Anne Olmak

 

 

İster erkek, isterse kız olsun, her insan bir kadın tarafından taşınır, dünyaya getirilir. Büyütülür, öğretilir, korunur, sakınılır, sevilir, bakılır velhasıl yetiştirilir. Dünyadaki en popüler insan annedir. Çünkü kâinatta onu her zaman ve her an, hatırlayan en az bir insan vardır. Her insanın eşit olduğu şey bir anneden dünyaya gelmiş olmasıdır.

Allah çok özel görevler yüklediği dişiye değerini vermiştir. Anne daha hamilelikten itibaren çok özel bir donanımla donatılmaya başlanmıştır. Doğa yeni doğan canlıya bakacak olan şeyi işaret etmektedir. Neden kaz yavruları yumurtadan çıkar çıkmaz hareket eden nesneyi takip ederler, kuzular anneleri olan koyunu nasıl tanırlar? Yeni doğan bir bebek hiçbir sese tepki vermezken annesinin sesini duyunca gözünü açarak, neden o yöne doğru bakar?  Bunlarda doğal olarak yeni dünyaya gelen yavruların annelerine bağlılıklarının olması gerektiğini ve doğal olarak dünyaya getirenin yavruyla ilgilenmesi gerektiğini bize düşündürür.

Bebek anne karnında annesine tam bağımlı bir haldeyken doğar, annesinden beslenir, annesi tarafından bakılır ve yarı bağımlı bir hale gelir. Annelik görevi, bir bebek tam bağımsız bir yetişkin oluncaya kadar sürer. Yani bir annenin en önemli görevi çocuğunu tam bağımsız yetiştirebilmektir, göbek bağını gönül bağına dönüştürüp, kuş gibi uçurabilmektir…

Tabii bu bağımsızlaştırma sürecinde anne de bir sürü duygular yaşar. Çocukları tarafından, korkutulur, kıskanılır, öfkelenilir, bunalıma düşürülür, gururlandırılır, yok sayılır, kırılır. Ama hiç birisi önemli değildir. Bir anne için her şey dünyaya getirdiği yavrusunu yaşatmak, geliştirmek içindir. Bu duygular mutlak anne duygusallığından geçer ve farklı bir duygu haline dönüştürülür. Böylesi yoğun ve farklı duyguları ancak anne yaşayabilir. Çünkü annenin her zaman çocuklarına karşı derin bir bağı vardır. Belki içinizden “Hadi canım!.. Benim annem hiç de öyle değil!..” diyebilirsiniz. Ama her insan biriciktir. Her anne için, her çocuğu ve çocukların her biri için de anne biriciktir, özeldir. Bebek çocuk olurken, duyguları annesiyle öğrenir. Bu nedenle de, hayata bakışı, yaklaşımı, tutumu, anne ve çocuğu arasında özel bir dengeyle yürütülür. Bu denge bebeklikte aşikâre gözlenir. Örneğin; annenin bebeği tutuş biçimi, bebeğin istediği tutuş biçimi olmuştur. Bebekte anneyi eğitir. Bebekler annelerine kendilerini öylesine anlatırlar ki, anneler bebekçeyi öğrenir.

Bebekçe bir dil midir?

Elbette, bir beden dili, bir duygu dili bir birlik dilidir.

İşte böylece anne de öğrenir.

Neyi mi?

Tabii ki anne olmayı!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!