Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne dekan atamasının iptali için mahkemeye başvuru yapıldı. Avukat Fırat Kuyurtar, ”Cumhurbaşkanı Kararı ile Boğaziçi Üniversitesi’ne biri hukuk diğeri iletişim fakültesi olmak üzere iki yeni fakülte kuruldu. Fakülte kurma yetkisi, TBMM’ye ait bir yetki. Yüksek Öğretim Kanunu bu konuyu son derece açık bir şekilde düzenlemiş olmasına karşın, Cumhurbaşkanı Kararı ile fakülte kurulması, TBMM’ye ait bir yetkinin de gaspı anlamına geliyor” dedi.
AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar sürerken, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile üniversite bünyesinde yeni açılan Hukuk Fakültesi dekanlığına Prof. Dr. Selami Kuran getirildi.
Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri fakülte kurma yetkisinin, TBMM’ye ait bir yetki olduğunu hatırlattığı açıklama ile, Ankara 7. İdare Mahkemesi’ne dekan atamasının iptali için başvuruda bulundu.
‘YÖK PROSEDÜRÜ UYGULAMADI’
Yapılana açıklamada, ”Daha önce üniversitemizin kadrolu öğretim üyeleri arasından seçilmiş dekanları atamak için aylarca bekleyen YÖK, sözü edilen dekan atamasını adeta ışık hızıyla yapmıştır. Atama sürecindeki anormal hız, YÖK’ün kendi yönetmeliğindeki dekan atama prosedürünü dahi uygulamadığını çok açık bir şekilde göstermektedir. Yapılan işlemin hukuksuz olduğu ve kamu yararının gözetilmediği, üniversitemizin yönetimini ve işleyişini olağan dışı yöntemlerle değiştirme hedefi güdüldüğü açıktır” denildi.
‘TBMM’YE AİT BİR YETKİNİN DE GASPI ANLAMINA GELİYOR’
Cumhurbaşkanı Kararı ile Boğaziçi Üniversitesi’ne biri hukuk diğeri iletişim fakültesi olmak üzere iki yeni fakülte kurulmasına dair görüşünü açıklayan Avukat Fırat Kuyurtar, ”Cumhurbaşkanı Kararı ile Boğaziçi Üniversitesi’ne biri hukuk diğeri iletişim fakültesi olmak üzere iki yeni fakülte kuruldu. Fakülte kurma yetkisi, TBMM’ye ait bir yetki. Yüksek Öğretim Kanunu bu konuyu son derece açık bir şekilde düzenlemiş olmasına karşın, Cumhurbaşkanı Kararı ile fakülte kurulması, TBMM’ye ait bir yetkinin de gaspı anlamına geliyor. Yani bize göre ortada hukuka uygun bir şekilde kurulmuş fakültelerin var olmadığı açık. Şimdi ise hukuken vücut bulmamış bir fakültenin başına, Boğaziçi Üniversitesi’nin profesörlüğe atama şartlarını taşımayan ve bu konuda sınanmamış olan, geçmişte AKP’den milletvekili aday adayı olmuş bir akademisyenin dekan olarak atanması söz konusu. Peki hukuken varlığı son derece tartışmalı olan, henüz ortada altyapısı, planlaması olmayan bir fakülteye, üstelik üniversite dışından ve atama şartlarını taşıyıp taşımadığı da araştırılmamış bir akademisyen neden atanır?” dedi.
‘ÜNİVERSİTEYİ ‘TESLİM ALMAYA’ YÖNELİK’
Kuyurtar, ”Yapılan işlemlerde asla kamusal yarar gözetilmiyor ve tamamen üniversiteyi ‘teslim almaya’ yönelik sonuçlar elde etme amaçlı hareket ediliyor. Özetle, ‘yönetemiyorsam gerekirse her türlü zararı veririm’ şeklinde özetlenebilecek bir yaklaşımın tezahürü olarak gördüğümüz bu atamayı kabul etmek mümkün olmadığından, gerek fakülte kuruluşundaki hukuksuzluk gerekse atama işleminde usulsüzlükler nedeniyle, Prof. Dr.Selami Kuran’ın Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne atanması işlemini dava ettik” ifadelerini kullandı.