Anayasanın ilk üç maddesi Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti açısından hayati derece önemlidir. Bu yüzden bu ilk üç maddeden vazgeçmek mümkün değildir. İlk üç maddeyi hangi konuları düzenlediğini de açıklayarak sırasıyla inceleyelim.
Birinci madde, devletin şeklini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Bu madde, egemenliğin bir kişiye veya bir hanedana ya da bir sınıfa ait olmayıp doğrudan millete ait olduğunu ifade etmektedir. Zira, “Cumhuriyet” milletin kendi kendisini yönettiği bir yönetim biçimidir. Bilindiği üzere Saltanatın kaldırılmasıyla egemenlik milletin eline geçmiştir. İşte, yukarıda açıkladığımız birinci madde bunu veciz bir şekilde ifade etmektedir.
İkinci madde ise Devletin niteliklerini düzenleyen bir hükümdür. Bu maddeye göre, Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Anayasanın 2. maddesindeki hükme göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nitelikleri şunlardır:
· Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı bir Devlettir.
· Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk milliyetçiliğine bağlı bir Devlettir.
· Türkiye Cumhuriyeti, demokratik bir Devlettir.
· Türkiye Cumhuriyeti, laik bir Devlettir.
· Türkiye Cumhuriyeti, sosyal bir Devlettir.
· Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk Devletidir.
Anayasanın üçüncü maddesinde de Devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti ile ilgili hükümler düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara’dır.
Bu maddedeki düzenlemelerin açılımı ise şöyledir.
1-Türkiye Cumhuriyeti, üniter-ulus bir devlettir. Bu hükme göre Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan tek bir millet vardır. Türkiye Devleti’nin toprakları bir bütündür. Bu hükme göre Türkiye toprakları üzerinde eyalet, federasyon vb. hayaller kuranların hevesleri kursaklarında kalacaktır.
2-Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi dili Türkçe’dir. Bunun bir diğer anlamı ise Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan millet Türk Milleti’dir. Bu hükme göre tüm Devlet kurumları iş ve işlemlerinde Türkçe’yi kullanacaklardır. Vatandaşlar da resmi işlemlerini Türkçe yapacaklardır.
3-Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağı, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı "İstiklal Marşı"dır. Bu maddede tanımlanan bayrak, Türk Bayrağı’dır. Bayrak milletin ve devletin bağımsızlığının sembolüdür. İstiklal Marşı da bayrak gibi bağımsızlığı temsil etmektedir. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti, bağımsız bir Devlettir.
4-Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkenti Ankara’dır. Ankara, İstiklal Savaşı’nın idare sevk ve idare edildiği bir şehirdir. Bu sebeple Başkent olmuştur. Ankara’nın Başkent oluşu İstiklal Savaşı’nın Ankara’dan idare edildiğini ve Cumhuriyetin Ankara’da ilan edildiğini ifade etmektedir. Bu hükme göre Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbi ve merkezi Ankara’dır.
Her devletin bir kuruluş felsefesi, dayandığı bir ideolojik temel vardır. Her devlette bu kuruluş felsefesi ve ideolojik temel anayasaya yansır. Çünkü, anayasa bir devletin kuruluşunu ve niteliklerini düzenleyen en üst derecedeki hukuk kurallarıdır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuruluş felsefesi ve dayandığı ideolojik temel çerçevesinde “Türkiye Cumhuriyeti, Türk Milleti’nin 1919-1922 yılları arasında canını dişine takarak verdiği İstiklal Savaşı sonunda Türk Milliyetçiliği ideolojisine dayanılarak kurulmuş, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti niteliklerine haiz üniter-ulus bir devlettir.” şeklinde ifade etmek mümkündür.
Anayasanın ilk üç maddesi, Devletimizin kuruluş felsefesini ve dayandığı ideolojik temeli ifade eden temel hükümlerdir. Bu maddelerden vazgeçmek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden vazgeçmek demektir. Bu maddeleri kaldırdığınız zaman yukarıda ifade etiğimiz niteliklere haiz bir Devlet kalmayacak demektir. İşte, bu sebeplerle ilk üç maddeden vazgeçmek mümkün değildir. Bu yüzden Anayasanın 4. Maddesinde ilk üç maddenin değiştirilemeyeceği, değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu gerçeği, statüsü makamı ve görevi ne olursa olsun herkes dikkate almak ve herkes bu kurala uymak zorundadır. Yeni Anayasa yapılması çalışmalarının devam ettiği süreçte anayasanın yapılması görevini üstlenen siyasetçilerin de bu gerçeğe uygun davranmaları son derece büyük önem taşımaktadır. Bu görevi üstlenen siyasetçilerin açıkladığımız bu gerçeğe aykırı davrandıkları takdirde karşılarında kenetlenmiş milli iradeyi bulacaklarını umuyorum. Çünkü, milletimizin şehit kanları ile kurulmuş üniter-milli devletimizin anayasaya oyunlarıyla tasfiye edilmesine rıza göstermeyeceğine inanıyorum. İNŞALLAH YANILMAM.