Erzincan’da bir çocuk kütüphanesinin açılışını yapan AKP Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, “Kıraathane deyince okunan, eğitim alınan insanların kendilerini geliştirdiği yerler olarak hatırlıyoruz. O yüzden Cumhurbaşkanımızın başlattığı gençlik merkezlerinde ve kıraathanelerde birçok ilimizde eski tarihimizde, eski zamanlardan, kültürümüzde var olan kıraathane kültürü yaşatılıyor” dedi.
Binali Yıldırım, Erzincan’da hayırsever iş adamı Ömer Sertbaş’ın annesi adına yaptırdığı “Fatma Sertbaş Bebek ve Çocuk Kütüphanesi”nin açılışına katıldı.
Yıldırım, “Kıraathane deyince okunan, eğitim alınan insanların kendilerini geliştirdiği yerler olarak hatırlıyoruz. O yüzden Cumhurbaşkanımızın başlattığı gençlik merkezlerinde ve kıraathanelerde birçok ilimizde eski tarihimizde, eski zamanlardan, kültürümüzde var olan kıraathane kültürü yaşatılıyor” dedi.
Kıraathane kültürünün tarihinin çok eskiye dayandığını ve okunan, eğitim alınan, insanların kendilerini geliştirdiği yerler olarak hatırlandığını öne süren Yıldırım, şöyle konuştu:
“Kıraathane deyince okunan, eğitim alınan insanların kendilerini geliştirdiği yerler olarak hatırlıyoruz. Ancak daha sonra bu kıraathaneler şekil değiştirmiş, oyun oynanan, kağıt, okey oynanan yerler haline gelmiş. Ve adı da kahvehane olmuş. Bugün şöyle bir karşılaştırma yaparsak Türkiye’de 700 bin civarında kahvehane var, 34 bin kütüphane var. Ne kadar kütüphaneye ihtiyaç olduğu buradan da açık bir şekilde anlaşılıyor. O yüzden Cumhurbaşkanımızın başlattığı gençlik merkezlerinde ve kıraathanelerde birçok ilimizde eski tarihimizde, eski zamanlardan, kültürümüzde var olan kıraathane kültürü yaşatılıyor. Özellikle üniversitelerimizin yoğun olduğu yerlerde bu gençlik merkezleri ve kıraathaneler yaşam merkezi şekline dönüştürülmüş haliyle tekrar hayatiyete geçiriliyor.
“EN BÜYÜK MÜCADELE, CEHALETLE YAPILANDIR”
Okuma arttıkça kavga azalır. Ne kadar çok okursak, ne kadar çok kitapla meşgul olursak o kadar insanlar arasındaki düşmanlık, husumet ortadan kalkar. Onun için en büyük mücadele cehaletle mücadeledir. Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. Kitap insanın ufkunu açıyor. Kitap insanları daha fazla sevmesine, daha fazla empati yapmasına vesile oluyor.”
