İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, katıldığı bir televizyon programında HDP’nin kapatılıp kapatılamayacağı yönündeki soruya; PKK ile aralarına mesafe koymamaları nedeniyle parti olarak HDP’yi eleştirdiklerini, ancak İstanbul seçimlerinde HDP seçmeninin demokrasiden yana tavır aldığını gördüklerini söyledi.
Çıray’ın sözlerinin meali,” HDP seçmeni, bizim ittifaka destek verdiği için bizim nazarımızda PKK yanlısı değildir”.
Çıray, HDP’nin siyaseten yaptığı hatanın siyaseten ödetilmesi gerektiğini söyledi ve “ HDP’ye gereken cevabı seçmen sandıkta vermeli” dedi. Ardından Çıray, partilerin kapatılmasına karşı olduklarını dile getirdi.
Aytun Çıray, AKP’nin de siyasi yasaklar mağduru bir parti olduğu vurgusu yaptı.
İYİ Parti Başdanışmanı Çıray’ın konuşmalarının bir analizini yaptığımızda çıkarılacak sonuç, İYİ Parti’nin HDP’nin kapatılmasına karşı olduğu, eğer bir ceza verilecekse bunu sandıkta seçmenin yapması gerektiği fikridir.
Çıray, “ Eğer bir partinin % 100 terörle bağlantısı tespit edilirse dünyanın neresinde olursa olsun o parti kapatılır.” diyerek de HDP’nin PKK ile bağlantısının % 100 olacak şekilde kanıtlanmadığı ya da tespit edilmediği yönünde bir açıklama yapıyor.
Sayın Çıray, ben size, sizin için küçük ancak Türkiye Cumhuriyet tarihi açısından büyük bir utanç hatırlatması yapayım; Halkların Demokratik Partisi (HDP) sayesinde kanlı terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın yeğeni Dilek Öcalan şerefli ve gazi meclis kürsüsünden yemin ederek 2 dönem milletvekili olmuştur. Ayrıca yine HDP’nin 24 Haziran’da aday gösterdiği bir diğer yeğen Ömer Öcalan da Şanlıurfa milletvekilidir.
PKK kadrosunun HDP yöneticileri yansımasını görmezden gelmek siyasi körlük olsa gerek.
Öte yandan İYİ Parti’nin öne çıkan isimlerinden Müsavat Dervişoğlu ise geçtiğimiz gün meclis kürsüsünden şu ifadeleri kullandı;
“PKK kanlı bir terör örgütüdür. Türk milleti ve birliğinin düşmanıdır. 1984 ‘ten beri bu ülkenin başına tebelleş olmuştur. Böyle bir durum karşısında “terör ve siyasal bölücülükle uğraşmamız, yaşadığımız coğrafyanın kaderidir.” diye geçiştiremeyiz. “
Dervişoğlu, ; hükümete seslenerek;” Dediniz ki; ‘Karayılan’ı bin parçaya böleceğiz’. On bin parçaya bölün, elimizden gelen destek neyse vermekten geri durmayacağız. Sadece Karayılan’ı değil ona destek olanları da bölüp parçalayın, Türkiye Cumhuriyeti devletinin birliğine kast eden, coğrafyamızın bölünmesini hedefleyen insanlarımızı yıllardan beri katledenlere karşı da bin değil on bine bölün sonuna kadar arkanızda durmayan namerttir. PKK ile dost olan da bizim düşmanımız, PKK ya düşman olamayanlar da asla ve kat a bizim dostumuz olamaz” ifadelerini kullandı.
Aynı partinin iki önemli unvana sahip ismi; Başdanışman Aytun Çıray ve Grup başkanvekili Müsavat Dervişoğlu. Bu iki önemli isim, aynı partinin PKK-HDP politikasında bu kadar çelişkili ifadeler kullanıyorsa biri partinin bu konudaki politikasını tam olarak anlayamamış yahut özümseyememiş demektir. Umarım bu kişi Müsavat Bey değildir!
