Makaleye büyük lider, ulusal lider Haydar Aliyev‘in bir konuşmasında şu görüşü ile başlamak istiyorum: “Tüm sorunların çözümü güçlü bir Azerbaycan’dadır.” Evet, ekonomik ve siyasi açıdan güçlü gelişmiş bir Azerbaycan’dan … Bu yöndeki ilk adımlar, büyük liderin “Yüzyılın Anlaşması“nı imzalamasıyla başladı. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün tanınması konusunda dünyanın önde gelen kuruluşları tarafından kabul edilen ardışık anlaşmalar, görkemli projeler, belgeler vb. hepsi ülkemin refahı için iyi düşünülmüş bir planın parçasıydı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Dağlık Karabağ sorunu ile ilgili olarak Haydar Aliyev’in ileri görüşlü politikası sonucunda kabul ettiği 822, 853, 874, 884 sayılı kararlar bugün, yani 30 yıl sonra hesaplanan belgelerdi.
Bu başarılı politika, Başkomutanımız İlham Aliyev tarafından sürdürüldü. Başlıca görevlerinden biri, dünya çapında onlarca ülke ile dostane ilişkiler kurmak, Kafkasya’da büyük projelere imza atmak, petrol ve petrol dışı doğal kaynaklarımızı geliştirmekti. Azerbaycan’ı küresel dünyada tanıtmak, gerçek sesini tüm dünyaya duyurmak, işgal altındaki toprakları özgürleştirmek her zaman ülke politikasının önemli bir parçası olmuştur.
12 Temmuz’da Ermenistan’ın Azerbaycan devlet sınırını ihlal etmesi ve Tovuz bölgesine saldırması üzerine her şey ateşe verildi. Bugünün zaferi, Tovuz bölgesine yapılan saldırı sırasında canını ve kanını vatan için feda eden Tümgeneral Polad Hashimov’un şehadeti ile başladı. Başkomutanımızın ziyareti ve oradaki intikam yemini tüm milletimi uyandırdı. Halkımın milli ruhu ve milli kimliği kendine dönmüş görünüyor. Cumhurbaşkanının halka hitap etmesinden sonra vatanın binlerce oğlu savaşa gitmek ve şehitlerimizin intikamını almak için orduya girdi.
Zafere giden yollar … 27 Eylül sabahı, nefret edilen düşman topraklarımıza yeniden saldırdı. Düşman, 1990’larda yaptığı gibi topraklarımızı işgal edeceğini ve yüzlerce oğlumuzu öldüreceğini düşünüyordu. Her vakayı hesapladılar: silahlar, askerler, bölgenin rahatlığı. Ancak tek bir şeyi hesaba katmadılar – Azerbaycan halkının kararlılığı, iradesi ve Cumhurbaşkanı ile ortak mücadelesi.
Devletimiz ordumuzun bedelini her teminatla ödüyor olmasına rağmen, ön saflarda savaşan askerlere halkım mümkün olan her türlü yardımı sağladı. Bu zaferde herkesin küçük bir payı var. Savaşın ilk günlerinden beri askeri hastanelerde çalışan doktorlarımızı unutmamalıyız.
Yaralı askerlerimize elbette yardım eden 230 No’lu Askeri Hastane Komutanı, Sağlık Hizmetinden Yarbay Gaçayev Hüseyin ve özverili sağlık personelinin hizmetleri inkar edilemez.
Gaçayev Hüseyn Sadagat oğlu, 29 Ekim 1978’de İsmayilli ilçesine bağlı Mijanlı köyünde doğdu. Mesleği gereği cerrah olan bu kahraman, 2018 yılından bu yana 230 numaralı askeri hastaneye liderlik ediyor. Savaşın ilk gününden itibaren gece gündüz hastanede olan Huseyn Gaçayev ve sağlık ekibi, kayıplarımızı azaltmak için yaralı askerlere her şekilde yardımcı oldu.
Gubadlı ilçesine bağlı Hanlık köyünün kurtarılmasının ardından albay sağlık personelini alarak oraya gitti. Gubadlı’da düzenlenen sahra hastanesinde çalışmaya başladı. Askerlerimize beş ameliyat masası ve orada çalışacak düzinelerce cerrah yardım etti. Kahraman doktorlarımız, korkunç savaşların olduğu bölgeye ne kadar yakın olurlarsa şehitlerimizin o kadar az olacağını düşünüyorlardı. General Polad Hashimov’un imajını göğüslerinde rozet olarak taşıyan bu cesur doktorlar, yüzlerce askerimizin hayatını kurtardı. Korkunç silah seslerinden çekinmeyen, hatta öldürülmeyi bile düşünen doktorlarımız, savaş meydanından yüzlerce yaralıyı çıkarıp ameliyat etti. Hayatlarını tehlikeye atan ve saatlerce ayakta ameliyat eden Sağlık Hizmetleri’nden Albay Roman Çobanov, Sağlık Hizmetleri’nden Yarbay Samir Ahmadov ve Sağlık Hizmetleri Şefi Yarbay Asaf Mammadov’un hizmetleri yadsınamaz.
Yaralı askerlerimizi ve subaylarımızı bir anne ve bir kız kardeşin bakımıyla tedavi eden hemşirelerimiz, savaşın ilk gününden itibaren günlerce evlerinden uzakta onlara hizmet etti. Bu kahraman hanımları tanıyın: Başçavuş Gulnara Guliyeva, Başçavuş Sariyeva Jamila, Başçavuş Mammadova Nishane, Başçavuş Askerova Ruhiyya, Başçavuş Jafarova Gulnara, Başçavuş Huseynova Zamina, Başçavuş Babayeva Türkan, Başçavuş Günay, Tahik Kiik, Azizova Sabina ve diğerleri. Onlarca isimsiz Azerbaycanlı kadın.
Evet, bu insanlar tam anlamıyla 44 günlük savaşın gizli kahramanları.