O an!
Şahadetin kutsiyetiydi şahitlik eden, gerçeğin kahpeliğine…
Haykır dercesine.
O ağır yük, acı gerçeğin şamar olup vuruluşu dahi annenize düştü, tarifsiz acısının içinde!..
“Onları beslediler, onlar vurdu oğlumu… Zindana atsınlar beni isterse. Beni zindana atsınlar…”
*
Vicdanlara saplanan bir mıh gibi çınlatırken zamanı, bu feryat, vicdansızların semirttiği alçakları anlatıyordu bir yandan…
Bir yandan da alçaklığa alçaklık demenin zor olduğu garabet günleri…
*
Binbaşım…
En iyi siz biliyordunuz.
Vatanını sevmenin hor görüldüğü zamanın yaşandığını…
Milletini sevmenin ne büyük bir bedel istediğini…
İnsanı sevmenin, emanete sahip çıkmanın, nasıl karanlık dehlizlere açıldığını…
Türk olmanın kayıtsız şartsız hedef oluşunu!..
*
En iyi siz biliyordunuz…
Ayrık otu dölleri, karşınızda köklenip, dal budak çıkarıp sararken dört bir yanı, sizleri karakol duvarları içine hapsedip, elinizi kolunuzu bağlayıp, şuurunuza set çekme peşinde koşan, “şahsi emellerinde savrulmuş otoriteyi…”
… ve dahi!
Sorumluluktan hemen sonra; “Yeminimiz vardı konuşamadık” itirafında aklanma arayışında olan bahtsız emir vericilerin zavallılığını…
*
En iyi siz biliyordunuz..
Oynanan oyunun ne denli büyük, ne denli acımasız, ne denli kahpe olduğunu…
7 Düvelin kotardığı, içerdeki uzantılarının varlık sebebi gördüğü, ihanet projelerinin kesişme noktasında oluşumuzu.
………….!
Tüm bunlara, zamana, mekana, her şeye, hepsine, rağmen; “Aslolan Vatandır” demenin elzemliğini.
En iyi siz biliyordunuz Binbaşım!..
*
Binbaşım…
Askerlerinizle birlikte çekilmiş görüntülerinizi izledim.
Bir gönül iklimiydi taşıp gelen bugüne.
O kadar sıcak o kadar sevecen ki; omzunuzdaki rütbe mesafeleri yok eden, ancak daha bir abi, daha bir baba dedirten eşsiz bir ayrıcalık sanki..
*
Helikopterden ilk siz atlamışsınız askerlerinizin önüne geçerek…
…………!
Siper olurken kurşuna…
Emanet bilip tüm geridekileri…
Şahadet şerbetidir içtiğiniz… Yürekler yangın yeri olurken.
Hiç düşündünüz mü bilmem ama…
Seçilmişsiniz!..
*
Binbaşım…
Uğruna can verdiğiniz Al bayrağımıza kuşanmış giderken!
Kızınızın çığlığı yankılandı ta ötelere…
Bilerek seçtiğiniz şahadeti ilan edercesine, zamanın Kehkeşanlarına!..
Şehitler ölmez vatan bölünmez nidasıyla…
*
Binbaşım…
Biliniz ki!
Emanetlerin emanetimizdir.
Uğruna ölünesi gördüğün; Vatan, Millet, Devlet, Bayrak, Ezan, O güzel evladın, Muhterem anneciğiniz babanız, çilekeş eşiniz…
Kahpe kurşuna siper olup hep koruduğunuz Mehmetçik…
Binlerce yılın imbiğinden süzülüp gelen zillet kabul etmez; Yüce Türk Milletinin istiklali… İstikbali!..
*
Binbaşım…
Biliniz ki!
Annenizin feryadında belirginleşen “besleme bölücü kahpeler” son kırıntısına kadar yok olana dek!
Annenizin feryadında “beni zindana atsınlar” dediği korku imparatorluğunun sahipleri, “o zindanı” kirlenmiş benliklerinin tüm derinliklerinde yaşayana dek!..
……….!
Kalabalık yığınlara inat…
Zavallı hesaplara, kahpe ihanetlere inat!..
Türk milletinin asli unsuru teyakkuzdadır!..
Zerre durursak!..
Gök Girsin Kızıl Çıksın!..
