CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi partilere yapılan saldırıları kınayarak “Siyasi kurumlara yapılan saldırıyı kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. Böyle kabul etmemiz gerekir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te düzenlenen Belediye Başkanları Çalıştayı’nın açılışındaki konuşmasında, Milli Mücadele’nin özel şehri Gaziantep’in önemli bir sanayi, tarım ve gastronomi kenti olduğunu söyledi.
Her siyasi partinin farklı politikalarının olabileceğini, herkesin kendi politikalarını anlatarak iktidara gelme çabası gösterdiğini, halkın da kimi uygun görürse onu iktidara taşıyacağını anlatan Kılıçdaroğlu, siyasette kin, nefret, intikam duygusunun olmayacağını, siyasetin halka hizmet aracı olduğunu ifade etti. Son zamanlarda bazı siyasi partilerin binalarına yapılan saldırıları şiddetle kınadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Siyasi kurumlara yapılan saldırıyı kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. Böyle kabul etmemiz gerekir. Siyasi partilere yapılan saldırıları asla kabul etmiyoruz. İzmir’de yapılan saldırı, bir kadının hayatını kaybetmesi, Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan saldırı…. Bunları kabul etmiyoruz. Başta Gaziantepliler olmak üzere Türkiye ve tüm dünya bilsin bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin, hizmetlerin yarışmasıdır, kin, öfke, intikam duygusu değil. Vatandaşa nasıl daha iyi hizmet edebiliriz, bizim yarışımız budur. Bizim bu yarışımız Türkiye’yi aydınlığa çıkarır. Bu yarış, Türkiye’de barış ortamının, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesinin yolunu açar. Biz siyaseti böyle düşünüyoruz ve siyaset tüm provokasyonlara kapılarını kapamalıdır. En büyük görev de iktidar sahiplerine düşmektedir. İktidar sahipleri, bu konuda ellerinden gelen tüm çabayı göstermek zorundadır.”
Kovid-19 sürecinde belediyelere çok büyük görevler düştüğünü aktaran ve CHP’li belediye başkanlarının bu süreçte yaptığı çalışmalarını anlatan Kılıçdaroğlu, en küçük belediyelerinin diğer partilere mensup en büyük belediyelerle yarışmaya dahi hazır olduğunu kaydetti.
Gaziantep için özeleştiride bulundu
Konuşmasını “Biraz da özeleştiride bulunalım.” diyerek sürdüren CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Gaziantep’teyiz, milli kurtuluş destanının yazıldığı yerlerden birisindeyiz. 6 bin 317 şehidin verildiği topraklardayız, güzel şeyler yapıyoruz ama neden Gaziantep’in nüfusu artıyorken bizim milletvekili sayımız artmıyor. Kabahat kimde? Kabahat Gazianteplilerde mi bizde mi? Haşa, Anteplilerde böyle bir kabahat yok, bizde. Eksik varsa bizde, yanlışlık varsa bizde ama bu tabuyu değiştireceğim. Halka hizmeti Hakk’a hizmet gibi yapacağız. Bu tabloyu değiştireceğiz. Gazianteplilere sözüm var, ben sürekli birbiriyle kavga eden, birbirlerini yiyen bir örgüt istemiyorum. Kim kavga ederse kapının önüne koyacağım, kimse kusura bakmasın. Eğer hizmet edecekseniz, Antep burada. Gidin, benim anlattıklarımı anlatın. Gün hizmet ve çalışma günüdür. Nüfus artıyor bizim 2 milletvekilimiz var. Bir dönem burası CHP’nin kalesiydi. Celal Doğan gibi bir efsane vardı. Ne oldu da Gaziantep bizim açımızdan bu hale geldi. Kabahat, kusur, yanlışlık bizde ama düzelteceğim.”
“İlk yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta içinde siyasi ahlak kanunu sevk etmektir”
Kılıçdaroğlu, milletin takdiriyle iktidara geleceklerine inandıklarını belirterek “İktidar olduğumuzda, dostlarımızla beraber, altını çiziyorum, dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta içinde siyasi ahlak kanunu sevk etmektir.” dedi.
Kılıçdaroğlu, siyasetin kirlilikten arınmak zorunda olduğunu ifade ederek TBMM’ye gelecek milletvekilinin temiz ve dürüst olması gerektiğini dile getirdi. “Ankara’ya gidip TBMM’de milletvekili sıfatını taşıyıp ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz.” diyen Kılıçdaroğlu, yolsuzluk yapan milletvekili de istemediklerini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu ülkenin İçişleri Bakanı kalkar devletin televizyonunda şu açıklamayı yapar, ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriyorlar.’ Kim bu siyasetçi, kim bu ahlaksız adam. Her ay 10 bin dolar kim veriyor? Yeraltı dünyası, çeteler veriyor. Çetelerden beslenen bir siyasetçinin memlekete, millete faydası olur mu? Kim bu siyasetçi halen belli değil. Soruyorum, İçişleri Bakanına, kim bu? ‘Açıklamam, savcıya söyleyeceğim.’ Git savcıya, savcıya da gitmiş. Meclis Başkanına da söyledim. Sen TBMM’nin başkanısın, bu parlamentoda görev yapan milletvekillerinin şerefi, onuru var. Kim bu adam çıkartın ortaya. ‘Mektup yazdım’ dedi, güzel. Cevap vermiş o da güzel ama isim yok. Yav siz milleti mi kandırıyorsunuz ? Bir sahtekarı korumak en büyük sahtekarlıktır. Rüşvetçiyi korumak rüşvetçiyle yan yana durmak demektir. Ben bekledim ki atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırıp ‘Gel kardeşim ya sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarıyla oynuyorsun…’ Ayda 10 bin dolar rüşvet alan bu siyasetçi kim, sorsun. Sormuyor bu soruyu. Devletin savcıları dut yemiş bülbül gibi. Bu kirlilikten Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin arındırılması lazım.”
Kılıçdaroğlu, temiz siyaset için en büyük desteği vatandaştan beklediğini aktardı. CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisi olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Birincisi bayraktır, ikincisi vatandır. Bayrak ve vatan konusunda hiçbir tartışmaya asla yaklaşmayız ve bu tartışmalar asla kabul edilemez.” dedi.
Kılıçdaroğlu, devleti temsil eden ancak rüşvet alan kişilerin arabalarında bayrak taşımasına tahammül edemediklerine işaret ederek “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, dostlarımızla beraber, ilk bir hafta içinde o rüşvetçi büyükelçilerin tamamını Türkiye’ye çağıracağız.” ifadesini kullandı.
Projeleri anlattı
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ekonomi alanında yapacaklarına değinerek “İktidarımızın ilk 6 ayında çok büyük bir değişimi Türkiye’de herkes görecek. Namuslu, ahlaklı ve insandan yana siyaset nasıl olurmuş, millette hizmet nasıl olurmuş bunları görecek.” diye konuştu.
Sosyal devletin önemli olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, gelir dağılımının dengeli olması gerektiğini söyledi. İktidara geldiklerinde her ailenin asgari bir gelirinin olacağına, fakire fukaraya yardım ederken insan onurunu koruyacaklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, bunu da “Aile Destekleri Sigortası” ile yapacaklarını anlattı.
Kılıçdaroğlu, dış politikayı tamamen değiştireceklerini dile getirerek Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile “Orta Doğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı” kuracaklarını bildirdi.
“Bir şey daha yapacağım. Türkiye’ye sözümdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin cumhurbaşkanını, başbakanını, bakanını hiçbir egemen ülkenin lideri mal varlığı dolayısıyla sorgulamayacak.” diyen Kılıçdaroğlu, ahlaklı ve temiz siyasetin bu olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, mesleki eğitime de önemli yatırımlar yapacaklarını anlatarak, üretime katkı sağlayacaklarını kaydetti.
Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit’in bir sözüyle konuşmasını tamamlamak istediğine dikkati çekerek “Ne ezen ne ezilen, hakça bir düzen.” dedi.