Duruşmaya tekerlekli sandalyeyle katılan müdahil Sabiha Mutlu:”Bu hale geldim, beni öldürmeye çalıştı. Namusuma dil uzatıp indirimden yararlanmaya çalışıyor. Bir iki yıl yatıp çıkmasınlar artık. Ben ne ilkim ne de sonum. Benden öncesi de var sonrası da olacak. Şiddete kim meyilliyse kendisini frenlemeyi bilecek. Evladım için yaşamak istiyorum”
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Samet Mutlu, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı. Olayın mağduru ve müdahil Sabiha Mutlu ise duruşmaya, silahla vurulma sonucu yürüme yetisini kaybettiği için tekerlekli sandalyeyle katıldı. Sabiha Mutlu’nun yakınları ile müdahil Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Savunması sorulan sanık Samet Mutlu, eşi Sabiha’nın kızını almak için kız kardeşi Azra’yı aradığını ve kısa süre sonra evinin önüne gelerek kendisini aşağı çağırdığını belirterek, şunları söyledi:
“Aşağı indim, ‘nasılsın’ dedim, cevap vermedi. Bana kısa ve soğuk cevaplar veriyordu. ‘Kızımız dışında beni arama’ dedi. Ben de, ‘ben seni ne zaman rahatsız ettim’ diye sordum. Ben gülerek cevap verince, ‘gülme biraz erkek ol’ dedi. Omzumdan itti, ben de tokat attım. Bu sefer sesini daha çok yükselterek bağırmaya başladı. Yukarı çıktım. Bana, ‘kurusıkı Samet’ dedi. Ben de bu söze takıntılıyım, belirtmek isterim. Arabamdan silahımı aldım havaya ateş ettim. Birkaç el daha ateş ettim. 5 saniye sürdü, Sabiha yere düştü.”
Olaydan sonra kaçmadığını ve polis merkezine giderek teslim olduğunu anlatan Mutlu, “Telefonum olmadığı için karakol amirinden acil ambulans yollamasını istedim. Bana su getirip, eşimin durumunun iyi olduğunu söylediler. Eşimden özür diliyorum, pişmanlığımı belirtmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Silah sesleri gelirken borsa oynayan tanık
Olaya tanık olan esnaf S.Ş.K’nin bilgisine başvuruldu. Tanık, sanık Samet Mutlu ile mağdur Sabiha Mutlu’yu dükkanının hemen önünde hararetli bir şekilde tartıştıklarını gördüğünü anlatarak, “O sıra bilgisayara bakıyordum. El hareketleri falan gördüm. İlk aşamada temas veya vurma yoktu. Samet kızdı, sonradan da küfretti. O ara bir tokat attı ve arabasına doğru yürüdü. Sonra silah sesi duydum. Baktım Samet’in elinde silah var, olayı ciddiye almadım.” diye konuştu.
Mahkeme heyeti başkanının, “Kapının önünde silahlar patlıyor sen olayı ciddiye almadın mı?” diye sorduğu tanık S.Ş.K, şöyle devam etti:
“Kuru sıkı silahlar çok oluyor bizim orada. Genelde görmezlikten gelirim. Borsa oynuyorum genelde. O sıra da kağıtlarla oynuyordum. Camdan içeri mermi gelince gerçek olduğunu anladım, ciddiye aldım. 4 patlama sesi duydum, dükkanın camı kırıldı, cam kırığı elime geldi. Korktum, ayağa kalktım, kaçayım mı diye tereddüt ettim. Kızın vurulduğunu gördüm. Bir müddet yardım etme cesareti de bulamadım. İkisine bakakaldım. Daha fazla gururuma yediremedim ve dışarı çıktım. Samet’in yanına geldim, kız yerdeydi. ‘Ne yaptın sen’ dedim. Şokta gibiydi. Yukarıdan aşağı saksı geldi. Samet de arabasına binip gitti.”
Tanık savcının sorularına karşılık, Samet Mutlu’nun ateş etmeyi bıraktığını ve kadının başında durduğunu, şoke olmuş bir vaziyette silahının elinde aşağı doğru durduğunu da kaydederek, yerde yatan kadını kaldırdığını ve olayı evlerinin camlarından izleyen mahallelinin daha sonra olay yerine geldiğini de dile getirdi.
Tartışmanın 5 dakika, silahla vurma olayının da 20 saniye kadar sürdüğünü anlatan tanık, bütün mahallenin olayı gördüğünü ancak kimsenin şahit olmak istemediğini de sözlerine ekledi.
“Tanık yalan söylüyor”
Tanık beyanına karşı söyleyecekleri sorulan müdahil Sabiha Mutlu ise, tanığın yalan söylediğini ve emniyette anlattıklarıyla bu anlattıkları arasında büyük çelişki olduğunu belirterek, “Tanık olmayan şeyi burada olmuş gibi söylüyor. Bizim ağız tartışmamız olmadı. Silahını arabadan almaya gitmedi. Karnından çıkarıp direkt bana iki el sıktı. Önce havaya ateş etmesi söz konusu değil. Bana sıktıktan sonra yukarıdan saksı atılınca havaya ateş etti. Tanık dedikodulardan etkilenmiştir.” ifadelerini kullandı.
Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, mağdurun ağır yaralandığı ve elde edilen delillere göre silahtaki tüm kurşunların harcandığına dikkati çekerek, sanığın durumu ikrar ettiği, çocuğu teslim almak için gelen eşinin yanına silahla gittiği, kasten öldürmeye teşebbüs ettiği ve suçu tahrikle işlediğine ilişkin delil bulunmadığını kaydetti.
Sanık Samet Mutlu’nun, daha önce de kurusıkı tabancayla eşine ateş ettiğinin ortaya çıktığını ve kurusıkı silahın da tehdit yönünden elverişli vasıta olarak kabul edildiğini aktaran savcı, sanığın “eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 13 yıldan 20 yıla ve “silahla tehditten” de 2 yıldan 5 yıla olmak üzere toplam 15 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Savcılık mütalaasında 25 yıla kadar hapis talebi
Mütalaaya karşı beyanı alınan mağdur avukatı, olayın mağdurlarından küçük çocuğun da pedagog eşliğinde tanıklığına başvurulmasını istedi, mütalaaya katıldığını belirtti. Müdahil bakanlık avukatı da, sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep etti.
Sanık Samet Mutlu ise 2020 yılındaki kurusıkı silahla ateş etme olayıyla ilgili hakkında herhangi bir şikayet olmadığını belirterek, “Silahı polislere teslim edip havaya ateş ettiğimi anlattım. Eşim Sabiha Mutlu’ya, kızımı taciz ettiğimi söylemesine rağmen herhangi bir zarar vermedim. Çocuğum benden uzaklaştırılmıştır. Benim öldürme kastım yoktur.” dedi.
Sanığın avukatı ise olay tam araştırılmadan mütalaa hazırlandığını savunarak, müvekkilinin haksız tahrik altında bu suçu işlediğini ve olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini söyledi.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına ve sanık avukatına mütalaaya karşı savunma için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
“Namusuma dil uzatıp indirimden yararlanmaya çalışıyor”
Duruşmanın ardından adliye önünde bir açıklama yapan mağdur Sabiha Mutlu, ayaklarını göstererek, “Bu hale geldim, beni öldürmeye çalıştı. Namusuma dil uzatıp indirimden yararlanmaya çalışıyor. Bir iki yıl yatıp çıkmasınlar artık. Ben ne ilkim ne de sonum. Benden öncesi de var sonrası da olacak. Şiddete kim meyilliyse kendisini frenlemeyi bilecek. Evladım için yaşamak istiyorum.” dedi.
Eşinin kendisini öldürmekten başka hiçbir amacının olmadığını ve hapisten çıkması durumunda kendisini öldüreceğini anlatan Mutlu, “Beni bitirdi, ben artık yürüyemiyorum ki. Benim ayaklarım yok, benim artık bedenimden üstüm var. Ben anneyim, ben çocuğumu büyütmek istiyorum. Devlet beni korusun istiyorum.” ifadelerini kullandı.