‘Bayır Çıkıyoruz Sandımdı!’

Traktör son hızla yol alırken, kasasında küfeler üzerine oturmuş insanlar rüzgârdan etkilenmemek için ters yöne dönüktürler… Bir müddet sonra yandan geçmekte olan bir otomobil ısrarla korna çalarak traktör şoförünün dikkatini çekip durmasını sağlar. Bağırır, “görmüyor musun arkayı, insanlar düşmek üzere…” Şoför döner bakar ki, hidrolik kasa havaya doğru kalkmış, oturanlar küfelere sıkı, sıkı sarılmış sallanıyorlar, düşmek üzereler.
 
Yanında oturan biri hareket halinde iken yanlışlıkla hidrolik koluna dokunmuş, kasa yavaş, yavaş yukarı doğru yükselmiştir. Hemen kolu indirir şoför, şaşkınlık ve hışımla seslenir arkadakilere…
 
“Yahu neredeyse düşüp parçalanacaksınız neden seslenmezsiniz!”
Bir tanesi mahcup cevap verir;  “bayır çıkıyoruz sandımdı!..”
 

*

 
Türkiye sistemli bir ihanetin kıskacında savrulmaya devam etmekte. Devlet olma gerekleri bir, bir tüketilirken, millet olma vasıflarımızı peşi sıra kaybediyoruz. Birliğimiz lime, lime doğranmakta, ufkumuz kararmakta, istikbal ve istiklal hiçe sayılmakta iken bu pervasız gidişi kanıksar durumdayız.
İrkilme gücümüzü dahi kaybetmiş, hissetmiyor, çabalamıyor, görmüyor, duymuyoruz.
……….
 
Din, akçe ve uçkur serbestîsine payanda kılınmakta,
Tarih, şatafat ve ihtirasa kurban edilmekte,
Ahlak, yandaşlığın onursuzluğunda aranır olmakta,
Vatan toprağı, satılabilir emtia ilan edilmekte…
……….
 
Şehit, horlanmakta
Eşkıya, el üstünde,
Cani başı, barış güvercini oluvermekte…
……….
 
Adalet, yerlerde sürünmekte,
Hukuk, gücün sopası olup sallanmakta,
Yetim hakkı, peşkeş zincirinde…
……….
 
Medya, süratle tek tipleşmekte,
Kurumlar, eş dost hısım akraba kreşi bilinmekte,
Sermaye, hışımla tekelleşmekte…
…………
 
Ormanlar, yakılıp otele çevrilmekte,
Kömür ocakları, morg vazifesi görmekte..
Gemicikler, salına, salına çoğalıp üremekte…
………….
 
Rüşvet, fetva ile haktan,
Hırsız, polisin peşinde,
Yolsuzluk, dokunan yanmakta…
…..
 
Karakol, korunmaya muhtaç,
Asker, sokağa çıkması yasak,
Kamu düzeni, terör şebekesinden yalvar yakar talep edilmekte…
 

*

 
Gündem derseniz!
Külliye, saray mizanseni savaşçılar, Osmanlıca, Dünya liderinin devlet onuru aradığı, taht özentisi devasa harcamalar, etrafa racon kesmeler…
……… tabii ki şen şakrak alkışlayıcılar!..
Yüzyılların emaneti değerlerimiz bir, bir kaybolup, ayağımızın altından kayıp giden önceliklerimizin ardından!..
 
Paramparça olmanın arifesinde yokuş aşağı sallanırken!
“Bayır çıkıyoruz” sananların çokluğunda, ülkem!
Vay benim ülkem!..

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!