Bilimsel Bakış Açısıyla Ülkü Ocakları’nın Yönetim Anlayışı; ÜLKÜ YÖNETİMİ

‘’ Yönetim, sanatların en eskisi bilimlerin en yenisidir. ‘’

                                                                                         Henry FAYOL

Bilimsel Bakış Açısıyla Ülkü Ocakları Yönetim Anlayışı; ÜLKÜ YÖNETİMİ (I)”  başlıklı ve dört bölümden oluşan yazı dizisinin ilk bölümünü siz değerli okuyucularımla paylaşıyorum. İnsanlık tarım toplumu ile hayata merhaba dedikten sonra İngiltere’de James Watt’ın tekstil sektörüne kazandırdığı buharlı makine ile sanayi toplumu sıfatıyla yaşamaya başladı. İnsanların istekleri, arzuları ve ihtiyaçları günden güne artarken sanayi toplumu artık ne istediğini bilen, ne aradığını anlayan bir toplum haline geldi. ‘’ Küreselleşen Dünya ‘’ bilginin vatansızlaşmasını sağlarken insanlık bambaşka bir dünya ile daha tanıştı.

BİLGİ TOPLUMU
İnsanlık , tarım toplumunu ve sanayi toplumunu geride bıraktıktan sonra bilgi çağı denilen o dahiyane mimarinin içine giriverdi. Hızla gelişen teknoloji ve akabinde bunu takip eden ‘’ toplumsal bilinç ‘’ insanlığı bilgi toplumuna uyumsallaştırmaya başladı. Bireyler daha özgür ortamlarda sorgulamaya önem veren, koşul ne olursa olsun bilgiyi arayan, klasik orta çağa nazire yaparcasına araştırmaya ve geliştirmeye yönelen , fikir odaklı düşünebilen mahlukat-ı eşref statüsünü kazanmaya başladılar.

‘’ Bilgi Toplumu ‘’ denildiği zaman ekonomistlerin aklına hemen o dahi kişilik gelir ki onun adı ALVIN TOFFLER… Üstat bilgi toplumunu konu alan o müthiş eserinde öylesine nadide cümleleri bir araya getirmiştir ki dikkatle okunası kelime demetleridir: Patlayıcı değişikliklerin yaşandığı bir çağda – özel yaşam – lar dağılırken, mevcut sosyal düzen sarsılırken ve ufukta yeni ve fantastik yaşam tarzı belirirken – geleceğimizle ilgili en büyük soruları sormak, sadece bir entelektüel merak konusu değildir. Bu bir ölüm kalım meselesidir.

Alvın TOFFLER’in son cümlelerinin ne kadar derin bir anlam içerdiği gözler önündedir. Evet, geleceğimizle ilgili merakımız sadece entelektüel merakımızdan ibaret olmamalıdır. Bizi nasıl bir geleceğin beklediği ile ilgili sorgulamaları her alanda yapmalıyız. Devlet yönetiminden aile birimine kadar çeşitli sahalarda bu soruları sorarak gerek entelektüel merakımızı gerek toplumsal vazifemizi yerine getirmekle sorumluyuz. ( 1 )

Kısa bir bilgilendirmenin ardından bu durumun ülkücü camiaya nasıl yansıması gerektiğine dair birkaç kelam etmekte fayda olduğu kanaatindeyim. Yukarıda da açıklamaya çalıştığım gibi insanlık artık bilgi çağının gerektirdiği bilgi toplumu sıfatını almaya hak kazanmıştır. Hali hazırda bulunan bilgilerle yetinmeyen araştırmaya ve geliştirmeye daha çok önem veren insanlar , çağın gerektirdiği ölçüde yaşamaya özen gösteriyor.

İşletmeler daha profesyonel yöntemleri kullanırken örgütler ( toplumsal gruplar ) en ileri teknoloji ile hayata dört elle sarılmaya çalışıyor. En basit anlamda üniversitelerin doluluk oranı samimi olarak bu durumun yansıması olmasa da kısmen konuştuklarımızı tasdikler niteliktedir. Okuma-yazma oranın 10 yıl öncesine nazaran ne kadar arttığı ayrıca sosyal medyadaki bilgi bloglarının ne derece büyüdüğünü düşünecek olursak söylemlerimizi temellendirmiş oluruz. İşte tam bu anda çağın nimetlerinden yararlanması gereken en birincil örgütlerden bir tanesi de ülkü fidanlarının yeşerdiği yer olan ülkü ocaklarıdır.

ÜLKÜ OCAKLARI ve BİLGİ TOPLUMU
Ülkü ocakları tanımlanmaya çalışılsa ve geniş çaplı bir literatür taraması yapılsa kişiden kişiye değişebilen çeşitli tanımlar ortaya çıkabilir ve çıkmıştır da. Camianın önde gelen isimlerine teker teker sorulsa herhalde hepsi ayrı bir tanım yapıp tek bir ortak noktada buluşacaktır: Aynı hedef, büyük ülkü. Mademki bir aynîlik söz konusu, mademki bir uzlaşı var bu durumda niyetimizin hasıl olduğunu belirterek ülkücülüğü kitaplaştırma amacı gütmeden akademik ve bilimsel bir şekilde ülkü ocaklarını tanımlamak doğru olacaktır.

Bu bağlamda ülkü ocaklarına grup yakıştırmasını yapmak yanlış olmayacaktır. Sonuçta aynı hedefe kitlenmiş insanların oluşturduğu bir birliktir.

Grup: Ortak normları paylaşan, genellikle aralarında farklı rollere sahip, ortak iş amaçları doğrultusunda birbirleriyle iletişim içinde bulunan bireyler topluluğu. ( 2 )

Bu tanımlamanın ışığında ortak amaçlardan, fiziksel yakınlıktan, rol ve mevkii dağılımının olmasından ( Ülkü Ocakları en güzel örneğidir. ), birlikteliğin uzun bir döneme yayılmış olmasından bahsedilmesi pek tabiidir. ( 3 )
Ülkü ocaklarının Türkçülük , İslamcılık daha doğrusu Türkçülük-İslamcılık, vatanseverlik ve milli duygulara olan hassaslığını her yerde görmemiz münasebetiyle tekrarın zaman kaybına sebebiyet vereceğinden tekrar tekrar yazmayı uygun bulmadım. Sıradanlaşmış bilgilerden ziyade daha farklı bir tanım yapmak daha doğru olacaktır. Öyle ya, bilgi toplumunun gerektirdiği gibi davranmakta fayda vardır.

Bilgi çağında insanların araştırmaya ve öğrenmeye yönelik ihtiyaçlarının ‘’ bastırıldıkça daha da şiddetlenir ‘’ nitelikte olması grupların da kendi aralarında ayrıma tabi tutulmasına olanak vermiştir. ( 4 ) Gruplar birincil (formel) ve ikincil (informel) olarak 2 ana başlıkta incelenebilmektedir. Ülkü ocakları bu başlıklardan informel grup içinde kendisine yer bulmaktadır. İnformel grup, biçimsel grup üyelerinin bireysel ihtiyaçlarını ve duygularını tatmin etmek amacıyla çeşitli ilişkiler geliştirdiklerinde oluşan gruplardır. Informel grubun yapısal özelliği: amaçları, normları, rolleri ve statü yapılaşmalarıyla formel gruptan farklılaşan bir nitelik göstermesidir. Formel gruplar tamamen örgütsel etkinliğe yönlendirilmiş oldukları halde, informel gruplar açısından yönelim sosyal ilişkiler, yakınlık, bağlılık gibi değerlere doğrudur. ( 5 ) Tanımlamadan hareketle ve ülkü ocaklarındaki sosyal ilişkilerin nasıl olduğuyla ilgili bilgileri karşılaştırdığımız zaman ocakların tanımlamanın ta kendisi olduğunu anlayabiliriz. Zira yakınlık ve bağlılık bizlerin öz değerlerimiz statüsüne koyabildiğimiz kıymetlilerimizdir. Ülküye bağlılık, ülküdaşa olan yakınlık da bu durumun gerçeğe tezahüründen başka bir şey değildir.

Ülkü ocaklarının tanımlamasını akademik bir zemine oturttuktan sonra bilgi toplumu ile olan ilişkisini açıklamak şöyle olacaktır:

Toplumsal bir grup olan Ülkü Ocakları’nın söylem ve demeçlerine bakıldığı zaman gerek aydın kesim gerekse halk tarafından bilinen en temel özelliği bilgi verici bir karakteristiğe sahip olabilmesidir. Zira bilinçli bir ülkücü, evladını, yakınını yahut bir akrabasını Ülkü Ocakları’na yönlendirirken önce dinî sonra millî bilgilerini geliştirmesi için tavsiyelerde bulunmaktadır. Bu noktada, halk tarafından öncelikli görevi bilgi vermek olarak tayin edilen bir grup, bilgi toplumunu oluşturabilmede önemli bir mevkii sahibidir. Gençliğin ilk olarak bilinçlendiği yer olan ocaklar, bilgi toplumunun gereğine uygun yönetilmeli ve bu eksende çalışmalar yapmalıdır. Çağımızın gerektirdiği ölçüde teknolojiyi kullanabilmeli ve bilginin anavatansızlaştırılmasından pozitif etkilenebilmelidir.
Geçmişimize kara bir leke olarak yansıyan ‘’ görmezlikten gelme ‘’ durumunu aşabilmeli ve Osmanlı Devleti’nden ders çıkarabilmelidir. Klasisizm taraftarlığından ziyade öz değerlere zarar vermeden kendini geliştirmelidir.

Gelişime olanak sağlayabilecek her türlü ilmî araştırma yakından takip edilmeli ve bu ilmî çalışmalardan istifade edilmelidir. Her ne kadar Türkiye şartlarında henüz bir bilgi toplumu havası esmese de Ülkü Ocakları bu havayı estirmekle hatta esip gürletmekle kendisini vazifeli görmelidir. Bu hedefler başarılabildiği ölçüde ülkü ocakları kutsal davası olan Turan’a bir adım daha yaklaşacaktır.

Yazı dizisinin bir sonraki serisinde buluşmak dileğiyle, esenlikler dilerim.

KAYNAKÇA
1) TOFFLER,A.; ‘’ Üçüncü Dalga ‘’,Koridor Yayıncılık,14,
2) Prof.Dr. AKGEMCİ,T,Prof.Dr. ŞİMSEK,M,Ş,Prof.Dr. ÇELİK,A; ‘’ Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış’’,Gazi Kitabevi,215,(2008)
3) Prof.Dr. AKGEMCİ,T,Prof.Dr. ŞİMSEK,M,Ş,Prof.Dr. ÇELİK,A; ‘’ Davranış Bilimlerine Giriş ve Örgütlerde Davranış’’,Gazi Kitabevi,215,(2008)
4) Prof.Dr. ŞİMŞEK,M,Ş,Prof.Dr.ÇELİK,A; ‘’İşletme Bilimlerine Giriş ‘’, Maslow’un İhtiyaçlar Dizisi,Eğitimakademi Yaınları, 7, (2011)
5) Doç.Dr.BEDÜK,A; ‘’ Karşılaştırmalı İŞLETME-YÖNETİM Terimleri Sözlüğü ‘’,Selçuk Üniversitesi Basımevi,115,(2010)

sozkonusu.net

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!