Yağıp gürlemelere, saçıp savurmalara bakmayın gerçekte AKP iktidarı Türkiye’yi yönetemiyor!
AKP’nin hangi amaca hizmet ettiğini kendisinin de bilmediği politikalar yüzünden Türkiye bölgesinden ve dünyadan soyutlanmıştır.
Gerek komşuları gerekse diğer ülkelerle ilişkiler kötüleşmiştir.
On beş yıllık AKP iktidarında gerçeklerden kopuk biçimde yürütüldüğü söylenen “komşularla sıfır sorun” ya da “dostları artırmak düşmanları azaltmak” politikaları tam tersi sonuçlar üretmiştir.
Bazı ülkelerde meydana gelen ve doğrudan Türkiye’yi ilgilendirmeyen gelişmeler yüzünden dost ülkelerle ilişkiler bozulmuştur.
Bölge ülkeleri ve zehirli ilişkiler!
Sisi darbe yapıp Mursi’yi hapse atıp, İhvan-ı Müslim’i terör örgütü olarak ilan edince AKP Mısırla neredeyse bütün ilişkileri kesti. Mısır yönetimi ise Türkiye’nin İhvan-ı Müslim hareketini desteklemesine misilleme olarak PKK’yı her alanda desteklemeye başlamıştır.
Esat, halkına karşı şiddete başvurunca bu defa AKP iktidarı Suriye’yle ilişkileri tümüyle kesip Esat’ın görevden uzaklaştırmayı siyasi misyon edindi. Bu durum yalnızca PYD’yi ve IŞİD’i güçlendirdi.
Irak’ın merkezi hükümetiyle ilişkiler de Irak Sünni Haşimi’ye AKP’nin tam destek olması yüzünden bozulmuştur. Haşimi olayı yüzünden Bağdat’la ilişkiler zayıflarken Barzani’yle bire bir ilişki kurulmuştur. Irak’ta merkezi hükümete karşı yıllarca desteklenen Barzani bugün Türkiye için büyük bir tehdit haline gelmiştir. Bu durum Barzani’yi bağımsızlık referandumuna götüren süreci tetiklemiştir.
Almanya’yla hiç olmadığı kadar kötüleşen ilişkiler!
Gelinen aşamada Almanya Türkiye’ye sanki dost ve müttefik bir ülke değil de düşman bir ülke gibi muamele etmektedir. Almanya, terör örgütü PKK’ya her türlü desteği vermekte, Türkiye-AB ilişkilerinin sonlandırılması dahil, Türkiye’nin çıkarları aleyhine her türlü politikayı alenen yürütmektedir. Bugün AB’nin patronu konumundaki Almanya bütün gücünü Türkiye’nin etkisini sınırlandırmakta kullanmaktadır.
Hollanda’yla olan ilişkiler de zehirlidir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Bakan bu ülkeye sokulmamış, yaratılan fiili durum sonrası Türkiye gibi bir devletin bakanı sınır dışı edilmiştir.
ABD, Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelendirdiği PYD’yi müttefik ilan etmiş, onlara binlerce TIR silah vermiştir. Gerçeklerden kopuk bir biçimde ABD ile ilişkilere “nokta koymaya gidiyoruz” denilmiş, sonuçta virgül konularak dönülmüştür. Daha vahim olanı ise ABD’nin altmış yıllık stratejik müttefiki olan Türkiye’yi bir kenara iterek, bir terör organizasyonu olan PYD’yi Türkiye’ye tercih etmesidir.
ABD ile Türkiye’nin ilişkilerindeki kopukluk PKK terörüne destek ve PYD/PKK’ya silah yardımı olarak yansımıştır.
Bugün Fransa’dan Almanya’ya, Hollanda’dan ABD’ye neredeyse bütün ülkelerle Türkiye’nin ilişkileri hem gergin hem de bozuktur.
Rusya ve İran ile bir ileri bir geri, bir dost bir düşman biçimde kurulan kısmen olumlu yürütülen ilişkiler, gelecek vaat etmemektedir.
Paralel devleti AKP siyasetleri inşa etti!
AKP, dışarıda düşman içeride paralel devlet yaratma siyasetinde başarılı olmuştur.
AKP İktidarı döneminde Türkiye’nin nev zuhur iki paralel devleti olmuştur.
Birincisi CIA kontrolündeki FETÖ paralel devleti, diğeri çözüm süreci bağlamında meşrulaştırılan PKK/KCK paralel devletidir.
FETÖ paralel devleti, devletin içinde devletin derinliklerine sızdırılarak resmi devletin mekanizmalarını CIA/FETÖ elemanlarına kullandırmıştır.
PKK/KCK paralel devleti ise AKP tarafından Dolmabahçe’de, İmralı’da ve Oslo’da muhatap alınarak meşrulaştırılmıştır.
Bu bağlamda KCK devlete rağmen, devlete paralel kendi yargısını, YPG adlı güvenlik birimlerini ve kendi vergisini ihdas etmiştir.
Devamında hem FETÖ’ye hem de PKK’ya savaş açılmıştır, ancak akıl dışı siyasetlerin Türkiye’ye maliyeti çok büyük olmuştur.
Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez siyaset gerçeklerden kopmuş, ifrat/tefrit, dene/yanıl, dost/düşman türü bir strateji izlenmiştir.
AKP, on beş yıllık süreçte Türkiye’yi ve ilişkilerini yönetememiştir.