Türkiye ve Ortadoğu; ABD-İngiliz örtülü sivil darbesinin acımasız operasyonlarının alanı.
Bölge yeniden yönetim yapılanmasına sokulurken, kardeşi kardeşe düşüren, kin nefret öfke intikam duygularıyla oynamaktadır. Kullanılan slogan kavramlar; demokrasi, insan hakları, özgürlük, refah ve İslamcılık.
Bugün yapılanlar ne? Bunlar kimin çocuğu?
Demokrasi görüntüsü altında Amerikancılık, İslam adında diye Arapçılık neden yapılıyor?
Tarihte yaşanan olaylar da kişilerde ve yer zamanlarda belki farklılık var ama sonuçlarda farklılık yoktur. Biri sivil destekli haki elbiseli askerle yapılan darbe, diğeri yani şimdi yapılan ise; din şemsiyesi altında devletin ve milletin ortak değerlerini sarsmak amacıyla sivil unsurlarca yapılıyor.
Her ikisi de; derin dünya devletinin dış ve iç merkezlerince alınan kararlar doğrultusunda ABD-İngiltere’nin planlaması ile yürütülen operasyonlardır.
Her ikisi de; ABD, AB ve Vatikan’ın our boys’ları ile halkların kendi kimliği ile hareketini önleyen uygulamalardır.
Bugün soyları sopları ihanetle özdeş, inancı kanı bozuk, çıkarı için her yol meşru diyen zihniyet sahibi kimliksiz çocuklar, İslamcı sahte kimlikleri ile iktidarda yada iktidar peşinde. Ama halkın çoğunluğu habersiz.
İngiliz ve Fransız yönetimini, Türklerin 400 yıllık huzur veren yönetimine tercih eden Filistinliler için bu ağıtlarını, Suriye feryatlarını kim neden niçin organize ediyor? Türkiye ile bağı bağlantısı ne? Irak’ta, Afganistan’da, Yemen’deki feryatlara neden kulakları kapalı?
Bakın saf ve temiz insani değerlerle dolu insanların kimliğini nasıl tersyüz ediliyor?
Deniliyor ki:
Suya sabuna dokunma çocuğum Pis ol! Nasıl olsa bütün renkler kirleniyor.
Soldan sağa, dincisinden ateistine, suya sabuna dokunma çocuğum, İşbirlikçi ol!
Vatan dedikleri ne ki? Ne ki bağımsızlık dedikleri?
Sen poponu kurtarmaya bak; suya sabuna dokunma çocuğum, AB, ABD Mandacısı ol!
Türk Milleti kim ki çocuğum, takıl, BOP truva atı münafıkların peşine, Vatikan Müslümanı ol.
Tür kimliği ne ki, takıl dinlerarası diyalogculara, medeniyet ittifakçılarına, İbrahimi dinler projesine, dünyevi saltanatını yaşa!
Suya sabuna dokunma çocuğum sus!
Bak abilerine, ablalarına, hocalarına; Onlar gibi dönek ol!
Sat geçmişini, kirala beynini, aç bacaklarını yüreğinin, emperyalizmin demokratı ol!
Milli ordu out, our boys in trendi yakala çocuğum, rahat yaşa!
Gelsin Arap dolarları, Soros paracıkları, gelsin AB hibeleri, vizyon sahibi sivil toplumcu ol!
AYDIN olmak pek ucuz memlekette, alırsın AB, ABD, Vatikan emperyalizmini ve işbirlikçilerini arkana; yüklenirsin BOP engeli milli kimliğe…
Yürü ya kulum ondan sonra…
Bir aldın mı küresel rüzgarı kanatlarına; gelsin para, şöhret, gelsin mevki, güç, fasarya…
Gelsin, BOP demokrasisi kahramanlığı, gelsin İnsani yardım kahramanlığı peşisıra.
Suya sabuna dokunma çocuğum, Bak yüksek mi yüksek çıkarları savunanlar nasılsa var…
Sudan sabundan uzak dur çocuğum, İşbirlikçilerin hışmına uğrama…
Suya sabuna dokunma çocuğum, Telef olursun Milletin ve Devletin varlığı ve bekası uğrunda.
Our boyslar ülkeler sathı mahallinde cirit atıyor.
İnançları ile oynayarak ülkeyi yönetiyorlar.
Kine, nefrete, saptırmaya, kandırmaya, ayırımcılık, bölücülük kokan tanımlamalarla yorum ve analiz yapıyorlar. Osmanlının son döneminde de Gayrimüslimler etnik unsurlar; özgürlükte özgürlük diyorlardı. Kinleri, nefretlerini kusuyorlar, yabancılarla işbirliği yapıyorlardı.
Bu ülke, bu devlet onu milletvekili yapmış. O ettiği yemine bile sadık değil. Utanmadan sıkılmadan milletin vekilliği yerine nefretini kinini kusacağı her ortamda konuşuyor.
Akademisyen desen bir tane eser üretmeden, aldığı unvanla ahkam kesmeye devam ediyor.
Gazeteci desen meslek etiğini bir tarafa bırakmış. Halkın doğru tarafsız gerçek bilgi edinmesi yerine, birilerinin sözcülüğüne soyunmuş kaleminden kin ve nefret damlıyor. Meslek etiği falan dinlediği yok. Sonrada ben gazeteciyim diye ortalıkta dolaşıyorlar.
Ya duyarlı olduğunu konuşan yazan kişiler ne yapıyor dersiniz?
Günün Sözü: Doğru tespit, gerçekçi yaklaşım, akılcı planlama, kararlı uygulama başarıya götürür.