ABD, İngiltere ve Avustralya liderleri, AUKUS adı altında yeni bir güvenlik iş birliği kurulduğunu ve bu kapsamda ABD ile İngiltere’nin Avustralya ile nükleer enerjili denizaltı teknolojisini paylaşacağını duyurdu.ABD Başkanı Joe Biden’ın Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısına İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avustralya Başbakanı Scott Morrison da katıldı. İsmi AUKUS(üç ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltması) olarak tanıtılan proje kapsamında ABD Başkanı Biden, yaptığı konuşmada Avustralya ve İngiltere ile ortaklıklarının uzun yıllara dayandığını belirtti. 21. yüzyılda karşılaşılan zorluklarla da birlikte mücadele edeceklerini ifade eden Biden, AUKUS anlaşmasıyla faaliyetlerini Hint-Pasifik bölgesine yoğunlaştıracaklarını bildirdi.Hint-Pasifik bölgesindeki mevcut durumun da bu 3 ülkenin iş birliği yapmasını gerektirdiğini vurgulayan Biden, “Şu anda bölünmemiz ya da birbirimizden ayrışmamız için mantıklı bir neden yok.” değerlendirmesinde bulundu.Ortak açıklamada, Hint-Pasifik, “çözülmemiş toprak anlaşmazlıkları, terör tehditleri ve organize suçlar dahil potansiyel parlama noktalarına sahip bir bölge” olarak tanımlandı.
Biden, “AUKUS altında en kilit proje olarak, Avustralya’nın konvensiyonel silahlı nükleer enerjili denizaltı edinmesi için istişareleri başlatıyoruz. Burada nükleer silahlı denizaltından değil, nükleer reaktörlerle çalışan konvensiyonel silahlı denizaltılardan bahsediyoruz. Bu teknolojinin güvenli olduğu doğrulandı. ABD ve İngiltere on yıllardır bunu kullanıyor.” ifadesini kullandı.Amaçlarının “mümkün olan en erken tarihte” Avustralya’nın bu imkanı kullanabilir hale gelmesi olduğu vurgulanan metinde, savunma anlaşmasının ayrıca siber alandaki kapasiteler, yapay zeka ve ek denizaltı kapasiteleri üzerine de odaklanacağı kaydedildi.
Anlaşma Çin’e karşı yapıldı
Bu ülkeler, anlaşmanın, Çin’in büyüyen bir askeri varlığa sahip olduğu Hint-Pasifik bölgesindeki çıkarlarını savunmak için hayati öneme sahip olduğunu düşünüyor. Anlaşma nedeniyle Avustralya’nın Fransa’yla denizaltı yapma anlaşmasının iptali de gündeme geldi. Avustralya basınında çıkan haberlerde, 2016 yılında imzalanan ve 12 denizaltı yapılmasını öngören ve 50 milyar Avustralya doları tutan anlaşmanın iptal edileceği belirtildi. Çin’in artan etkisine karşı İngiltere’ye ait HMS Queen Elizabeth uçak gemisi, geçen hafta Hint-Pasifik bölgesine konuşlandırılmıştı.
Johnson: AUKUS hiçbir güce karşı yapılmadı
ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan güvenlik anlaşması AUKUS’a ilişkin parlamentoda konuşan İngiltere Başbakanı Johnson anlaşmanın hiçbir güce karşı olma amacı taşımadığını söyledi.Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İngiltere Başbakanı Johnson, anlaşmanın, “doğal müttefik” olduğunu söylediği üç ülkeyi her zamankinden daha fazla birbirine yakınlaştıracağını belirterek, “Bu ortaklık, çıkarlarımızı savunmak ve haklarımızı korumak için giderek daha hayati hale gelecek.” dedi.
Fransa’dan Avustralya’ya sert tepki
France Info kanalına konuşan Le Drian, Avustralya Başbakanı Scott Morrison Fransız Naval şirketinden 12 denizaltı alınmasını iptal edip ABD ve İngiltere ile nükleer enerjili denizaltı inşa etme konusunda anlaştıkları açıklamasına sert tepki gösterdi.Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian , Avustralya’nın Fransa’dan denizaltı alımını iptal ederek ABD ve İngiltereile nükleer enerjili denizaltı inşa etme konusunda anlaşmasına, “sırtımızdan vurulduk” tepkisini verdi.
Açıklamada, “Beş yıl boyunca hem Fransa’daki hem de Avustralya’daki Naval Group ekipleri ve ortaklarımız ellerinden gelenin en iyisini yaptılar ve Naval Group tüm taahhütlerini yerine getirdi. Bu, Naval Group için büyük bir hayal kırıklığı.” ifadesi kullanıldı.
AUKUS projesi üç ülke için önemli bir proje ve belli bir süre gündemden düşmeyecek gibi gözüküyor. Ayrıntılarını ilerleyen zamanlarda daha net göreceğimiz bu projenin Çin’e karşı bir ittifak olduğuaşikar. Çin’in askeri varlığına karşı alınabilecek önlemlerin çoğubu projede mevcut ve ABD, İngiltere ve Avustralya için hayati bir öneme sahip olduğu ortada. Her ne kadar Johnson bu ittifakı, “doğal müttefik” olarak tanımlasa da bu ortaklık büyük çıkarlar barındırmakta. Fransa’nın Avustralya hakkında yaptığı “sırtımızdan vurulduk” açıklaması bu gerginliğin uzayacağının göstergesi gibi.Çin’in artan askeri varlığı batı ülkelerini endişelendirmeye ve harekete geçirmeye devam edecektir. Liderler, Çin’e doğrudan atıfta bulunmasa da uzman görüşleri bu konuda gayet net.