Nöbeti sürdüren köylüler ve çevreciler ise yaşanan doğa katliamı için sembolik ‘Doğa Mezarı’ yapıp tepki gösterdi.
Fotoğraf sanatçısı ve doğa gönüllüsü Tuncay Bektaş, “Bu önlemler sadece sınırlarda ve hapishanelerde olur. 1 çevreciye 10 asker düşüyor şu anda. Ağaçlar kesildi ama maden sahasında yüzlerce canlı ve doğa yaşıyor, amacımız o doğanını ve canlıların ölmesini engellemek” dedi.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’deki Akbelen ormanlarında direnişçilerin sembolü Akbelen Kampı’nın etrafındaki askeri bariyerler daha da sıklaştırıldı.
Köylüler ve çevrecilerin ormanlık alana girmemesi için kesim alanının etrafı jiletli teller ve yeni nöbetçi kulübeleri çevrildi. Nöbeti sürdüren köylüler ve çevreciler ise yaşanan doğa katliamı için sembolik ‘Doğa Mezarı’ yapıp tepki gösterdi.
“BU ÖNLEMLER SINIRLARDA YOK”
Yaklaşık 40 gündür Akbelen kamp alanında nöbet tutan doğa gönüllüsü ve fotoğraf sanatçısı Tuncay Bektaş Akbelen’deki son gelişmeleri değerlendirdi.
Tuncay Bektaş
Bektaş, “Kamp alanımızın etrafına bariyerleri iyice yerleştirerek ve alanı daraltarak hareket etmemizi engelliyorlar. Bu arada tellere yaklaşmayalım diye kesim alanının etrafını jiletli tellerle çevirdiler. Bu jiletli teller hem insanlar hem de hayvanlar için çok tehlikeli. Bu önlemler sınırlarımızda bile yok. Bu tedbirler sadece sınırlarda ve hapishanelerde olur. Ama burada bir çevreci ve köylüye 10 asker düşüyor. Burada silahlı insan yok ki, amacımız tek bir ağacı doğayı korumak” dedi.
DOĞA KATLİAMI İÇİN SEMBOLİK MEZAR YAPTILAR
Bektaş, açıklamasının devamında ise “6 günde 60 bin ağaç kestiler, ama doğayı yok edemediler. Hala ağaçların kesildiği alanda küçük fidanlar yüzlerce canlı yaşamaya devam ediyor. Oysa şimdi iş makinaları ile bu alana girilirse tek bir yaşam ve yaşam kaynağı olan su kaynakları yok olacak. Buna tepki olarak doğayı katlettikleri için sembolik mezar yapıp tepkimizi gösterdik. Direnişimizi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.
“DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Akbelen ormanlarını korumak için oğlu Anıl Işık ve kızı Esra Işık ile birlikte 4 yıldır mücadele ettiklerini belirten İkizköylülerin sözcüsü Nejla Işık, “Bizi yıldırmak için her türlü psikolojik ve fiziksel baskıyı deniyorlar. Yılmayacağız, doğayı, toprağı, ormanları korumak için direnmeye devam edeceğiz. Akbelen’deki nöbetimiz devam ederken Milas Valiliği, kaymakamlığı, jandarma komutanlığı ile merkezi yönetimin baskısı ile Milas Belediyesi, kanunun amacına aykırı olarak nöbet alanındaki taşınabilir konteynerimize ceza yazdı. Daha önce tahlil diyerek su traktörümüzü içeriye almamışlardı fakat, şirketin kesilen ormanlık alana beton dökerek sabit bir konteyner yerleştirmesine hiçbir ceza uygulanmadı. Yetkili kurumların bu taraflı tutumuna karşı biz köylüler de beton dökülerek yerleştirilen konteyner hakkında şikayetçi olduk. Milas Belediyesi’nin bu yanlı tutumundan vazgeçmesini istiyoruz” dedi.