Azerbaycan güneşi Ebulfez ELÇİBEY

24 Haziran 1938 de Nahçıvan’ın Keleki köyünde doğan Ebulfez Elçibey 1957 – 1962 yılları arasında Azerbaycan Devlet Üniversitesi’nde Arapça Bölümünü okumuş ve daha sonra bu üniversitede tarih dersleri vermiştir. 1970 yılında ülkesinin Sovyet işgalinden kurtulması için çalışmalara başlayan Elçibey 1975 yılında Sovyet rejimi tarafında “milliyetçilik suçundan” cezalandırılmış ve 1,5 yıl hapis yatmıştır. Kendisini Atatürk’ün askeri olarak tanımlayan ve Turan’ın yolu birleşik Azerbaycan’dan geçer fikrini savunan Elçibey 1989 yılında Azerbaycan Halk Cephesi’ni kurdu. 1991 de Sovyet rejiminin yıkılmasının ardından ise 7 Haziran 1992’de bağımsız Azerbaycan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Ancak bu pek de uzun sürmedi. 1993’de Haydar ALİYEV tarafından kansız bir darbeyle görevinden indirildi. Darbeden sonra doğum yeri olan Keleki’ye dönen Elçibey 1997 senesinde tekrar Bakü’ye döndü ve Aliyev yönetimine siyasi alanda muhalif çalışmalar yürüttü. Ömrünün tamamını bağımsız Azerbaycan ve Turan için yapılan çalışmalara adayan Elçibey 22 Ağustos 2000’de tedavi gördüğü GATA’da vefat etti. Bu büyük Türkçü-Turancı devlet adamı Elçibey’i daha yakından tanımak için onun yakın çalışma ve dava arkadaşı Prof. Saleh SULTANSOY ile yaptığım röportajı aktarıyorum siz değerli bozkurtlara.
Serhat SEZER : Hocam ilk olarak kısa bir şekilde kendinizi tanıtabilir misiniz?
Prof. Saleh SULTANSOY : TOBB ETÜ ‘ de fizik hocası olarak görev yapmaktayım. Elçibey ile olan dostluğum uzun yıllara dayanmaktadır. Elçibey hem yakın bir dostum, hem dava arkadaşım, hem de bu davayı bana öğreten kişi olarak hocamdı.
Serhat SEZER : Hocam ilk sorum, Elçibey’in davası tam olarak neydi? Yani ölmeden önce gerçekleştiğini görmek istediği şey neydi?
Prof. Saleh SULTANSOY : Elçibey bütün Türk Milleti’nin tek bir devletin çatısı altında yaşaması gerektiğine inanıyordu. Bu büyük devletin kurulması onun en büyük isteğiydi. Yani O, ömrünü Turan davasına adamış bir Türk Milliyetçisiydi.
Serhat SEZER : Peki Türk Milleti tanımlaması neydi Elçibey’in?
Prof. Saleh SULTANSOY : Bir anımın bu soruya cevap teşkil edeceğini düşünüyorum. Elçibey Azerbaycan’da tarih dersleri verirken bir kız öğrenci ona şu soruyu yöneltmişti ; “ Hocam Nahçıvan’da doğduğunuz doğru mu? “ . O ise şöyle cevap vermişti “ Kızım, benim size başından beri anlatmak istediğim şey Balkanlardan Büyük Okyanusa kadar bütün Türkler’in bir olduğu. Benim veya senin nerede doğduğumuzun bir önemi yok “ . Bu cevabın çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu olay, Elçibey’in Türk anlayışının bağımsız olan veya esaret altında yaşayan bütün Türk topluluklarının toplamı olduğunu göstermektedir.
Serhat SEZER : Hocam bu bahsettiğiniz coğrafyadaki bütün Türk topluluklarını tek bir devlet altında toplamak çok zor bir iş. Bu zorluğu başarmada yöntem olarak neyi görüyordu Elçibey?
Prof. Saleh SULTANSOY : Sene 1990. Ben, Elçibey ve birkaç arkadaş toplanmış Türk Dünyası üzerine fikir alışverişi yapıyorduk. Bu sırada Elçibey’e sordum; “Beyim Turan nasıl ve ne zaman gerçekleşecek?”. Bana verdiği cevap şuydu; “ Saleh ne zaman ki ben sana fizik hakkında bir şeyler sorduğumda sen eksiksiz cevap verebileceksin ve ne zaman ki sen bana tarih hakkında bir soru sorduğunda ben sana eksiksiz bir cevap verebileceğim, işte o gün Turan gerçekleşebilecektir.”. O, Turan davasına gönül vermiş herkesin kendi alanında en başarılı kişiler olması gerektiğine inanmaktaydı. Çünkü O’na göre ancak bu sayede Türk Milliyetçileri Turan’ı gerçekleştirebilecek güce ulaşabilirlerdi.
Serhat SEZER : Hocam size son sorum şu olacak; Elçibey darbeyle görevinden edildiğinde Türkiye’den destek görmemişti. Bu O’nda bir kırgınlık yarattı mı? Öldüğünde Türkiye’ye küskün müydü?
Prof. Saleh SULTANSOY : Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. O hep Azerbaycan ve Anadolu Türkleri’nin bir millet olduğuna inanmıştır. Türkiye’den alamadığı desteğin o gün ki hükümetin bir yanlışı olduğunu biliyordu. Yaşamının son dakikasına kadar bir Türkiye sevdalısı olmuştur. Nitekim hastalandığında kendisini Türk doktorla emanet etmiştir tereddüt etmeden.
Serhat SEZER :Çok teşekkür ederim Hocam değerli vaktini ayırdığınız için. Peki bu röportajı okuyacak olan ülkücü gençlere bir mesajınız var mı?
Prof. Saleh SULTANSOY : Türk Dünyası’nın geleceğinin teminatı olan ülkücüler her şeyden önce bu davaya faydalı olabilmek adına yükselmek, iyi yerlere gelmek zorundadır. Ancak bu şekilde hepimizin yegane emeli olan Turan gerçekleştirilebilir.
Serhat SEZER : Tekrar çok teşekkür ederim Hocam.
Çok değerli bozkurtlar, bu yazımda sizlere ömrünü Turan davasına adamış bir büyüğümüz olan Elçibey’i tanıtmaya çalıştım. O bu dava uğruna hapislerde yatmış, işkence görmüş biri olarak asla yılmadı, yıkılmadı. Ve aslında o ölmedi. Çünkü o bir dava adamıydı ve davası yaşadıkça o da ölmeyecek. Arkasında bıraktığı milyonlarca Turancı Azerbaycan Türkü ve bizler onu hep yaşatacağız…

www.sozkonusu.net

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!