Gün geçmiyor ki şehit haberi gelmesin,
Artan sayıların her biri, ayrı bir yürek yangını!
Her dem, her an,
Anaları ağlamakta tüm yurdumun…
Hainler; hınzır ve arsız,
Pervasız…
Bir Mehmet için yanarken yüreğimiz bir dünya!
Bir güdük kör vicdan çıkar,
Tuz basarak yaraya!..
“Birkaç şehit Mehmet” sözüyle, çözdüm der yürek büklümü sızıyı,
***
İktidarla düşünceleri son derece paralel olduğu aşikâr, iktidar sayesinde yükselmiş akademisyenimiz “müthiş” tespitini paylaşıyor; “Türkiye dört düşmanla birden savaşıyor. Irak, İsrail, İran, Suriye! Bunların tamamı terör örgütüne her yönden destek ve imkân sağlıyor. Terörün tırmanması bundandır.” Eyvallah tespit doğru biliyoruz da, bu birbirine can düşmanı ülkeleri Türkiye karşıtlığında müttefik kılan anlayış kimin eseri! Orası teğet geçiliyor.
Bu nasıl bir beceridir ki etrafımızda olan her ülkeyi Türkiye düşmanlığı üzerine itelemek olağan hale geliyor.
“Hangi dayatmalar bu kaçınılmaz sonucu mecbur kılıyor,” sorusunu soran yok memlekette…
Kükremek lazım “birkaç düşman ülke” dediniz mi, bağırıp beden dilinizi de kullanarak, çözülür yalnızlığımız ve çaresizliğimizin düğümü!
***
Çok mu bunaldınız,
Yaptıklarınız bin yılların eseri kardeşliği tahrip etmekte mi insafsızca.
Terörün kalleşliğini, kahpeliğini, örterek,
Bebek katillerini, hain emellerini görmezden gelip,
Dayatılanların gölgesinde meşruiyetimi arayacaksınız?
Anlatamadığınız teslimiyeti anlaşılır kılacak,
Tek tip düşünceli, maşalı cinsten,
Sadakati sahibine olduğu tescilli olanlardan…
“Birkaç akil adam” bulursunuz süslü, kafiyeli duygu yüklü kavramlarla, tüm vicdanları suskun kılacak…
***
“Birkaç şehit Mehmet” diyerek şehitlerimizin milletimizdeki yürek yangınını küçümseyen,
“Birkaç düşman ülke” diyerek tüm imkânları terör lehine belirleyici kılan,
“Birkaç akil adam” diyerek kahreden vahşete meşruluk kazandıran,
… anlayışa!
Millet ne zaman; “birkaç zavallı adam” diyecek, beklemekteyiz hasretle!..
Vesselam!…