CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Almanya’nın gri pasaport skandalı ardından aldığı diplomatik, gri ve yeşil pasaporta kısıtlama kararını eleştirdi. Ağbaba, “AKP’li belediyeler eliyle yurtdışına gri pasaportla insan kaçırmanın bedelini tüm Türkiye ödüyor” dedi.
Almanya, gri pasaport skandalının ardından, “Bundan sonra Almanya vizesi istemeyen tüm diplomatik pasaportlarla gelenlerden de geliş nedenini gösteren ek belgeler, kısıtlamalara karşı istisnayı kanıtlayan belgeler istenecek” şartını getirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Almanya’nın diplomatik, gri ve yeşil pasaporta kısıtlama getirmesine ilişkin açıklama yaptı. Ağbaba, ülke itibarının AKP’li belediyeler ve iktidar eliyle ayaklar altına alındığını söyledi.
Sözcü’den Evren Demirdaş’ın yaptığı haberde; AKP’li belediyelerin eliyle işlenmiş suçun bedelini 84 milyonun ödemek zorunda bırakıldığını belirten CHP’li Veli Ağbaba, şu şekilde açıklama yaptı;
“AKP’li belediyelerin maddi çıkar karşılığında yurtdışına insan kaçırma skandalı üzerine çokça konuşuldu. Gazetelerde, ekranlarda haftalar boyunca bu konu tartışıldı. Meclis üyelerimizin vesilesiyle ortaya çıkardığımız Yeşilyurt Belediyesi’ndeki insan kaçakçılığı skandalı, AKP’li belediyelerin birçoğunda benzer uygulamaların yapıldığını ve bir insan kaçakçılığı çetesiyle karşı karşıya olduğumuzu ortaya koymuştur. Kamuoyunu aydınlatmanın yanı sıra yasama çalışmalarımızla da bu skandalı hep gündemde tutmaya çalıştık. Bu süreçte İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları ne yazık ki üç maymunu oynadı. Sorumlular, aracılarla ilgili hiçbir etkin işlem yapılmadı. ‘Soruşturma başlattık’ denilerek konunun üzeri örtülmeye çalışıldı. Biz bu skandalın bir bedeli olacağını hep söyledik. En sonunda Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından ‘yeşil, gri ve siyah’ pasaportla vizesiz gelişlerin de artık denetleneceği, sınırlarda da ek belge istenileceği belirtildi. Almanya bir tür vize benzeri uygulama getiriyor. ‘Vizesi olsa bile’ tüm pasaport sahiplerinin ziyaret gerekçelerini önceden sunacaklar belirtiliyor. İktidarın belediyeleri eliyle işlemiş olduğu suçun bedelini artık 84 milyon ödeyecek. Pasaport bir ülkenin saygınlığının, uluslararası itibarının göstergesidir. İktidarın sorumsuzluğu nedeniyle ‘bizi sürekli kıskanan’ Almanya’da dahi ülkemizin itibari yerlere düşmüştür. Valilerin, elçilik bürokratlarının uyarılarına rağmen insan kaçakçılığı için önlem almayıp aksine devam etmesine sebep olan İçişleri Bakanı, Almanya’nın bugün aldığı kararın ve ülkemizin itibarsızlaşmasının doğrudan sorumlusudur.”
İnsan kaçırma skandalının ortaya çıkması sonrasında İçişleri Bakanlığının birkaç bürokrat dışında kimseyi görevden almadığına dikkat çeken Ağbaba, “İnsan kaçakçılığı uluslararası bir suçtur. Yasalarımızda da bir şekilde yurtdışına insan kaçırmak, buna fırsat yaratmak bir suç. Kimi AKP’li belediye başkanları, bunun suç olması bir yana, bunu yaptığı için resmen gururlandı. Kimi başkanlar maddi çıkar sağladığını gizlemediler. Kamu yararı adına bile bu suçu işlediğini söyleyenler oldu. İçişleri Bakanlığı, birkaç bürokratın dışında hiç kimse görevden almadı. Dışişleri Bakanlığı ise bu skandala karşı bakanlığı uyaran personeli neredeyse cezalandırdı. Bu skandalın, suçun elbet bir bedeli olacaktı. Biz defalarca uyardık, hiçbir adım atılmayınca nihayetinde Almanya, soruşturmayı jet hızıyla başlattı ve pasaport kararı aldı.
Pasaportumuz, yani onurumuz, ülkemizin itibarı AKP’li belediyeler ve kılını kıpırdatmayan iktidar eliyle ayaklar altına alındı. Aşı krizi nedeniyle aşı pasaportuna dahil edilmediği için yurtdışına çıkamayan vatandaşlarımız, şimdi yeşil pasaportu olsa bile bir gerekçe sunmak zorunda kalacaklar. ‘Avrupa’ya vizesiz seyahat’ sözü verenler, 84 milyonu ülkeye hapsettiler. Vize serbestisi bir hayaldi, AKP iktidarda olduğu sürece hayal olarak kalmaya devam edecek” dedi.