Türkiye’de çok sayıda cemaat ve tarikat var. Osmanlı Devleti, şeriatla yönetilen bir devlet olduğu halde şimdiki kadar çok cemaat ve tarikat yoktu. Türkiye’de Osmanlı Dönemi’nden çok daha fazla cemaat ve tarikat olması normal bir şey değil. (Bunun sebepleri yazımızın konusu değil. Belki başka bir yazıda bu konuyu irdeleyebiliriz.)
Ülkemizdeki cemaatların ve tarikatların ortak söylemi, “İnsanlarımıza İslam’ı öğretmek için çalıştıkları, hayır işleriyle uğraştıkları”dır. Acaba gerçek öyle mi? Kesinlikle değil. İstisnasız hepsi de amaçlarına ulaşmak için dini istismar etmektedirler. Din, Onlar için amaçlarını elde etmek için istismar edilecek bir vasıta. Cemaatlar ve tarikatlar din istismarıyla asıl amaçlarını gizlemektedirler.
Peki, acaba cemaatların ve tarikatların asıl amacı nedir? Belki çok küçük birkaç cemaat şimdilik istisna tutulabilirse de geri kalan cemaatların ve tarikatların asıl amacı devlet yönetimini ele geçirerek arzuladıkları rejimi uygulamaktır. Hepsinin getirmek istedikleri rejimin adı “İslami Devlet Düzeni”dir. Elbette, getirmek istedikleri rejimin İslam’a ne kadar uygun olduğu, ayrıca tartışılması gereken bir konudur.
Cemaatlar ve tarikatlar devlet yönetimini ele geçirebilmek için devlet kadrolarına sızmak gerektiğini bilmektedirler. Yaşadığımız son olaylar göstermiştir ki, devlete en yoğun ve derinlemesine sızmış olan cemaat, şimdiki ismiyle FETÖ/PDY’dir. Diğer cemaatlar ve tarikatlar devlete sızmış olsalar da FETÖ/PDY kadar yoğun ve derinlemesine sızma gerçekleştirememişlerdir.
Cemaat ve tarikatların bir yerlerden, birilerinden destek ve yardım almadan devlete sızabilmeleri hiçbir şekilde mümkün değildir. Esas olarak siyasi partilerden, özellikle de iktidarda bulunan partilerden aldıkları destekle sızma işini gerçekleştirmektedirler. Medyaya yansıyan haberlerden öğrendiğimize göre FETÖ/PDY 1970’li yıllardan beri iktidarda bulunan siyasi partilere yanaşarak devlete sızma işini sürdürmüştür. FETÖ/PDY’ye 1970’li yıllardan beri destek olan partiler AP, ANAP, DYP, DSP ve AKP’dir.
FETÖ/PDY’nin yapmak istediği darbe önlenmiş, FETÖ/PDY devlet kadrolarından büyük ölçüde tasfiye edilmiş olsa da tehlike henüz bitmiş değildir. Eğer tedbir alınmazsa başka bir cemaat veya tarikat devlete sızarak aynı şekilde devleti ele geçirmeye çalışabilir. Medyada yer alan haberler doğru ise şimdi de Menzil Tarikatı da devlete sızmaya çalışmaktadır.
Bir daha 15 Temmuz’daki gibi bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kalmak istemiyorsak, cemaat ve tarikatların devlete sızması kesin olarak engellenmelidir.
Peki, bu engelleme nasıl gerçekleştirilebilir, cemaat ve tarikatların devlete sızması nasıl önlenebilir?
FETÖ/PDY’nin terör örgütü olduğu ve anayasal düzeni yıkmak için 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunduğu kesin olarak ortaya çıktığı için bu terör örgütü dışında kalan, halen cemaat ve tarikat olduğunu düşündüğümüz yapıların devlete sızmasının önlenmesi konusunda söyleyebileceklerimiz şunlardır:
1- İktidar ve muhalefet, tüm siyasi partiler cemaat ve tarikatlarla arasına mesafe koymalıdırlar.
2- İktidarda bulunan partiler, hangi sebeple olursa olsun cemaatların ve tarikatların devlete sızmasına yardımcı olmamalı, göz yummamalıdır.
3- Devlete sızma girişiminde bulunan cemaat ve tarikatların yönetici ve mensuplarıyla, bunlara yardımcı olan, göz yuman siyasilerin en ağır şekilde cezalandırılabilmeleri için ceza kanunlarında gereken hukuki düzenlemeler yapılmalı ve bu cezalar titizlikle uygulanmalıdır.
4- Halkımız, cemaat ve tarikatların hukuka ve kamu düzenine aykırı olan amaç ve faaliyetleri konusunda sürekli bilgilendirilmelidir.
5- Cemaat ve tarikatların sadece hayır ve sosyal yardımlaşma ve devlet kontrolünde yetişkinlere yönelik din öğretimi hizmeti verebileceği; bunun da ancak, dernek veya vakıf şeklinde örgütlenerek yapılabileceği konusunda hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
6- Hayır ve sosyal yardımlaşma ve yetişkinlere yönelik din öğretimi vermek amacıyla kurulacak dernek ve vakıflar sürekli bir biçimde çok ciddi bir denetime tabii tutulmalıdır.
7- Dernek veya vakıf şeklinde örgütlenmekten kaçınarak illegal faaliyette bulunmaya devam eden cemaatlar ve tarikatlar kapatılmalı, yöneticileri yakalanarak yargılanmalı, tüm mallarına el konularak hazineye devredilmelidir.
