Ensar Vakfı'nın Ankara Şubesinin düzenlediği Ensar Buluşmalarına katılan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy katılımcılara 'terör' konulu bir konferans verdi.
'PKK ile mücadelede önemli yol katettik'
Terör örgütü PKK ile mücadeleye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Yardımcısı Ersoy, PKK ile mücadelede önemli yol katedildiğini vurgularken; "Bugün Şırnak'ın Cizre ilçesinde akşam saatlerinde de hayata devam edebiliyorsunuz. Mesela saat 23:00'te bir pastanede arkadaşınızla çay içebilirsiniz. Şehirde hayat geç saatlere kadar devam ediyor. Bir İçişleri Bakanı akşam saatlerinde de şehir merkezinde ziyaretlerde bulunabiliyor. Bu tabii ki geçmişte böyle değildi. PKK terör örgütü ile mücadelemiz onları yok edinceye kadar kararlılıkla sürecek" dedi.
"15 Temmuz'dan sonra ilk işimiz"
Konuşmasında FETÖ'ye de vurgu yapan Ersoy, 15 Temmuz hain darbe girişimine ilişkin yaptığı değerlendirmede; "Akıl almaz bir şekilde içimize karışmış bir örgüt yapısı ortaya çıktı. Dini hassasiyetleri olan insanları, İslam'ı kullanarak örgüte dahil ettiler. 15 Temmuz gecesini atlattıktan sonra Pazartesi günü ilk işimiz kimlerin FETÖ'cü olduğunu araştırıp, onları resmi kurumlarımıza almamak oldu. O gün başlattığımız mücadele bugün de hassasiyet ile devam ediyor. Öylesine gizli bir yapı kurulmuş ki iki FETÖ'cü yan yana çalışırken birbirlerini tanımıyorlar. Sadece bölge imamları kimin örgütten olduğunu biliyor. Bu derece sinsilikle ülkenin önemli noktalarına sızmış bir örgütü temizlemek de hali ile zaman alıyor. PKK ile olduğu gibi FETÖ ile mücadelemiz de sonuna kadar devam edecektir" ifadelerini kullandı.
"Kalplerinde Türkiye sevgisi ile gitsinler"
Bakan Yardımcısı Ersoy, "Ülkemizde FETÖ ve PKK ile mücadele ederken sınırlarımızda da YPG, DAEŞ gibi terör örgütleri ile savaşıyoruz. Bakın hepsinin farklı isimleri var ama hizmet ettikleri yer aynı olmakla birlikte düşmanları da aynı. Topyekün Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü hedef almışlar. Ülkelerindeki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli kardeşlerimizi en iyi şekilde ağırlamaya çalıştık. Fakat dış güçlerin güdümündeki hainler, ülkemizde yaşayan yabancılarla ilgili bir 'nefret dili' oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle Suriyeliler hakkında ortaya birçok yalanlar atılıyor. Onların amacı 'yabancılara' karşı bir nefret oluşturmak. Suriyeliler tabii ki ana vatanlarındaki savaş sona erdikten sonra ülkelerine geri dönecekler ama müsaade edin de giderken kalplerinde 'Türkiye sevgisi' ile gitsinler. Onlara karşı bir 'nefret' politikası ile yaklaşıldıkça onlarda bize karşı bir 'nefret' besliyorlar. Biz istiyoruz ki ülkelerine döndüklerinde 'Türk Milleti'ne olan vefa borçlarını hiçbir zaman unutmasınlar ve bizleri her zaman sevgi ile kalplerinde yaşatsınlar' şeklinde konuştu.
