TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yaşanan mağduriyetin giderilmesi için Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’a vatandaşların ilgili taleplerini aktaran bir mektup gönderdi. Çakırözer, aileleri mağdur eden dil sınavının online yapılması ya da ertelenmesi talebinde bulundu.
Almanya’ya aile birleşimi yaparak yerleşen vatandaşlar arasında, TC vatandaşlarının birinci sırada yer aldığını söyleyen Çakırözer, “Ailelerin mağdur olmaması için, Almanca öğrenemeyecek durumda olan eşler, Almanya’ya gelmeden önce savaş ve benzeri nedenlerle Almanca öğrenme imkanı olmayan aileler için geçerli olan ‘dil şartı aranmaması’ yönündeki kolaylık bu dönemki tüm aile birleşimi talepleri için geçerli olacak şekilde genişletilmelidir. Ya da dil sınavlarının uzaktan telefon ya da dijital ortamda yapılabilmesi sağlanmalıdır” dedi.
Alman yasasına göre, ailesini Almanya’ya getirmek isteyen kişilerin, bazı şartları yerine getirmek zorunda olduğuna değinen Çakırözer, şunları söyledi:
“Bu şartlardan biri de, Almanya’ya sonradan taşınmak isteyen eşlerin Alman diline en az A1 seviyesinde hakim olmaları ve bunu belgelemeleridir. Almanya’da yaşayan çok sayıda vatandaşımız ve Türkiye asıllı vatandaşlarınız salgın döneminde Türkiye’de uygulanan sosyal izolasyon önlemleri nedeniyle aile bireylerinin Almanca öğrenme ve sınava girme imkanları bulunmamaktadır. Türkiye’de alınan önlemler kapsamında, Almanya’ya aile birleşimi vizesi başvurusunda bulunacak Türk vatandaşlarının dil kursuna gitmesi ve dil sınavlarına girmesi mümkün değildir. Aileler bu yüzden büyük mağduriyet yaşamaktadır.
Almanya’nın Türk vatandaşlarından istediği A1 düzeyinde dil bilgisi şartının salgın döneminde yıl sonuna kadar ertelenmeli ya da online olarak yapılmalıdır. Sınavın ertelenmesi ya da online yapılması vatandaşlarımızın mağduriyetini bir ölçüde giderebilecektir. Ayrıca bu talep kesinlikle ‘Almanca öğrenilmemesi’ anlamına gelmemelidir. Elbette ki, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, anadillerinin yanı sıra, yaşadıkları ülkelerin dilini en etkili şekilde öğrenmelidir. Ancak bu dil öğrenme sürecinin, Türkiye’de, hele de mevcut şartlar altında tamamlanması çok zor görünmektedir. Vatandaşlarımız, Almanya’ya yerleştikten ve salgın tehlikesi geçtikten sonra, Almanca kurslarına kayıt yaptırarak, dil eğitimlerini tamamlamalıdır. Bu süre zarfında kendilerine online kurslardan yararlanma imkanı sunulmalıdır. Yaşadığı ülkenin dilini öğrenmeyen bir kişinin, o ülkede başarılı olma şansı yoktur. Bu nedenle, ülkemizin de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza, bu noktada her türlü desteği vermesi gerekmektedir.”
Almanya’ya aile birleşimi yaparak yerleşen vatandaşlar arasında, TC vatandaşlarının birinci sırada yer aldığını hatırlatan Çakırözer, “ 2019 yılında, Türkiye’den toplam 29 bin 188 kişi Almanya vizesi alırken, bunların 14 bin 134’ünü Almanya’da yaşayan ailesinin yanına gitme izni alan kişiler oluşturmuştur. Rakamlar göz önüne alındığında, binlerce kişiyi ilgilendiren bu düzenlemenin hayata geçirilmesi, en temel insan haklarından biri olan aile birliğinin korunması açısından çok önemlidir” dedi.
Almanya’ya yerleşmek isteyen TC vatandaşlarından istenen dil sınavı nedeniyle büyük mağduriyetlerin yaşandığını, ailelerin bölündüğünü ve eşlerin ayrı kalmak zorunda kaldığını belirten Çakırözer, “Almanya’da aile kurumu Anayasa tarafından özel bir güvence altına alınmıştır. Buna rağmen, aile birleşimi vizesi verilirken, Avrupa Birliği üyesi olmayan bazı ülke vatandaşlarına çifte standart uygulanmaktadır. Almanya’da yaşayan eşi Andorra, Avustralya, Brezilya, El Salvador, Honduras, İsrail, Japonya, Kanada, Monako, Kore Cumhuriyeti, Yeni Zelanda, San Marino veya ABD vatandaşı olanlardan dil sınavına girmeleri istenmezken, TC vatandaşlarına bu şart koşulmaktadır. Bu tutum salgın sürecinde aile birleşimi ile Almanya’ya gitmek isteyen vatandaşları mağdur etmiştir” diye konuştu.
Çakırözer, ailelerin haklı taleplerinin karşılanmasının, aile birliklerinin korunması hususunda da olumlu sonuçlar doğuracağını belirterek, söz konusu taleplerin ilgili kurumlarca bir an önce çözüme kavuşturulmasını istedi.