Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bayri, beyin tümörleriyle ilgili en çok merak edilen şu 5 soruyu yanıtladı.
Beyin tümörlerinin başlıca belirtilerini açıklayan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bayri, “Aslında beyin tümörlerinin belirtileri kendine özel değildir. En bilinen belirtisi olan baş ağrısı pek çok hastalıkta oluşabilen bir yakınmadır. Tekrarlayan, ısrar eden baş ağrısında hastayı ‘beyinde bir patoloji var mıdır?’ diye sorgulamak gerekir. Tümörler beynin hangi bölgesine yerleşmiş ise oraya ait belirtiler verebilirler. Bunu da ya doğrudan o bölgeden çıktıkları için ya da büyüyüp bası yaparak oluştururlar. Yani hastada güç kaybı, konuşma bozuklukları, görme sorunları, kişilik değişiklikleri, hafıza kusurları, epilepsi nöbeti geçirme, kafa içi basıncı artışına bağlı bulantı-kusma ve baş ağrısı olabilir. Hormon salgılayan tümörler hormonal dengesizliklere neden olabilirler ve bunlara bağlı şikayetler ortaya çıkabilir.” şeklinde konuştu.
Beyin tümörü teşhisinde ise hastada kafatası içinde bir sorun olup olmadığını düşündüren bazı muayene bulguları olur, fakat kesin teşhis için bu bölgenin görüntülenmesi şarttır diyen Doç. Dr. Yaşar Bayri, “Bu da beyin tomografisi ve beyin MR’ı çekerek mümkün olabilir. Özellikle MR tümörün yerleşim yeri, iyi ya da kötü huylu olabileceğine dair bir takım değişiklikleri göstermesi bakımından ilk tercih edilecek yöntemdir. Sadece teşhiste değil yapılacak cerrahi için de yol göstericidir.” dedi.
Beyin tümörü tedavisinde hangi yöntemlerin kullanıldığını sorusuna ise Doç. Dr. Bayri, kitlenin ne cins bir tümör olduğunun kesin tanısını koymak ve onu oradan uzaklaştırmak için cerrahi yöntemler uygulanır, yani hastalar genelde ameliyat edilirler ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Yaşar Bayri, “Fakat tümör yaygın veya çıkarılması çok riskli olan bir bölgede yerleşmiş ise o zaman biyopsi ile tanı konulabilir. Sonrasında çıkacak tümörün karakterine göre hastanın ışın tedavisi ve kemoterapiyi ek olarak alması gerekebilir. Ayrıca bazı tümör tiplerinde büyüklüğü de uygunsa o zaman cerrahi yapmadan doğrudan odaklanmış ışınlama da denen Gamma Knife yöntemi ile ışınlama yapılarak tümör büyümesi kontrol altına alınabilir.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Yaşar Bayri, cep telefonu kullanımı ile beyin tümörleri arasında bir ilişki var mı sorusuna ise şu şekilde cevap verdi:
“Bu konuda ciddi iddialar mevcut. Yapılan bilimsel çalışmalarda cep telefonu kullanma ile beyin tümörü oluşumu arasında net bir bağlantı olduğu ispatlanabilmiş değil. Fakat yapılan çalışmaların uygun grupları kapsamadığı konusu tartışmalıdır. Cep telefonu kullanım süresi ile beyin tümörü oluşumunun arttığı yönünde gözlemsel bulgular mevcuttur. ABD’nin finans merkezi olan Wall Street’de saatlerce cep telefonlarıyla konuşan borsacılarda beyin tümörlerinin normale göre çok daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Cep telefonu sinyallerinin DNA sarmalında kopmalara neden olduğu yönünde iddialar da mevcuttur. Kesin tümör ile ilişkisi olmasa da uzun süre cep telefonu kullanmanın en azından beyin yorgunluğuna sebebiyet verdiği neredeyse kesin gibidir. Ayrıca, baş ağrıları, uyku düzensizliği, hafıza zayıflaması, yoğun stres ve yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu ile dikkat dağınıklığı gibi durumlara da yol açabilmektedir.”
Covid-19 döneminde beyin tümörleri vakalarında artış oldu mu sorusuna ise Doç. Dr. Yaşar Bayri, “Bunu söylemek için henüz erken olabilir. Covid-19 ile sinir sisteminin de tutulduğu, hatta en belirgin bulgularından olan koku almanın kaybolması şikayetinin koku sinirinin tutulumuna bağlı olarak ortaya çıktığı ve bazı başka nörolojik bulgu ile belirtilerin oluştuğu tespit edildi. Ancak Covid-19 enfeksiyonuna bağlı beyin tümör oluşumunda artış olduğunu söyleyemeyiz ama virüsler hücrelerde mutasyonlara neden olabilirler ve mutasyon birikimleri de hücrenin anormal hızda çoğalması ve karakter değişimine neden olarak tümöre dönüşmesine yol açabilir. Pek çok kişi tarafından Covid-19’a veya bazılarının iddialarına göre de aşılara bağlı olarak beyin tümörü oranlarında bir artış olup olmadığı merak ediliyor. Bunu ancak ilerleyen yıllarda söylemek mümkün olabilir.” diye konuştu.