Ergani’de 2015 yılında üç çocuk annesi eşi Melek Çalar ile şiddetli geçimsizlik yaşayan emekli uzman çavuş Mehmet Karadayı, eşini barışmaya ikna edemeyince annesinin evine bombalı ve silahlı saldırıda bulundu. Kayınvalidesi Edibe Çalar’ı öldürdü, kayınpederi Çuço Çalar’ı da yaraladı. Katil eş ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Karadayı karara karşı Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu. Bu kez eşi Melek Çalar, kayınvalidesi, eşinin annesi Besra Karadayı’yı yolda yürüdüğü sırada çantasında taşıdığı silahla öldürdü, kayınpederi Ekrem Karadayı’yı da yaraladı.
Melek ile babası ve üç kardeşi hakkında da kasten öldürme ve öldürmeye azmettirme suçundan dava açıldı. Melek Çalar, müebbet hapisle cezalandırıldı. Azmettirici olmakla suçlanan babası ve üç kardeşi ise beraat etti. Melek Çalar’da bu karara karşı eşi gibi Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulundu.
İki eş cezaevinde Yargıtay’dan çıkacak sonucu beklerken, uzmun çavuş Mehmet Karadayı’nın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumunda kendini asarak intihar ettiği ortaya çıktı. Dosyası henüz temyiz incelemesindeyken intihar eden Karadayı’nın dosyası öldüğü için Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenmeksizin düşme kararı verilerek yerel mahkemeye iade edildi.
DAĞILAN YUVASINDAN SORUMLU TUTMUŞ
Aynı daire eşi Melek Çalar’ın müebbet hapis cezasını, babası ve üç kardeşine ise verilen beraat kararlarını oy birliğiyle onadı. Yargıtay onama kararında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki yörenin töre, örf, adet ve ataerkil yapısıyla ilgili geleneklere de dikkat çekildi.
Yargıtay kararında, Melek Çalar’ın annesinin katili Mehmet’le birlikteliğini devam ettirmek için cezaevine ziyarete gittiğini, iki aile arasında husumet olmaması için “Kan parası” ödenmesi halinde Çalar ailesinin şikâyetten vazgeçebilecekleri yönünde cezaevinde görüştüklerine dikkat çekildi.
Karadayı ailesinin parayı ödemeye yanaşmaması üzerine Melek Çalar’ın cezaevindeki kocasını ziyarete gitme bahanesiyle kayınpederi Ekrem’i telefonla arayıp, görüş saatini sorduktan sonra kayınvalidesinin evinin önünde beklemeye başladığı, çıktıkları sırada kayınvalidesini öldürüp, kayınpederini yaraladığı bildirildi.
Yargıtay, Melek’in annesinin eşi tarafından öldürülmesiyle oluşan husumetin giderilip barış sağlanması için kayınpederi Ekrem’in kan parası ödememesi ve dağılan yuvası ve üç çocuğuyla çaresiz kalmasından kayınvalidesini sorumlu tuttuğu için misilleme amaçlı öldürdüğüne dikkat çekildi.
“4 ERKEĞİN OLDUĞU YERDE KADINA CİNAYET İŞLETİLMEZ”
Yargıtay baba Çuço ile üç oğluna verilen beraat kararıyla ilgili temyiz itirazlarını da reddetti. Yargıtay, Çuço ve üç oğlunun olay yerinde görüldükleri ileri sürülmüş olsa da, bu iddiayı destekleyecek hiçbir görgü tanığı HTS ve baz bilgisi bulunmadığına vurgu yapıldı. Bölgenin ataerkil geleneksel yapısı, örf ve adetleri dikkate alındığında cinayet mahallinde Melek’in yanı sıra babası ve üç kardeşinin olduğu kabul edilmiş olsa dahi, dört erkeğin olduğu bir ortamda cinayetin bir kadına işletilmesinin yörenin geleneksel yapısına aykırı olduğu ifade edildi.
Yargıtay, böylesi bir durumda çevre baskısıyla kınanacakları gerçeğinin göz ardı edilmeyeceği de dikkate alındığında Karadayı ailesinin husumetli oldukları Çalar ailesinin tüm bireylerinin isimlerini bilinçli verip tümünün ceza almasına dönük bir tutum içine girdikleri için temyiz başvurularının esastan reddine karar verdi.