‘Ramazan Bayramımız Mübarek Olsun’ diyen Başkan Akgün masajında;
Salgın (Kovid-19) sürecinde hoş geldin diyerek 2. Kez karşıladığımız Ramazan- Şerifi, elveda diyerek, uğurluyoruz.
Rahmet ve mağfiretiyle gönüllerimizi Allah’a yaklaştıran, fazilet ve bereketiyle ruhlarımızı olgunlaştıran, sahuru, iftarın coşkusu, Kadir Gecesi, zekât, fıtır sadakaları (sadaka–i fıtır) ve diğer ibadetleriyle, idrak ettiğimiz Ramazan-ı Şerifi uğurluyoruz.
Salgın şartlarının kısıtlamaları gölgesinde, Ramazan Bayramına, eski alışkanlıklarımızdan uzak girmenin, psikolojik dalgalanmalarını da yaşıyoruz.
Salgını önlemek için hayatımızın rutini olarak kabullendiğimiz ve artık savunmaya da başladığımız kurallar nedeniyle, alıştığımız birçok şeyden isteyerek veya istemeden de olsa mahrum kaldık.
Gönül dünyamızda yaşadığımız dalgalanmaların iç sorusunda nefsimizi ne kadar sorguladık?
Salgın nedeniyle;
Camilerde teravih namazı kılınmadı!
Sahurda davulculara pek de eşlik edemedik…
O devasa iftar çadırları da kurulmadı…
Sokak iftarları da düzenlenemedi…
Akraba, eş ve dostların katıldığı toplu iftarları da pek yaşayamadık…!
Kimi zaman festivale dönüştürdüğümüz direkler arası Ramazan eğlencelerini de yaşayamadık…
Bu türden gönül dalgalanmaları içerisinde, “Tam Kapanma” sürecinde Ramazan-ı Şerifi uğurlarken, Ramazan Bayramını idrak edeceğiz, biraz gönlümüz buruk da olsa…
Bu bayramda da; yollar yine tenha, cadde ve sokaklar bomboş olacak…
Bayramın coşkusunu, tokalaşmadan, uzaktan bir tebessümle, en sevdiklerimizle bile “sıradan bir eylem olarak gördüğümüz” candan aziz bildiklerimizle bile sarılmadan/sarılamadan bir bayram yaşayacağız.
Bayramı karşılamanın coşkusunu da “Bayram Hazırlıkları” için o telaş, o yoğun temizlik ve tatlı hazırlama faaliyetlerinin dahi yapılmamasına yansıdığı bir atmosferde idrak edeceğiz…
Ramazan; yüreklerimizin yıkılan yerlerini yeniden inşa etmek, iç dünyamızın su alan yerlerini tıkamak, bilinçlerimizin yıpranan kısımlarını tamir etmek, şahsiyetlerimizin eksilen, kaybolan yerlerini tamamlamak için önemli bir fırsat idi. Ne kadar değerlendirebildik?
Hesaba çekilmeden nefisleri hesaba çekmek en anlamlı olan değil mi?
Dünü, özlemle aramak yerine, yaşamanın mana derinliğine dayalı düşünürsek, “RAMAZAN BAYRAMINI”;
Bayram; Allah’a bağlı olan kalplerin oruç tutarak, kulluk emrini yerine getirmenin bir coşkusu,
Bayram; Allah’a gerçek manada kul olmanın verdiği samimiyet ile, zekâtın, fıtır sadakasının ve diğer her tür yardımlaşmanın; Allah’ın emri olarak yerine getirilmesi,
Bayram; Allah’tan başka bütün İlâhları reddederek; yalnız ve yalnız Allah’a inanmak ve yalnız ve yalnız Ona ibadet edebilmek,
Bayram; karşılaşılan tüm menfaatlere rağmen, helâle helâl; harama haram diyebilecek imanı taşımak,
Bayram; Allah’ın verdiği malı mülkü, yine Allah yolunda harcamasını bilmek,
Bayram; Kur’an-ı Kerim’i yaşamın merkezine koyabilmek, Resulullah (s.a.v.)’ı sevmek kadar, onun düşündüğü gibi düşünmek ve onun yaşadığı gibi yaşayabilmek,
Bayram; insanların mallarını sömüren ihanet şebekelerinin, küresel eşkıyaların, hainlerin, evler yıkıp ocaklar söndüren zalimlerin; kendi zulümlerinin pençesine yakalanmalarıdır.
Bayram; imanla yaşamak, imanla ölmek ve Rabbinin huzuruna imanla çıkabilmektir.
Bayram; küfre, zulme, ve nefse; karşı durmasını bilmektir…
Bu farkındalık içerisinde olabildiğiniz kadar, İsrail’in; Mübarek Ramazan ayında, ilk kıblemiz, miracımızın ebedi emaneti Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya yaptığı pervasızca saldırıya karşı durabiliriz.
Sıraladığımız hususiyetler dahilinde, Bizi biz kılan değerlerin mana derinliğinde, bir bayram yaşanması dilek ve dualarımızla, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına kutluyor, Rabbimden idrak ettiğimiz mübarek Ramazan Bayramımızı hayırlara vesile kılmasını ve gönüllerdeki bayramları nasip eylemesini niyaz ediyor, mübarek ramazan ayında, ilk kıblemiz, miracımızın ebedi emaneti Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya yaptığı pervasızca saldıran, masum ve savunmasız çocukların üzerine silahla, kurşunla, uçakla saldıran İsrail’i nefretle kınıyor, bu alçak saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan (c.c.) rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.” dedi.