Reuters haber ajansının bildirdiğine göre, 8 Ocak’tan itibaren, Çin’in COVID-19 salgınıyla mücadele tedbirlerini daha da gevşetmesiyle birlikte çok sayıda Çin vatandaşı, giderek yaklaşan Bahar Bayramı tatilinde yabancı ülkelerde seyahat edebilecek. Singapur, Tayland, Hollanda, Yeni Zelanda ve Endonezya dahil birçok ülke, Çinli turistleri dört gözle bekliyor.
Çin’de salgınla mücadele önlemlerinin gevşetilmesi nedeniyle, uluslararası kamuoyunun küresel ekonominin canlandırılması ve personel değişiminin artmasına yönelik beklentisi de arttı.
Tayland Kamu Sağlığı Bakanı Anutin Charnvirakul, Çinli turistlerin gelmesinin Tayland ekonomisinin canlanması için büyük önem taşıdığını belirtti.
İngiliz basınına göre, salgının başlamasından bu yana geçen 3 yılda dünya ekonomisinde büyük resesyon yaşandı. Çinli turistlerin dış seyahatinin normale dönmesi, turizm kaynağına sahip olan ülkelerin ekonomisine büyük güç katacak.
Diğer yandan ABD başta olmak üzere bazı ülkeler, Çinli turistlere yönelik sınırlayıcı önlemler alacaklarını ilan etti.
Washington yönetimi, ABD’li vatandaşları korumak için ciddi salgınla mücadele önlemlerini almak zorunda kalacaklarını belirtti.
İnsan sormadan edemiyor; Delta gibi ölümcül varyantlar ABD’de yayılırken, Washington yönetimi kendi vatandaşlarını korumak için niye ciddi salgınla mücadele önlemleri almadı? Halihazırda ABD’de ortaya çıkan XBB varyantı dünya çapında yayılıyor. Washington yönetimi XBB varyantının başka ülkelere yayılmasını önlemek için ne gibi önlemler alıyor?
Salgının başlamasından bu yana, ABD yönetimi salgınla mücadele sorumluluğunu Çin’e yüklemek için elinden geleni yaptı.
ABD’nin eski başkanı Donald Trump COVID-19 virüsünü “Çin Virüsü” olarak nitelendirdi. Beyaz Saray Çin’de uygulanan sıfırlama politikasını her fırsatta sert bir dille eleştirdi. Şimdi ABD yönetimi Çin’de salgınla mücadele önlemlerinin gevşetilmesinin başka ülkelere riskler getirebileceğini savunuyor. Aslında ABD’ye göre, Çin ne yapıyorsa o yanlıştır! ABD salgınla mücadele çalışmalarında bilimsel ilkeleri izlemek yerine konuyu siyasi çekişmelere alet etmeyi seçti. ABD’nin amacı, Çin’in uluslararası toplumdaki etkisinin azaltılması ve Çin’in imajının karalanmasıdır.
ABD Dış İlişkiler Konseyi’nin(CFR)küresel sağlık konusundan sorumlu araştırmacısı Huang Yanzhong yaptığı açıklamada, “Çinli turistlerin bir tehdit olarak değerlendirilmesi mantıklı değildir. Şu ana kadar, Çin’de yeni bir varyantın ortaya çıkmasıyla ilgili kanıt bulunmadı. Şu an, dünya ülkelerinin çoğunluğunda salgınla birlikte yaşama gerçekleştirildi. Bu yüzden, Çinli turistlerin dış seyahati başka ülkelerde vakaların artmasına sebep olmayacak” ifadelerini kullandı.
Salgının başlamasından bu yana, Çin hükümeti Dünya Sağlık Örgütü’yle sıkı teması korudu ve salgınla ilgili bilgileri saklamadı. Çin hükümeti salgın gelişmelerine göre salgınla mücadele önlemlerini düzenledi. Çin’de salgınla mücadele önlemlerinin gevşetilmesi, Çin vatandaşları ile yabancılar arasındaki değişimi kolaylaştırdı ve küresel ekonominin gelişmelerine katkıda bulundu. ABD yönetiminin Çinli turistlere karşı aldığı önlemler, tam anlamıyla bir siyasi virüstür.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu