Buyur buradan yak.
Bu iş Irak’ta Mehmetçiğin başına geçirilen çuval hadisesi değil.
Niye değil derseniz?
Başbakanın tepkisi var.
Çuval olayında “Nota verecek misiniz?” diye soran gazeteciye Başbakan gülerek “Müzik notası mı?” diye sormuştu ya?
ABD de Başkan çıkıyor diye konvoyunu durdurup Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı diye tanıtılmasına rağmen ABD’li korumalar tarafından otele sokulmayan Başbakan programını iptal etmiş.
Askere yapılınca mübah görülen hareketin daha-daha hafifi kendisine yapılınca programlı konuşmasını iptal eden başbakanın bu tutumunu kamuoyunun değerlendirmesine sunduktan sonra bayram içerisinde yaşanan bir başka tavrı dikkatlerinize sunmak istiyoruz.
Başbakan’ın yeni açımlar için ABD ye havalandığı saatlerde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ sınırın sıfır noktasında Mehmetçik ile kucaklaşıyordu.
İki üst düzey yönetici iki tavır.
Neyse…
Hikaye bu ya;
“Bir papaz yeni bir şehre tayin edilir. Bu papaz yeni atandığı şehre görevine başlamak üzere gider. Papaz şehre vardığında, karşılaştığı ilk çocuğa sorar;
-Oğlum buranın kilisesi nerededir. Kiliseye hangi yolla gidilir? Haydi gösteriver der.
Çocuk yeni gelen papazı kiliseye kadar götürür. Papaz bu durumdan çok memnun çocuğa;
-Yavrum sen bana iyilik ettin. Buraya kadar yoruldun. Gel bakayım, ben de sana cennetin anahtarını vereyim!.. der.
Akıllı ve temiz kalpli çocuk.
O asil milletin Anadolu yiğidi papazın kafasına dank edercesine şu cevabı verir;
Papaz amca, papaz amca, sen daha kilisenin yolunu bulamıyorsun. Bana sordun ben gösterdim. Cennetin anahtarını nereden buldun deyiverir.”
İşte böyle.
Diyalogdan, açılımdan bahsedenler.
İyi okuyun.
İyi okuyun ha.
