“Bağdat-Erbil Çekişmesi” ‘nden kastım, son günlerde Irak Merkezi Hükümeti ile Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasında yükselen, her an bir iç savaşa dönüşme ihtimali bulunan anlaşmazlıktır. Geçtiğimiz günlerde iki taraf askerleri arasında çıkan silahlı çatışmada çoğu Irak Merkezi Hükümeti kuvvetlerinden olmak üzere 10’dan fazla asker öldü. Bu çatışmadan sonra Irak Merkezi Hükümeti, Kerkük yakınlarına tank, top ve zırhlı muharebe araçlarıyla donatılmış askeri birlikler gönderdi. Buna karşılık Barzani Yönetimi de ağır silahlara sahip askeri kuvvetlerini Kerkük’e gönderdi. Açıkladığımız üzere iki taraf arasındaki anlaşmazlık her an için bir iç savaşa dönüşme riskini barındırıyor.
Irak Merkezi Yönetimi ile Barzani Yönetimi arasındaki anlaşmazlık, Kerkük’ün statüsü ile Kuzey Irak’taki petrol kaynaklarının kime ait olduğu ve kimin tarafından işletileceği meselesinden kaynaklanıyor. Kuzey Irak’ta bulunan petrol rezervleri Irak petrollerinin %40’ını oluşturuyor.
Irak’ta yürürlükte bulunan mevzuata göre Kuzey Irak Petrolleri Irak Devleti’ne ait. Dolayısıyla işletme hakkı da Merkezi Hükümetin. Gene, yürürlükteki mevzuata göre Kuzey Irak petrollerinden elde edilecek gelirin %17’sinin Barzani Yönetimi’ne verilmesi gerekiyor.
Barzani Yönetimi, geçtiğimiz dönemde Irak mevzuatına aykırı davranışlara girişti. Merkezi Hükümetin iznini almadan uluslar arası petrol şirketleriyle petrol arama ve işletme anlaşmaları yaptı. Barzani Yönetimi’nin bu davranışları Irak Merkezi Hükümeti’ni tanımama, bağımsız bir devlet olarak hareket etme anlamına geliyordu. Bunun sonucu olarak da Irak Merkezi Hükümeti, Barzani Yönetimi’nin yaptığı petrol anlaşmalarını tanımadığını bildirdi. İki taraf arasındaki anlaşmazlık karşılıklı restleşmelerle iç savaşa dönüşme riskine kadar yükseldi.
AKP Hükümeti, günümüze kadar Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile sıkı ekonomik ve siyasi ilişkiler geliştirdi.
Buna karşılık sudan sebeplerle Irak Merkezi Hükümeti’yle ilişkilerimizi neredeyse kopma noktasına getirdi.
AKP Hükümeti’nin bu politikaları Türkiye’nin milli çıkarları ile bağdaşmıyor. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğünü savunduğunu iddia ediyor. Eğer, bu doğru ise Türkiye’nin asıl Irak Merkezi Hükümeti ile ilişkilerini geliştirmesi, buna karşılık Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile hemen hiç ilişki kurmaması gerekiyor.
Irak Merkezi Hükümeti ile geliştirilecek ekonomik ve siyasi ilişkiler, Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin zayıflamasına, dolayısıyla Irak’ın toprak bütünlüğünün korunmasına yardım edecektir. Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması demek, aynı zamanda Türkiye’nin toprak bütünlüğünün korunması demektir.
Zira, Irak Merkezi Hükümeti’nin Türkiye’yi bölmek gibi bir amacı yoktur.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile ekonomik ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesi Türkiye’nin aleyhinedir. Çünkü, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, güçlendikçe bağımsızlığa daha çok yaklaşmaktadır. Kuzey Irak’ta kurulacak bağımsız bir Kürt Devleti, çok geçmeden Türkiye’den toprak talep edebilecektir. Barzani ve Talabani’nin geçmişte yaptıkları açıklamalar bunun en açık delilidir. Bununla birlikte Barzani Yönetimi’nin PKK’nın Kandil Dağı’nda ve sınırımıza yakın yerlerde kamplar kurmasına, bu kamlarda silahlı eğitim yapmasına, bu kamplardan ülkemize girerek terör eylemleri yaptıktan sonra geri dönmesine seyirci kalması niyetini açıkça belli etmektedir. Barzani Yönetimi’nin bu davranışları dostane davranışlar olmayıp kesinlikle düşmanca davranışlardır.
PKK, Barzani Yönetimi ile Irak Merkezi Yönetimi arasında bir savaş çıkması durumunda Barzani Yönetimi’nin yanında yer alacağını açıkladı. Peki, böyle bir durumda AKP Hükümeti ne yapmalı? Sıkı ekonomik ve siyasi ilişkiler geliştirdiği Barzani’nin yanında mı, yoksa Irak Merkezi Hükümeti’nin yanında mı yer almalı?
AKP Hükümeti’nin Barzani’nin yanında yer alması, akla-mantığa ve Türkiye’nin milli çıkarlarına aykırı bir davranış olacaktır. Çünkü, böyle bir durumda AKP Hükümeti, Türkiye’nin bölünmesi sürecine katkıda bulunmuş olacağı gibi Türkiye’nin can düşmanı PKK ile aynı safta mücadele edecektir. Böyle bir davranışın açıklaması kesinlikle “VATANA İHANET” ‘tir. Bu nedenle AKP Hükümeti, Barzani Yönetimi ile Irak Merkezi Yönetimi arasında bir savaş çıkması durumunda Irak Merkezi Hükümeti’nin yanında yer almalıdır. Böyle bir tutum, Türkiye’nin milli çıkarlarına uygundur. AKP Hükümeti, bunu yapamayacaksa hiç olmazsa tarafsız davranmalıdır. Yukarıda açıkladığımız üzere Barzani’nin yanında yer almak “VATANA İHANET” demektir.