Son olarak İstanbul ve Kırklareli’nde yaşanan ani yağış ve sel baskınlarını değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, İklim değişikliği nedeniyle artık hava olaylarının beklenmedik olaylar olduğunu ifade etti. Eskiden 3 gün önceden uyarılar yapılabilirken şu anda yarım saat, 40 dakika içerisinde ani yağışların yaşanabileceğini söyledi.
“Benzer felaketler yaşandı, ders alınmadı”
Daha öncede benzer sel felaketlerinin İstanbul’da yaşandığını ve ders alınmadığını söyleyen Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Tedirgin olmamız gerekiyor, o kesin. 2009’da bu yağışın olduğu bölgede, İkitelli, Ayamama bölgesinde çok ciddi bir sel felaketi yaşadık ve 31 can kaybı olmuştu. Şimdi aynı yerde o zaman olduğundan biraz daha az yağış düştü ve bu ilk defa oluyormuş gibi bir davranış içerisinde. Hayır, bu ilk defa olmuyor. 14 sene önce çok daha büyük bir felaketi aynı yerde yaşadık ve maalesef biz ondan hiçbir şey öğrenmedik” ifadelerini kullandı.
“Günler öncesinden ‘hazırlıklı olun’ demenin imkanı yok”
Kurnaz, İstanbul’da yaşanan yağışların ‘beklenmedik’ yağışlar olduğuna dikkat çekerek “Az çok biliyoruz bu yağışların geleceğini. Çünkü şuan da Akdeniz’in ortasında böyle çok alışılmadık kuvvette alçak basınç bölgesi var ve devamlı Yunanistan’ın üzerine yağış getiriyor. Sel üstüne sel basıyor, biz onun biraz daha uzağında kaldığımız için bize nispeten daha az geliyor” dedi.
“Su basabilecek yerde konut olması yasak”
Yaşanan kayıplar ve yerleşim yerleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Levent Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim kanunlarımıza, yönetmeliklerimize göre yağmurda su basabilecek bir yerde konut olması yasak. Kim kontrol edecek bunu? Belediye edecek, bakanlık edecek, denetleyecek. Kimse kontrol ediyor mu? Hayır. Ana problemimiz bu. Sen bunun yasak olduğunu biliyorsun ve yine de kiralıyor musun? Kiralıyorsun, çünkü maddi imkanın o kadar. O zaman da insanı suçlayamıyorsun. Yani orada oturan kişi suçlu değil ama onun ev sahibi kesinlikle suçlu. Onu denetlemeyen belediye, devlet aynı suçluluk zincirinde. Ama bunu biz ancak sel olduğu günlerde konuşuyoruz. Sel gittiği zaman kimsenin onları kontrol ettiği yok. Şimdi böyle bir ortamın içerisinde hepimiz birbirimizi eğliyoruz. Sonra sel basıyor, o basan selde 4 can kaybı oluyor. Sayı 7’ye çıktı sanırım şu anda. O zaman da ‘Aman Allah’ım nerede yanlış yapıyoruz.’ diyoruz.”