Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, vatandaşların kur korumalı TL vadeli mevduat/katılım fonuna ilgisinin yüksek olduğunu belirterek, “Bankalardan temin edilen geçici son verilere göre, bankacılık sektöründe 84,05 milyar lira kur korumalı mevduat/katılım fonu bakiyesi bulunmaktadır.” dedi.
Nebati, AA muhabirine, Türkiye Ekonomi Modeli’nin detayları ve 2022 yılı beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye Ekonomi Modeli ile kalıcı makroekonomik istikrarın sağlanması, yüksek katma değerli üretimin teşvik edilmesi, üretim ve istihdamın büyütülmesi ve ihracatın artırılarak cari açığın düşürülmesinin amaçlandığını ifade eden Nebati, “Güvenli yatırım ortamının tesis edilmesi modelimizin nihai hedefine ulaşması için önemlidir. Bu nedenle ilk etapta finansal istikrarın devamlılığını sağlayacak adımlar atıyoruz.” diye konuştu.
Nebati, piyasa beklentilerini iyileştirip, yatırım ve üretim kararlarına engel olabilecek belirsizlikleri ortadan kaldırmak amacıyla “Kur korumalı TL mevduat hesabı”, ihracatçılara “Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satımı” gibi araçları uygulamaya aldıklarını söyledi.
Kur korumalı mevduat hesabını teşvik için bir dizi tedbir açıkladıklarını anımsatan Nebati, finansal istikrar yönünde atılan adımların önemine dikkati çekti.
Nebati, bu amaçla devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stopaj oranını yüzde sıfıra indirdiklerine işaret ederek, “Temettü gelirlerine uygulanan stopaj oranını yüzde 15’ten yüzde 10’a indirdik. Yastık altı altınların ekonomiye kazandırılması için önem arz eden hurda altın değerleme sisteminin işlerliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesini temin amacıyla hurda altın değerlemesinde kullanılacak asgari milyem değerlerinde değişiklik yaptık.” ifadelerini kullandı.
Gelecek dönemde yapılacak çalışmalara ilişkin de bilgi veren Nebati, şunları söyledi:
“Önümüzdeki dönemde de yastık altındaki altınların finansal sisteme aktarılması yönünde diğer çalışmalar yapılacaktır. Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) devlet katkısı yüzde 25’ten yüzde 30’a çıkarılacaktır. Kurumlar vergisi oranı rekabetçi hale getirilecektir. Katma değer vergisi sadeleştirilecektir. Yatırım fon ve ortaklıklarından elde edilen kar paylarına istisna uygulanacaktır. Gelire endeksli senetler ihraç edilecektir. Öncelikli Sektör Kredilendirme Programı hayata geçirilecektir. Yatırımların teşviki için uzun vadeli kredi ve kefalet imkanı Kredi Garanti Fonu paketi olarak geliştirilecektir. Proje bankacılığı yaygınlaştırılacaktır.”
Bakan Nebati, kur korumalı TL vadeli mevduat hesabına geçişlere ilişkin güncel bilgileri de paylaşarak, “Uygulamanın henüz başlarında olmamıza rağmen vatandaşların kur korumalı TL vadeli mevduat/katılım fonuna ilgisinin yüksek olduğu görülmektedir. Bankalardan temin edilen geçici son verilere göre, bankacılık sektöründe 84,05 milyar lira kur korumalı mevduat/katılım fonu bakiyesi bulunmaktadır.” dedi.
Teşvik sisteminde öncelikli olacak sektörlerin detaylarını da anlatan Nebati, şöyle konuştu:
“Cari açığa doğrudan etki edecek, ileri teknolojiye ve yüksek toplam faktör verimliliğine sahip enerji, savunma sanayisi, havacılık, ilaç gibi stratejik sektörlerle tarım ve hayvancılık gibi yaşamsal öneme sahip sektörler yerli ve katma değerli üretimi teşvik etmek üzere desteklenecektir.”
– “KDV’nin sadeleştirilmesinde yasal altyapı çalışmaları sürüyor”
Katma değer vergisinin (KDV) sadeleştirilmesi kapsamında ilgili kanunda etkinlik, adalet ve basitlik ilkelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yaptıklarına dikkati çeken Nebati, KDV istisnaları, oranları ve iade süreçlerine ilişkin konularda yasal altyapı çalışmalarının sürdüğünü dile getirdi.
Bakan Nebati, beklentileri iyi yönlendirmenin döviz kuru üzerindeki etkisini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Aralık’ta açıkladığı önlem paketinden sonra gördüklerini belirterek, “Döviz kurunun enflasyon üzerindeki geçişgenliği hepinizin malumudur. Bu sistemde, beklentileri iyi yöneterek ve Türk lirasının cazibesini artırıcı yeni kur korumalı mevduat hesabı gibi enstrümanlar geliştirerek enflasyonu azaltacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Para politikasının etkisinin sınırlı kaldığı arz şokları durumunda devreye girmesini öngördükleri bir yapının daha söz konusu olduğunu bildiren Nebati, 28 Aralık 2021’de ilk toplantısını gerçekleştirdikleri Fiyat İstikrarı Komitesi’nde bu çerçevede hayata geçirebilecekleri adımları ele aldıklarını söyledi.
Nebati, “Önümüzdeki dönemde de enflasyonla mücadele konusunda kurumlarımız tam uyum içinde koordineli hareket edecektir. Nihai amacımız enflasyonda kalıcı düşük seviyelerin yakalanmasıdır.” ifadelerini kullandı.
KURDA ZAMAN İÇİNDE İSTİKRARLI BİR SEYİR OLUŞMASINI BEKLİYORUZ
Türkiye ekonomisinin dinamik yapısıyla, karşılaştığı çok ciddi şokları geçmişe göre dahi minimum hasarla atlattığını vurgulayan Nebati, “Son dönemde finansal piyasalarda görülen oynaklıkların ekonomik aktivite ve güven üzerindeki etkisinin geçici ve sınırlı olmasını bekliyoruz.” dedi.
Bakan Nebati, 2022’ye ilişkin enflasyon, kur, politika faizi ve büyüme beklentilerine değinirken şunları kaydetti:
“Döviz kurları serbest piyasada belirlenmektedir. Bu sebeple herhangi bir döviz kuru hedefimiz bulunmuyor ancak finansal piyasalarda ekonominin temelleri ile uyumlu olmayan hareketlere seyirci kalmadık. Finansal piyasalardaki hareketlere yönelik alınan tedbirlerin etkisini 2022 yılında daha net göreceğiz. 2022 yılı için daha dengeli bir büyüme performansı ve artan istihdama ek olarak güçlü ihracat ve turizmin olumlu katkısıyla cari dengedeki olumlu görünümün sürmesini öngörüyoruz.”
Döviz kurlarında son dönemde yaşanan artışa da değinen Nebati, “Açıkladığımız aksiyon adımlarının etkisiyle bu geçiş sürecinde gerçekleşen dalgalanmaların zaman içinde azalmasını ve kurda istikrarlı bir seyir oluşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.