‘SURİYELİLERİN İSTANBUL'A GELMESİ ENGELLENMELİYDİ, GAZİANTEP'TE 500 BİNİN ÜZERİNDE NÜFUS KABUL ETMEDİK'
2014 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak görev yapmış olan Köken, Sputnik'in Eyüp ilçesinin Suriye'den aldığı göç durumuna ilişki sorusunu "Halk tarafından çok şikayet var. Gaziantep'te bu denli bir şikayet yok. Bu sorunu, Gaziantep'te okulları karma yaparak ve ciddi bir altyapı oluşturarak çözdük. Suriyelilerin suç oranı Gaziantep'te yüzde 0.1 civarında. Biz müthiş bir müdahalede bulunduk. Hem okulları karma yaptık hem de Suriyelileri 70 küsür mahalleye dağıttık. Böylece komşuluk ilişkileri gelişti. Türkçe öğrenmeleri için de yaygın kampanya gerçekleştirdik. İstihdam sağlandıkça da sorunlar azaldı. Başka ülkeden Almanya'ya giden herkese uyum dersi veriliyor. Bu uyumu, entegrasyonu sağlamak önemli. Bence (Suriyelileri) İstanbul’a hiç getirmemiz lazımdı. Yerleştirilmemeleri lazımdı. Suriyelilerin en son İstanbul’a gelmesi lazımdı. İzin vermeyeceksiniz" dedi. Bu sözlerinin üzerine bir katılımcının “Çok kaçak göçek gelen var. Devletin isteği doğrultusunda buraya yerleşen çok Suriyeli olmadı. Durumu iyi olanlar zaten İstanbul'a gelmeyi ilk başta tercih ettiler, iş yapanlar yatırım bulmak için” sözlerinin ardından Köken “Engel olunabilirdi. Biz 'Gaziantep'e 500 binin üzerindeki nüfusu kabul etmiyoruz' dedik ve (nüfus akışını) durdurduk. Onların bütün sağlık tesislerinden yararlanmasını yasakladık. ‘Adıyaman’da doktora gideceksiniz” dedik. Aslında formülleri var ama bizim refleksimiz gecikti” dedi
.'SURİYE'DE TÜRKÇE BİLEN BİR NESİL OLACAK, BU ÖNEMLİ'
Bir gazetecinin 'toplumların birbirini kabullenmesinin zaman aldığı' yorumu üzerine Köken "Bir gün Suriyeli çocuklara yönelik bir spor etkinliği için resmi bir grup, Gaziantep'e geldi. Suriyeli çocuklar için spor etkinliği yapacaklarmış. ‘İzin vermiyorum' dedim. 'Neden sadece Suriyeli çocuklara yapacaksınız?' diye sordum. 'Eğer bu etkinliği yapacaksanız karma bir şekilde hem Suriyeli hem de Türk çocuklarına yapacaksınız' dedim Şimdi ben bu etkinliğin sadece Suriyeli çocuklara yapılmasını kabul etsem diğer çocuklar da bana bir sürü şey söyleyecekler. Daha sonra bu etkinlik, binlerce Suriyeli ve Türk çocukların toplandığı müthiş bir etkinlik oldu. Onlar da çok memnun oldular. Bizim bu meseleye bakma ölçeğimiz önemli. Antep'teki çocuklara, oradaki çocuklarla kavga etmemelerini söyledim. Neticede oraya döndüklerinde Türkçe bilen 1 milyon Suriyeli, bir nesil olacak. Suriye'ye dönmeseler bile gidecek, gelecekler, ticaret yapacaklar. bunun ileride faydası olur. Ama her halükarda Suriyeliler İstanbul'a hiç getirilmemeliydi, ket vurulmalıydı. İstanbul'un kendi nüfusu kendine yetiyor. Ama Anadolu'ya dağıtılabilirdi. İstanbul'a gelecekleri illere dağıtsak, hiç gözükmezdi, sıkıntı olmazdı. Efsaneler dolaşıyor. Bu durum ileride, Allah korusun, başka sorunlar doğurur. Bizim günübirlik değil daha uzun vadeli şehircilik projecilerimizin olması lazım" ifadelerini kullandı.