Bulgaristan bizim sınır komşumuz. Aynı zamanda ebedi bir Türk yurdu… Halen nüfusun yaklaşık % 15’i Türk. Ülkemizde de 500 bin civarında Bulgaristanla çifte vatandaşlık hakkına sahip vatandaşımız yaşıyor.
Bulgaristan’da 12 Mayıs’ta erken genel seçimler yapılacak. Bildiğiniz gibi Bulgaristan’la ve Bulgaristan Türkleri ile arasında; tarihi, kültürel, dini, milli ve ticari yakınlığımız var. Ayrıca Bulgaristanla, Türkiye arasında bölgesel anlamda azımsanmayacak bir ekonomik ilişkimiz bulunuyor. Anlayacağınız bir komşu ile kurulabilecek tüm ilişkiler aramızda mevcut…
Türkiye’de ve Bulgaristan’da meydana gelen sosyo – ekonomik içerikli bütün olayların etkisi her iki ülkede önemli bir şekilde hissedilir. Bunun sebebi de 1877 – 1878 Osmanlı/Rus Savaşı’ndan bu yana Türkiye’ye önemli sayıda bir Türk nüfusun göç etmesidir. Bundan dolayı toplumsal hafızamızda, Bulgaristan coğrafyasının ve Bulgaristan Türkleri’nin önemli bir yeri vardır.
Jivkov döneminde 1989 yılında yaşanan ve dünya tarihinin en büyük kitlesel zorunlu göçü olan olaylar, halen belleklerimizde tazeliğini korumaktadır.
Haçlı Dünyası’nın, dört aşamalı Türkleri dünyadan temizleme planının ikinci aşaması; Balkanları Türklerden arındırmaktır. Bunun içinde günümüze kadar akla hayale gelmedik planlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edilmektedir.
Bu sebeple, Bulgaristan Türkleri; günümüzde yine baskı ve tehdit altındadır. Zorunlu ve gönüllü asimilasyon uygulamaları devrededir. Sadece son 20 yılda Türkçe eğitimi alan öğrenci sayısının 100 binli rakamlardan 7 bine düştüğünü söylersek, demek istediklerimiz daha iyi anlaşılır.
Buna karşılık milli ve dini değerlerini korumayı başarmış olan Bulgaristan Türkleri, Türk devletinin fiziki ve hukuki hakimiyetinin sona erdiği 100 yıl önceki Balkan Savaşları’ndan bu yana var olma mücadelesini sürdürmektedir. Bu var olma mücadelesi doğal olarak Bulgaristan, AB, ABD, İsrail, Rusya gibi devletleri rahatsız etmektedir.
Onca çabaya, çalışmaya, soykırıma, göçe ve tecavüze rağmen Bulgaristan Türkleri bu güne kadar yok edilememiş ve dağıtılamamıştır. Bunda Bulgarsitan’da veya dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan Türk Milletinin değerli evlatlarının büyük rolü vardır. Bu nedenlerle, Bulgaristan Türkleri hiç bir zaman kardeşlerince yalnız bırakılmamıştır.
Şimdi 12 Mayıs’ta yapılacak seçimler hem Bulgar halkı hemde Bulgaristan Türkleri için; refahın, mutluluğun, güvenliğin artırılması bakımından çok önemlidir.
Ancak bu seçim sebebiyle, Bulgaristan Türklerini bölme, birliğini dağıtma, eritme, siyasal gücünü zayıflatma planları bir kez daha devreye konulmuştur. Hem de başta AB olmak üzere küresel güçlerin isteğiyle, Türkiye’de ve Türk’e musallat olanların eliyle… Duyumlarımıza göre kamu gücüde devrededir… Ancak unutulmasın ki; Türkiye Cumhuriyeti devleti bir Türk devletidir ve devletin gücü dünyadaki hiç bir Türk’ün ve Türk topluluğunun aleyhine kullanılamaz.
Biz biliyoruz ki; sen Türkiye’de Türk Milleti ile kavgalısın. Fırsat bu fırsattır deyip Türk Milletinin adını ve varlığını Türkiye coğrafyasından silmeye çalışıyorsun. Türkiye’de yaptıkların yetmedi de elini Bulgaristan’a ve Bulgaristan Türklerine mi uzatıyorsun? Elini Türk Milletinin ve Bulgaristan Türklerinin üzerinden derhal çek…
Gücün, kudretin, makamın ne olursa olsun bir kez daha sana tekrar ediyorum, elini Türk Milletinin ve Bulgaristan Türklerinin üzerinden çek…
Türk Milleti ve onun ayrılmaz parçası Bulgaristan Türkleri, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada ne yapacağını bilir. Kimsenin müdahalesine hele bölme projesiyle müdahalesine gerek yoktur.
Muhakkak aklı selim galip gelir. Bulgaristan Türkleri 12 Mayıs seçimlerinden dün olduğu gibi yine birlik beraberlik içinde çıkar, geleceğe sağlam adımlarla yürür. Bölücülere, dağıtıcılara, birlik bozuculara, Türk’e musallat olanlara asla prim vermez. Onun için çabalar beyhudedir. İnşallah 12 Mayıs’ta Bulgaristan Türkleri kendisi ile uğraşan herkese, gereken cevabı verecektir.