İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de korona virüs salgınının son durumu ile ilgili konuştu. Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet’in sorularını yanıtlayan Soylu, genel yayılımın sona erdiğini belirterek, “Parça parça belli alanlarda, mesela bir cenazede 25 kişi çıkabiliyor ama genel yayılım bitti. Ben virüsün etkisini kaybettiğini düşünüyorum. Bu önemli ama biz tedbirlerimize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı:
Mehmet Acet’in köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Korona salgınının Dünya’yı yangın yerine çevirdiği bir ortamda, terörle mücadele gibi hassas bir konuda dikkatlerin dağılmaması önemli.
Diğer yandan, sosyal hayatı alt üst eden bu salgının şu an için salt bir ‘sağlık konusu’ olmadığı da ortada.
Herkes, bütün bakanlıklar, bu konuya odaklanmış durumda.
Türkiye’de Kovid-19 önlemleri kapsamında alınan önlemlerin ciddi bir bölümü İçişleri Bakanlığı’nın uhdesinde yürüyor.
Konuşmamızda Bakan Soylu’ya hem gidişat, hem de normalleşme sürecine ilişkin alınacak muhtemel kararlarla ilgili sorular yönelttim.
Oraya gelmeden önce küçük bir parantez açayım.
Korona meselesi, öncelikli olarak ‘sağlık’ alanına giren bir konu olduğu için, bir İçişleri Bakanı’nın salgının gidişatına dair yorumlarını ihtiyat payı bırakarak değerlendirme ihtiyacı olabilir.
Ancak Süleyman Soylu, bu alanda söz sahibi olan, itimat ettiği bilim adamları, enfeksiyon uzmanları ile sürekli temas halinde imiş.
Kendi önüne gelen verileri, işin uzmanlarından aldığı bilgi/verilerle birleştirerek analizler yapıyor, gidişata dair değerlendirmelerde bulunuyor.
Bu bilgileri de aktardıktan sonra, konunun en ilgi çekici bölümüne yani, Bakan Soylu’nun “Gidişat nasıl” şeklindeki soruma verdiği cevaplara gelebiliriz.
Şöyle diyor Soylu:
“81 ili takip ediyorum. Genel yayılım bitti. Bu sona erdi. Virüs etkisini kaybediyor. Parça parça belli alanlarda, mesela bir cenazede 25 kişi çıkabiliyor ama genel yayılım bitti. Ben virüsün etkisini kaybettiğini düşünüyorum. Bu önemli ama biz tedbirlerimize devam edeceğiz.”
Görüldüğü üzere İçişleri Bakanı Soylu, korona salgının geldiği noktaya ilişkin değerlendirme yaparken iyimser bir noktada duruyor.
Virüsün etkisini kaybetmeye başladığını düşünmesi önemli.
Mart ortalarında bu salgının ülkenin tek gündemi haline geldiği günlerde Bilim Kurulu Üyeleri’nden havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte virüsün etkisini yitirebileceği yönünde görüşler geliyordu.
Ama kesin değil.
Bir umut, bir beklenti, kıymet ölçüsü yüksek bir ihtimal anlamında bu görüşler serdediliyordu.
Kovid-19’un yüzde 85/90 oranda aynı benzer özelliklerini taşıyan, bu nedenle de bu virüsün anası olarak kabul edilen Sars virüsü 2002 yılında Haziran sonu gibi kendiliğinden mutasyona uğrayıp etkisini yitirmişti.
Umut, beklenti, ihtimal derken bunlara dayanak teşkil eden en önemli veri bu.
Her durumda günlük yeni vaka sayısının 2 binlerin üstünde seyrediyor olması, (Perşembe akşamı itibarıyla) bu işin ciddiyetinin elden bırakılmaması gerektiğini bizlere gösteriyor.
Bu da toplumun rehavete kapılmamasına bağlı.
Mayıs ayına yeni girdik ve virüsün sönümlenme sürecine girip girmediğini bu ay içerisinde önümüze gelecek veriler ortaya koyacak.
Zaten Süleyman Soylu, “Biz tedbirlerimize devam edeceğiz” derken, işin sıkı tutulacağını dile getirmiş oluyor.”