Boğaz harbi diyorlar, eşi olmayan bir harp
Yüz binlerce zalimi, saldı üstümüze garp
Türk milleti tek vücut; başı dağ, yüreği sarp
Şanlı tarih önünde, verdiği zor imtihan
“Çanakkale Geçilmez” duysun, titresin Cihan
Güneş battı, ay battı; nur gibiydik batmadık
Vatan için can verdik, yüz asıp kaş çatmadık
Dünya ile savaştık, yan gelip de yatmadık
Her yer Çanakkale’ydi, Edirne, Van, Ardahan
“Çanakkale Geçilmez” duysun titresin Cihan
Redif askerler vardı, cismi küçük fikri dağ
Cennette gül oldular, kalmadı tek biri sağ
Benzeri yok bu harbi göremedi bunca çağ
Her biri Fatih, Yavuz, Yunus Emre, Buğrahan
“Çanakkale Geçilmez” duysun titresin Cihan
Toprak kana bulandı, kurşunlar diz boyuydu
Bu savaş Mehmed’imin düğünüydü toyuydu
Peygamberin övdüğü Türkoğlu Türk soyuydu
Conkbayırı’nda Atam olmuştu sanki Şahan
“Çanakkale Geçilmez” duysun, titresin Cihan
Siperler kan kusarken rahmete ram oldu gök
Şüheda can verirken, Hak nuruyla doldu gök
Hakk’ın emri zaferdi, coştu huzur buldu gök
Bir top çağa gürz vurdu, Koca Seyit oldu Han
“Çanakkale Geçilmez” duysun, titresin Cihan
Öğün milletim övün, övünmek senin hakkın
Ezel sendin, ebet sen, geriye dönme sakın
Bu mübarek milletin, muştu alması yakın
Türk’e kefen biçmeyi, müyesser etmez Sübhan
“Çanakkale Geçilmez” duysun, titresin Cihan
Secde ederken başlar, rükûa vardı dağlar
Bu öyle bir cihat ki, anlar mı kof dimağlar
Allah-u Ekber derken zafer özlemli çağlar
İrem bağında Mehmet, güllere oldu gülhan
“Çanakkale geçilmez”, duysun titresin cihan
Bir yer ki bir milletin ölürken güldüğü yer
Hangi coğrafyada var böyle güzel bir eser
“Son kale Çanakkale”; bunu anladı beşer
Her şey ayan be ayan, kalmadı esrar, nihan
“Çanakkale geçilmez”, duysun titresin cihan….
TEMEL ATA
Hendek / SAKARYA