mahallî idareler seçiminde gösterdiğiniz azim ve kararlılığı yine
göstermenizi bir vatandaş olarak beklerim.