İnsan biyolojisindeki en büyük çelişki, üretilen tedaviye karşı vücudun zamanla bağışıklık kazanıp söz konusu tedavi edici ilaçlara artık reaksiyon vermemeye başlamasıdır. İşte bu çelişik durumu yenebilmek için bilimin de insan biyolojisi kadar hızlı ilerlemesi ve gelişmesi gerekiyor.
Bu noktada bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç göstermesi durumunda hangi ilaçların kullanılması gerektiğini tespit edebilmek için yeni bir teknik geliştirildi. Bu teknik, antibiyotiklerle direnci kıracak maddeleri kombine edip ilaç adaylarının seçilmesini hızlandırıyor.
ABD’li bilim insanlarınca ‘Native state mass spectrometry’, yani ‘doğal durum kütle spektrometresi’ adı verilen teknik sayesinde ilaç adayları arasından çok kısa sürelerde seçim yapılabilecek.
Söz konusu teknik, bilhassa antibiyotiklerin etkili olamadığı bakterilere karşı geliştirilen ilaçlarda kullanılacak olup 21 Haziran’da gerçekleşecek ‘Amerikan Mikrobiyoloji Dünyası Topluluğu Mikrop Forumu’nda tanıtılacak.
Bakterilerin Antibiyotik Direnci Her Yıl Artıyor
Antibiyotiklerin doktor tavsiyesi dışında sorumsuzca ve aşırı kullanımı, nihayetinde bakterilerin antibiyotiklere karşı direncini arttırdı. Bu da birçok bakteriyel enfeksiyonun antibiyotiklerle giderilmesini çok zor bir hale getirdi.
ABD’de her yıl 2,8 milyon insana en az 1 antibiyotiğe direnç gösteren bakteriyel enfeksiyon teşhisi konuyor. Bunlardan 35 bini ise inatçı enfeksiyonlardan dolayı ölüyor.
Yeni Teknik Direnci Kıran İnhibitörleri Tespit Ediyor
Tekniği sunacak olan araştırmacı Caitlyn Thomas, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç göstermesi durumunda başvurulan yollardan birinin ‘kombine ilaç ve inhibitör terapisi’ olduğunu söyledi. Bu tedavide kullanılan ilaçlardan biri ise muhtemelen bir yerlerden duymuş olduğunuz Augmentin. Reçeteli bir ilaç olan Augmentin’de antibiyotik görevi gören amoksisilin ve inhibitör görevi gören klavulanik asit bulunuyor. İnhibitör, bakterinin antibiyotiğe direnç göstermek için kullandığı anahtar proteini etkisiz hale getiriyor. Böylece direnci kırılan bakteriler, antibiyotik tarafından defediliyor.
Ancak bu inhibitörlerin işe yararlığını test etmek o kadar kolay olmuyor. Kullanımına başlamadan önce inhibitörlerin izlenmesi ve anlanması gerekiyor. Yeni doğal durum kütle spektrometresi tekniği de burada devreye giriyor. “Bakterilere direnç sağlayan bir protein olan metalo beta laktamazlar, 2 metal iyon taşıyorlar ve biz de onları incelemek için çeşitli spektrometrik tekniklere başvuruyoruz” diyen Thomas, süreci şu sözlerle açıklıyor:
“Bu deneyler bizlere inhibitörlerin nasıl davranışlar sergilediğini gösteriyor. Böylece hangilerinin gelecekte klinik açıdan kullanılabilme potansiyeli taşıdığını tespit edebiliyoruz.”
Bu teknikten önce yüzlerce potansiyel inhibitör literatüre geçti ve yeni teknikle birlikte birkaç tanesi daha listeye eklendi. Bu inhibitörlerden bazılarının diğer proteinlere de etki etmesi durumunda ilaçların ciddi yan etkileri olabilir. Bu yüzden adayları tam olarak anlamak adına çalışmalar sürdürülüyor.