Bebek Katilinde Samimiyet Aramak!

Oslo görüşmelerinin “kesintiye” uğrama sebebi açıklanıyor.

Görüşmeleri “samimiyetsizlik” olduğu için kestik.

En yetkili isimden geliyor bu açıklama! “Yeniden görüşülebilir” diyerek devam ediyor.

Görüşülen, önemsenen, değer verilen, ülkemin geleceğinin pazarlıklarının yapıldığı muhatap; PKK Bölücü Terör Örgütü

Hani bölmek için var edilen türedi güruh!..

… Kan emicilerle, kansızlarla pazarlık ve “samimiyet” beklentisi!

***

Bebek katillerinde samimiyet aramak!

Ülkemde yıllardır kan akıtan alçaklarda,

Doğulu, batılı, kuzeyli, güneyli demeden ulaşabildiği her insanı katletme niyetinde olan vahşilerde…

Öğretmen savcı, polis, asker, mühendis demeden orada hizmet için olan kim varsa şehit etmeye çalışan, şehit eden, insanlık düşmanlarında samimiyet aramak

Geleceğimizi çalan, enerjimizi heba ettiren, toplumsal ahengimizi dinamitleyen, satılmışlarda samimiyet aramak!

Ülkemizi bölmek üzere hesapları olan tüm dış güçlerin köpekliğini yapıp, onların önlerine koyduğu “yal” ile yaşayabilen mahlûklarda…

Ermeni mezaliminde kahramanlık destanı yazan Kürt kökenli köylerimize yaşattığı vahşetin, katlettiği evlatlarımızın sorumlusu, kahpelerde samimiyet beklemek!

Uyuşturucu tacirliğine soyunan, bölge insanını haraca bağlayan, kan emicilerde samimiyet aramak!
Büyük umutları olan, nice hayalleri bulunan vatan evlatlarını şehit eden, insanlık dışı sürülerde…

Analarımızı ağlatan, canilerde, kansızlarda samimiyet aramak!

Ülkemin düşürülmek istendiği çukura kendi isteğimizle inmek!

Veya tüm kutsal değerlerimizi çiğneyip bizzat çukur olmak!

Canilerin akıttığı kanı her gün söylemek, yılgınlık sergilemek, bölünme dayatmasından hiç bahsetmemek…

Doğru ile yanlışı, hak ile zulmü, vahşet ile masumiyeti, vatan uğruna şahadet ile kahpeliği karıştırdığınız zaman…

Mesela şöyle demek; “Efendim sizden iyi olmasın, bebek katillerimizin baş canisi de, samimiyet diyor”
Nitekim o da kirlettiği çukurdan, İmralıdan; “devlet samimi olursa” diye başlıyor kirli sözlerine, hınzırca…

***

Samimiyet denince; belli ki İngiltere’yi çok samimi bulmuşuz bölünme konusunda.

Konunun ne kadar acıklı ve anlaşılamaz olduğunun başka bir şekli de burası; Oslo’da hakem devlet kabul ettiğimiz  İngiltere’nin, Lozan anlaşmasında temsilcisi Lord  Curzon’un, “Kürt devleti kartını zamanı geldiğinde yeniden açacağız” küstahlığı unutulmuş.
 
Ülkemizin “Kürt devleti  projesi” ile bölünmesi niyetinin sahiplerinden İngiltere’nin, geçmişten bugüne sabıkalarını ise hiç görmemişiz.

Eş zamanlı olarak, Amerikan gazetesi The New York Times, yeni dünya haritasını çizmesinin ardından, sözde Kürt bölgesinin haritasını da verip, “bağımsızlıkta kararlılar” diyor.

***

Bir tarafta şehitlerimiz, çürütülen değerlerimiz, yok edilen milli şuurumuz, kanatılan vicdanlarımız.
Diğer yanda kahpelerle, hainlerle, canilerle bir masaya oturmak!..

Kan akıtarak ülkeyi böleceğim diyenle neyin pazarlığını yapmak!

Çözmek değil, çözülmek.

Bunların üzerine birde; “ben bedelini ödemeye hazırım” demek!

Milletin, devletin, vatan toprağının, şehit kanının, bin yıllık kardeşliğin, doğmamış yavrunun üzerine;

Malazgirt’in, Çağ değiştiren fetih’in, Viyana kapılarına dayanışın, Çanakkale’nin, Sakarya’nın, Büyük taarruzun üzerine ödenecek bedelleri görmeden…

… Artık bizim “samimiyeti” arayacağımız yer; Türk Milletinin bağrıdır.

Milli irade; vatan ve millet merkezli şuuru ne zaman iktidar ve muktedir kılacaktır?

Türk Milleti bu vahim gidişe dur diyecek “samimiyeti,” daha ne kadar erteleyecektir?

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!