“İlk hata saflığın, fakat sonrakiler suçun ürünleridir”
En kötü alışkanlıktır alışmak!
Öldürür!
***
Brüksel’de patlamalar…
Avrupa ayakta, Dünya ayakta…
Türkiye’deki patlamalar sarsmadı onları, Irak’ta Suriye’de, bırakın her günü her saat olan patlamalar hınzır bir sessizlikti sadece!..
Dünya kahpe ikincili davranışa alıştı, bizler “bu Dünyaya…”
Alıştık!
*
Ankara’da patlama. Onlarla ifade edilen can kaybı, yaralılar varken 2,5 Saat sonrası! Devletin en tepesinden dünür ziyareti düşüyor gündeme. Ardından Almanların; “geliyor” dediği, valimizinse; “rahat olun” dediği patlama, İstanbul İstiklal caddesinde gerçekleşiyor. Can kayıpları ve yaralılar var…
Ülke ayağa kalkmışken, Devletin tepesi bu defa nikah merasiminde!..
Alıştık!
*
Yine! Ankara’da 37 can kaybının yaşandığı günün gecesi reyting rekoru ‘Servior’un’ beklenildiği üzere!..
Alıştık!
*
Patlamadan sonra öğrendik.. Başkent Ankara’nın Emniyet Müdürlüğü 5 aydır vekâleten yürütülüyormuş! Hangi guruptan kim olacağı konusunda anlaşamamış, muhterem 2 büyüğümüz. Bir şey daha öğreniyoruz; vekâleten atanan 3 yıldızlı 2. Sınıf emniyet müdürü iken, ona bağlanan 4 yıldızlı 1. Sınıf emniyet müdürleri varmış.
Neyse; onlarca canımız gittikten sonra atanıverdi bir günde!..
Her şeyin önüne geçen, “adamımız” olsundu.
Alıştık!
*
Akillerimiz vardı sahi her türlüsünden…
Ne de ‘amade olmuştuk’ tepeden bakışlarına…
Tüm ülkeyi karış karış dolaşıp, dağ tepe, bayır çamur demeden cinayet şebekesini Ak’layıp, canilerden barış güvercini mağdurlar, mazlumlar türettiler… “Apo 5 vakit namaz kılardı” salvosuyla rol kapma yarışına girenler gecikmedi bu dönemde…
Alıştık!
*
Canlı bomba Kobani’de eğitim almış, şaşırmadı kimse. “Kobaniye selam ediyorum” demişti, hükümetin başı, partisinin Diyarbakır il kongresinde. PYD/YPG/PKK’nın zaferi için her türlü destek veriliyordu zaten.
Çakılan selamı anlayışla karşılamıştı tüm ahali…
Oy önemliydi bir kere! Son yıllarda işler böyle yürümekteydi.
Alıştık!
*
Bölücü teröristin şikâyetiyle komutanlarımızın, hırsızı yakaladı diye polisimizin yakalanıp tutuklandığı günlerin ertesindeyiz…
Can atıyoruz teslim olmuşluğa…
Alıştık!
***
Ne yaparsa yapsın “hikmeti vardır” diyerek sorgulamayan, ülkenin yarısını kapsayan ‘Milli İradesinin bu fiili durumu,’ pervasızlık oluşturmuş belli ki!..
Dayatılan her garabet çöküş başımız üstüne!..
Alıştık!
*
Her gün şehitlerimiz geliyor.
Sayının anlamını yitirdiği, kahredici kabullenmişliğin cenderesinde, toprağa düşen vatan evlatlarının acılarını, hissedemez, yaşayamaz olduk…
Alıştık!
*
Yandaş onursal hükümet sözcüsü gazeteci buyuruyor; “Terörle yaşamaya alışmamız gerekiyor” Cenazelerimiz sıcaktı henüz… Kendileri, daha önce terörist başı caninin İmralı’dan çıkarılmasını önerip, “sorumluluk bilinciyle hareket ediyor” diye methiyeler düzen kişi aynı zamanda…
Hız kesmiyor ardından; “Terör iktidarı yıkmak, darbe yapmak için tırmandırılıyor.”
Arsızlara, arsızlığa, aymazlığa…
Alıştık!
*
Hepten her şeye alıştık!
***
Ölümler… Her alanda her anlamda!
Alışırsan ölürsün!
Sen ölürsün… Millet ölür… Devlet ölür…
İnsanlık ölür!