Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “PKK terör örgütünün Irak’taki mevcudiyetini asla kabul etmeyeceğiz” diyerek Türkiye’nin Irak’ın istikrarına tehdit oluşturan, egemenliğini ihlal eden terör örgütü ile mücadelede her türlü destek vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlenen Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı’na katıldı.
Bakan Çavuşoğlu, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin Irak halkının taleplerini karşılamak için önemli adımlar attığını belirterek, “En önemlisi yönetimde kapsayıcı bir anlayışı hayata geçirdi. Türkiye hiçbir etnik veya mezhep ayrım yapmadan tüm Irak halkını kardeş olarak görüyor. Bu nedenle Sayın Başbakanının herkesi kucaklayan bu kapsayıcı yaklaşımını destekliyoruz” dedi.
“Bölgemiz ve insanımız mezhepsel etnik ve dini ayrımlardan çok çekti. Bu ayrışmalara daha fazla tahammülümüz kalmadı” diyen Çavuşoğlu, “Kalıcı istikrar aynı zamanda hizmet odaklı bir siyaseti ve ekonomik reformları gerektirir. Kapsamlı bir ekonomik reformu programı öngören beyaz kağıt bu bakımdan önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.
HAZIRIZ MESAJI VERDİ
Çavuşoğlu, Irak’ın yeniden imarı için 2018 yılında düzenlenen Kuveyt Konferansı’nda Türkiye’nin verdiği taahhüt kapsamında bazı stratejik altyapı projelerini gerçekleştirmeye hazır olduklarını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, “Bu projeler, ülkemiz ile Irak arasında Ovaköy-Fişhabur’da yeni bir sınır kapısının açılması, Fişhabur’dan Bağdat’ta otoyol ve demir yol bağlantısı yapılması, Bağdat-Basra arasındaki yol ve demiryollarının rehabilite edilmesi, Musul’da organize sanayi bölgesi kurulması, Basra-Fav limanın genişletilmesine katkı sağlanması, su altyapısı, sulama ve su alanında projelerin hayata geçirilmesidir” dedi.
“TAVİZ VERMEDEN MÜCADELE ETMELİYİZ”
Söz konusu projelerin sadece Irak’ın değil, tüm bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacağını kaydeden Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Projelerin hayata geçirilmesi için tüm bölge ülkeleri ile işbirliği yapmaya hazırız. Güvenlik olmadan ekonomik kalkınmaya, ekonomik kalkınma olmadan da kalıcı istikrara ulaşmamız mümkün değildir. Bölgemizde güvenliğe en büyük tehdit ise terörizmdir. Bölgesel iş birliğini, barışı ve istikrarı zehirleyen terör örgütleriyle taviz etmeden mücadele etmeliyiz” şeklinde konuştu.
“ASLA KABUL ETMEYECEĞİZ”
Çavuşoğlu, “Bölgemizde ve Irak’ın geleceğinde terörizme asla yer olamaz. DEAŞ, YPG, PKK ve FETÖ terör örgütleri ile aynı zamanda mücadele eden bir ülke olarak terörün karanlık yüzünü gayet iyi biliyoruz” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu“ DEAŞ, YPG ve PKK gibi terör örgütleri bölgesel güvenliği de tehdit ediyor. PKK terör örgütünün Irak’taki mevcudiyetini asla kabul etmeyeceğimizi bu vesile ile vurgulamak isterim. Tüm dost ve komşu ülkelerden bu terör örgütleri ile mücadelemize destek vermesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
“Irak’ın istikrarına tehdit oluşturan, egemenliğini ihlal eden bu terör örgütü ile mücadelede her türlü destek vermeye hazırız” diyen Çavuşoğlu, “Terör örgütleri ile başarılı şekilde mücadele edilmesi için siyasi istikrarın sağlanması gerekiyor, siyasi istikrarın tesisi için de anayasal sürecin tamamlanması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
“DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Çavuşoğlu konuşmasında, “Kurumsallaşmanın sağlanması ve böylece devlette devamlılığın temin edilmesi önemli bir ihtiyaç. Irak’taki siyasi kurumların güçlendirilmesine yönelik çabaları desteklemeye devam edeceğiz. 10 Ekim’de seçimlerin yüksek katılım ve huzur içerisinde gerçekleştirilmesini temenni ediyoruz” dedi.
“EN İYİ KENDİMİZ BİLİR VE KENDİMİZ ÇÖZERİZ”
Irak’ın ve özellikle de Bağdat’ın, medeniyetlerin en önemli merkezlerinden biri olduğunu aktaran Çavuşoğlu, “Beytül Hikmet gibi dönemin en büyük ilim merkezidir, Fuzuli gibi çağları aşan bir şair, ilk yazılı kanunu ve tarım bu topraklarda doğdu. Ortak tarihimiz ne zaman birlik olabilirsek o zaman ileriye gittiğimizin, ne zaman aramıza nifak girse o zaman geri kaldığımızı sayısız örnekleri ile doludur. Zaman aramızdaki farklılıkları bir kenara bırakıp ortak noktalarımıza odaklanma zamanıdır. Bu bölgenin insanları olarak kendi sorunlarımız en iyi kendimiz bilir ve kendimiz çözeriz. Sonuç vermeye dış müdahaleler de ancak bu yolda önlenir” dedi. İHA