Uzun bir süredir Devlet’e başkaldırı kurumsallaştırılmaya çalışılıyor. Bunun için kapı gıcırtısı bile gerekçe haline dönüşebiliyor. Eski bir deyişimizdir; ar damarını çatlatmak… Terör örgütü ve uzantıları toplumsal bağ damarımızı çatlatmayı, devlete bağ damarımızı kesmeyi hedefliyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun hukuki gerekçeler göstererek verdiği karar sonucu birçok yerde yasadışı şiddet içeren eylemler başladı. Bu şiddet o kadar ileri gitti ki Türk Devleti’ne ait bir kepçe Türk Polisinin üzerine öldürmeye kastederek sürüldüğünü, polislerin ise iş makinesini taşladıklarını izledik. Neresinden bakarsanız bakın bunlar acı verici görüntülerdir. Ülkede nereye baksak kötü, elem verici görüntülerle karşılaşıyoruz. PKK yandaşlarınca her bahane şiddeti davet için kullanılıyor ve yetkililer ise davet edilen şiddete seyirci kalıyor. Başbakan, YGS sınavındaki şifre iddialarını protesto eden gençlerin karşısına 10.000 genç koymayı değil, devlete başkaldıranları etkisiz hale getirecek 10.000 güvenlik gücünü koymayı düşünmelidir. Başbakanlık makamı çılgınlık değil, sorumluluk makamıdır.
Yüksek Seçim Kurulu’nun ikircikli tavrı adalete karşı güven duygusunu zedelemektedir. Haklı olarak insanların aklına sorular geliyor; ‘ilk verdiğiniz karar mı hukukidir, son verdiğiniz karar mı?’ ‘Yüksek Seçim Kurulu aynı tavrı başka bir yerde ‘gerçekten ve tam anlamıyla bağımsız adaya’ karşı da gösterecek miydi?’ Bu ve benzeri soruların cevaplarından çok daha fazla bizatihi soruların oluşturduğu duygu ve zihin karışıklığı daha tahripkârdır. Çünkü bu durum insanlarımızda oluşturacağı mağduriyet ve mağlubiyet hissi ile onları dış etkenlere ve kışkırtmalara açık hale getirecektir. Bu etkilerle oluşan ortam ise asla Türk Milletine ve Devletine fayda getirmeyecektir. Bu mağlubiyet hissinin yaygınlaşmaması için yazılı ve görüntülü basın da kullandığı dili değiştirmelidir. Mesela, terör eylemcilerine gösterici denmemelidir. PKK sözde bayrakları altında gösteri yapan terör eylemcilerine ve onların önünde yürüyen milletvekili ve belediye başkanlarına değil de, Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış Engin Alan’a terörist demek sorunlu bir dildir.
Bir süredir hükümetin yürüttüğü açılımın geldiği nokta Öcalan’la pazarlık noktasıdır. Sürekli asmamakla suçladıkları MHP değil ama 21.Dönem Meclis üyeleri herhalde Öcalan’ı AKP pazarlık yapsın diye asmamış… Bölücü koalisyon taleplerini açık beyan ediyor; Anayasa’nın 1. 2. ve 3. Maddeleri değişecek ve Türkiye Cumhuriyeti, birilerinin “2.Cumhuriyet”, birilerinin de “Yeni Türkiye Cumhuriyeti” dediği mecraya girecek. Bunun Öcalan ve bölücü koalisyonu tarafından istenmesi yeni bir şey değil. Yeni olan Türkiye Cumhuriyetini yöneten partinin mensuplarının benzer şeyleri ifade etmesidir. Bu anlayışın cezasını Millet vermezse MALİK verir.
Bunların kolay olmadığını biliyor bölücü örgüt, onun için şehirlerde çatışma çıkarmaya çalışıyor… Topyekûn Türk Milleti’nin asabını bozmaya çalışıyorlar. Meseleyi “Bölücülük” zemininden kaydırıp “Etnik” zemine taşımaya çalışıyorlar. Yıllarca Türk Milletinin bireyi olarak yan yana yaşadığımız Kürt kardeşlerimizle sokak kavgası yapmaya çağırıyor PKK hepimizi. PKK’nın bu ağır tahriki altında bile olsa Vatan’ını, milletini seven hiç kimse bu oyuna gelmez. Türk Milleti ferasetiyle buna asla müsaade etmeyecektir. Bunun için bulundukları yerde kanaat önderi olan herkes bu olaylar karşısında toplumun moralini yüksek tutmaya özen göstermelidir. Sokaklarda demokratik gösteri hakkımızı kullanmak başka bir şeydir, gösterici-teröristle çatışmak başka şeydir. Yasa dışı eyleme müdahale hakkı Polisimiz ve Askerimizindir. Hiçbir kardeşimiz bireysel olarak bu hakkı kendisinde görmemelidir. Ne kadar ağır tahrik altında bile olsa sükûnetimizi korumalıyız, kışkırtmalara gelmemeliyiz. Ülkemiz ve vatanımız için can vermek kadar kutsal başka bir görevimiz var; bu ülkenin kutlu geleceği için ter dökmek…
Onun için; Uyan Türkoğlu!
Uyan ve uzan…
Varlığına, vatanına ve namusuna uzanan elleri durdurmak için uzan…
Seni bölmeye, kardeşinle kavga etmeye götürenleri durdurmak için uzan…
Uzan ve seni sen değerleri yaşatmaya azmetmiş Ülkücü Harekete desteğini ver…
12 Haziran günü 10.sırada teveccühüne talip 3 Hilal’e uzan…
