Her siyasi parti iktidara gelerek ülkeyi yönetme iddiasındadır.Zaten,bu iddiayı taşımayan kuruluşlar isminde “parti” kelimesi bulunsa bile nitelik itibarıyla siyasi parti sayılmazlar.Siyasi partiler,iktidara gelebilmek için milletvekili genel seçimlerinde halktan yeterli oyu almak suretiyle TBMM’de milletvekili çoğunluğunu sağlamak zorundadırlar.Bir siyasi partinin halktan yeterli oyu alabilmesi için ideolojisini,fikriyatını,programını ve hedeflerini halka anlatması ve halkı ikna etmesi gerekmektedir.Seçimlerde oylar gizli kullanıldığına göre seçmenler ancak inandıkları,ikna oldukları siyasi partilere oy vereceklerdir.
Siyasi partilerin seçmenleri ikna etmek için yaptıkları çalışmaların,seçmenlere yönelik yapılan tüm yazılı,sözlü ve görsel faaliyetlerin tümüne “PROPAGANDA” denilmektedir.Günümüzde propaganda için kullanılan çok sayıda yöntem ve araç vardır.Bu yöntemlerin içinde “GÖRSEL PROPAGANDA” yöntemi en çok kullanılan yöntemdir.Propaganda araçları içinde ise en çok kullanılan araç televizyondur.
Görsel propaganda yönteminin ve bu yöntem için kullanılan televizyonun önemi tartışılamaz.Bu imkanları en çok kullanabilen partiler diğer partilere göre seçmenlere daha çok ulaşabilmekte ve sonuç olarak daha çok oy alabilmektedirler.AKP’nin başarısının arkasında yatan sebeblerden birisi de görsel propaganda konusunda diğer partilere nazaran sahip olduğu büyük imkanlardır.
Görsel propaganda imkanlarına sahip olmayan partiler için her şey bitmiş değildir.Bu partilerin elinde görsel propagandaya sahip olamama dezavantajını büyük ölçüde telafi edebilecek başka bir propaganda yöntemi vardır.Bu yöntem “BİREBİR PROPAGANDA” yöntemidir.Bu yöntem bilinçli ve yaygın bir biçimde kullanıldığında halkı ikna etmek,tek başına olmasa bile koalisyon ortağı olarak iktidara gelmek ihtimali oldukça kuvvetlidir.
Birebir propaganda yönteminde esas husus siyasi partilerin taşra teşkilatlarının ve üyelerinin mahalle,ev,işyeri,kahvehane vb. bütün sosyal ortamlarda seçmenlerle yüzyüze,birebir temas ederek partilerinin fikirlerini,programlarını ve hedeflerini anlatmalarıdır.Birebir propaganda sadece seçimlerden önce,bir kereliğine yapılacak bir çalışma değildir.Aksine,birebir propaganda her ortamda ve sürekli yapılması gereken bir faaliyettir.
Siyasi partilerin taşra teşkilatlarının sürekli birebir propaganda yapabilmeleri için taşra teşkilatları yöneticilerinin ve üyelerinin şu niteliklere sahip olmaları şarttır:
· Partinin fikirlerini,programını ve hedeflerini iyi bilmek,
· Rakip partilerin ideolojilerini ve zayıf yönlerini iyi bilmek,
· Geniş bir genel kültüre sahip olmak,
· Seçmenlerin yaşına,içinde bulunduğu sosyal statüye,mesleğine,kültürel özelliklerine ve kavrama yeteneğine göre hitap edebilme yeteneğine sahip olmak,
Yukarıdaki nitelikleri artırmak mümkün.Ancak,yukarıda yazdıklarım her yöneticide ve birebir propaganda yapacak her üyede bulunması gereken asgari nitelikler.Hiç kimsenin bu niteliklere doğuştan sahip olması mümkün değildir.Bu nitelikler ancak eğitimle ve çalışma ile kazanılabilir.
MHP’nin önümüzdeki 12 Haziran seçimlerinde başarılı olması zorunludur.Hiçbir suretle erteleme,öteleme imkanı kalmamıştır.MHP’nin elinde geniş görsel propaganda araçları mevcut değildir.Görsel medya eskiden olduğu gibi şimdi de MHP’ye soğuk durmaktadır.Bunun sebebleri bu yazının konusu değildir.Ancak,sonuç olarak durum budur.MHP’nin elindeki yazılı propaganda araçları da yeterli değildir.Yeniçağ Gazetesi’nin günlük tirajı 50-55 bin,Ortadoğu Gazetesi’nin trajı ise 10 bin civarındadır.Seçimlere kadar ne görsel ne de yazılı propaganda araçlarını çoğaltma imkanı yoktur.Bu durumda MHP’nin elinde propaganda imkanı olarak sadece “BİREBİR PROPAGANDA” yöntemi kalmaktadır.MHP,başarılı olmak için bu yöntemi önümüzdeki seçimlere kadar çok etkili ve çok yoğun bir biçimde kullanmalıdır.Bu yapılırsa seçimlerde başarılı olma ihtimali vardır.Yapılmadığı takdirde AKP’nin 3. defa iktidara gelme ihtimali kuvvetlidir.
MHP’nin taşra teşkilatları acil olarak yöneticilerini ve üyelerini birebir propaganda için eğitime almalı,azami 2-3 haftalık bir eğitimden sonra Türkiye genelinde mahallede,köyde,kasabada,kahvede,sokakta velhasıl insanın bulunduğu her ortamda yoğun BİREBİR PROPAGANDA faaliyetine başlamalı ve seçimlere kadar kesintisiz olarak sürdürmelidir.
Bu çerçevede gençliğinde ülkücü olan ve ülkücü teşkilatlarda aktif faaliyetler yapan,ancak sonradan herhangi bir sebeble teşkilat dışında kalmış ülkücüler bu çalışmalara dahil edilmelidir.Söz konusu ettiğim bu ülkücülerin önemli bir kısmı üniversite mezunudur.Bir kısmı emekli öğretmen,emekli emniyetçi,emekli asker vb. olup köşelerine çekilmişlerdir.Bir kısmı ise serbest meslek faaliyetleri sürdürseler de siyasetten uzak durumdadırlar.Bu arkadaşlar,yeri gelince öğünme sebebi olan yetişmiş ülkücü kadrolardır.MHP taşra teşkilatları yöneticilerinin Türk Milliyetçiliği davasına emek vermiş bu kadroları ihmal etme,görmezden gelme lüksleri yoktur.Behemahal bu kadrolarla irtibat kurularak yapılacak çalışmalara katılmaları sağlanmalıdır.Bu yapıldığı takdirde MHP’nin tek başına olmasa bile koalisyon ortağı olarak iktidara gelme ihtimali oldukça kuvvetlidir.Ben,buna inanıyor ve ilgililerce gereğinin yapılacağını ümit ediyorum.
