MHP genel başkanı Sayın BAHÇELİ’ye kahvaltılı basın toplantısında gazeteciler Türkiye’nin ekonomik durumunu sordular.”Ekonomistler iyi olmadığını söylüyorlar”diye cevap verdi. Şaka bir yana gerçektende piyasalar kan ağlıyor.
Bütçe görüşmeleri AKP iktidarının ipliğini pazara çıkarmak için önemli bir fırsattı. Hatırlarsınız, Demirel ÖZAL iktidarının erimesini, bütçe görüşmelerindeki konuşmaları ile başlatmıştı.
Ne yazık ki başbakan ses tonuna ve vurgularına sığınarak, tek taraflı rakamlar vererek, ülkenin gerçek durumunu milletten saklamayı yine başardı.
Önce başbakanın söylediklerine bakalım. Dediki;”son 10 yılda Türkiye’de
-Milli gelir 3 bin 600 dolardan,10 bin 700 dolara,
-İhracat 36 Milyar dolardan,150 Milyar dolara çıktı.
-93 olan büyükelçiliğimiz 120’ye yükseldi.
-100 evden 11 inde bilgisayar vardı. Şimdi 59 evde var.
-100 evden 54 ünde cep telefonu vardı, şimdi 93 ünde de var.
-İnternet abone sayısı 1 Milyondan,14 milyona çıktı
-4 milyon kişinin otomobili vardı, şimdi 8 milyon kişinin var.”
Söylemek istemediklerini de biz söyleyelim..
-Kredi kartı borçları 2002 yılında 6 Milyar TL iken,2012 yılında 238 Milyar TL’ye yükselerek 40 kat artmıştır.
-İç borç 2002 yılında 94,6 Milyar dolar iken,2012 yılında 200 Milyar dolara,
-Dış borç 55 milyar dolardan,80 milyar dolara yükselmiştir.
-Kişi başına düşen borç 2002 yılında 5 bin TL,2012 yılında 11 bin Tl.
-İthalatımız 2002 yılında 51 Milyar dolar iken,2012 yılında 240 milyar dolara yükselmiştir.
-Özel sektör borçları 2002 yılında 30 Milyar dolarken,2012 yılında 132 Milyar dolara yükselmiştir.
-İcra dairelerinde bulunan dosya sayısı 2002 yılında 6 milyon iken,2012 yılında 15 milyona ulaşmıştır.
-Cari açık 2002 yılında 600 milyon dolar,2012 yılında 43 milyar dolar
-Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısı 2002 yılında 55 bin iken,2012 yılında 150 bini bulmuştur.
-Mutfak tüpü 2002 yılında 16 Tl, 2012 yılında 75 Tl
Benzin 2002 yılında 1.65 Tl. 2012 yılında 5 Tl
Kapanan işyerleri, iflaslar, intiharlar. Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırmaktadır.
2000’li yıllar cep telefonlarının, internet altyapısının ve bilgisayar teknolojisinin dünyada yeni yeni yaygınlaştığı yıllardı. Başbakanın İnternet ve cep telefonu aboneliği artışını başarı gibi göstermesi ciddi bir zafiyetti.
Bir şeyi gözden kaçırıyoruz. Üç yıllık, beş yıllık bir iktidarın değil,10 yıllık bir iktidarın icraatlarından söz ediyoruz.
10 yıl ne demektir? Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin gelmiş geçmiş en başarısız iktidarları ile yönetildiğimiz ortadadır.
Yandaşlara çıkar sağlama amacıyla hayata geçirilmiş ve içinden bir türlü çıkamadıkları genişletilmiş yol çalışmasından başka bu iktidarın elle tutulur neyi var?
Haksızlık, hukuksuzluk, adam kayırma, kurumları yıpratma, devlette çürümeyi başlatma, etnik ayrımcılığı körükleme, terörü azdırma, hayat pahalılığı, işsizlik,
Durum bu. Ey muhalefet, lütfen biraz gayret…