ABD’nin işgaliyle istikrarsızlığı derinleşen Afganistan, Kabil Havalimanı’nın kontrol meselesi ve İran sınırından Türkiye’ye gelen vatandaşları sebebiyle son zamanlarda Türkiye’nin gündeminde. Peki, Afganlar neden Türkiye’ye geliyor? Sputnik, Afganistan’dan gelenlere sordu.
Uzun zamandır istikrarsızlık içinde yaşayan, yaklaşık 40 milyon nüfusu olan Afganistan, son zamanlarda sosyal medyada paylaşılan görüntüler ve ABD, NATO güçlerinin ülkeden çekilmesiyle Türkiye’nin, ülkenin başkenti Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nın güvenliğini üstlenme yönünde attığı adımlar nedeniyle ülkenin gündeminde.
Paylaşılan Afganistan’dan gelenlerin Türkiye’ye girme görüntüleri sosyal medyada infial oluştururken, Avrupa Birliği ülkelerinden biri olan Avusturya’dan ‘Türkiye Afgan mülteciler için daha doğru bir yer’ açıklaması geldi.
Suriyeli sığınmacıları kendi ülkelerinden uzak tutmak için her yolu deneyen Avrupa Birliği’nin Afganistan’dan gelenler için Türkiye’de ek ödeme yapmayı planlamadığı, ayrılan bütçenin her uyruktan sığınmacıyı kapsadığı haberleri de Batı basınına yansımış durumda.
Ülkenin yüzde 85’ini Taliban’ın kontrol ettiği Afganistan’dan Türkiye’ye günde bin kişinin girdiği söylentileri mevcut. Ancak, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün yayınladığı ‘düzensiz göç’ istatistiklerine göre, 2021 yılının Temmuz ayına kadar, Afganistan’dan gelip Türkiye’de yakalanan 25 bin 673 kişi var. Bu rakamlarla Afganistan’dan gelenler istatistikte ilk sıraya oturuyor.
Afganistan’da Türkiye’ye göç en çok 2019 yılında, 201 bin 437 yakalanan göçmen sayısıyla rekor kırdı. Uzmanlara göre, içinde bulunduğumuz senede henüz kitlesel bir göç görünmese de Taliban’ın ülkedeki kontrolü ele geçirmeye devam etmesiyle ailesel ve kitlesel göç ihtimali mevcut ve Türkiye’deki Afganların çoğu kayıtsız, bu da hayat şartlarının iyileşmesinin önündeki en büyük engellerden.
Türkiye ise ‘düzensiz göçü’ ve ‘kaçakçılığı’ engellemek adına İran sınırına duvar inşa ediyor.
Peki, Afganlar Türkiye’ye neden geliyor? Sputnik bu sorunun cevabını Afganistan’dan gelenlere sordu.
‘8 kişiyle aynı odada kalıyorum, ama 22 kişiyle kalanlar da var’
Sputnik’e konuşan 28 yaşındaki Hammad, 3 ay önce Türkiye’ye karayoluyla geldi. 2016’da Türkiye’ye geldiğini ancak sınır dışı edildiğini söyleyen Hammad, bu seferki geliş yolunda çok fazla zorluk yaşadığını ifade etti. Hammad, geliş nedenini şöyle anlattı:
“Biz buraya koşullar daha iyi olduğu için geldik ama hiç değil. Hayallerimin hiçbiri gerçek değilmiş. Burada hiç rahat değiliz. Ev bulamıyoruz çünkü izin belgemiz yok. Bize yer vermiyorlar. Çalıştığımız yerler paramıza el koyuyor, daha önce yaşadım bunu. Çok kötü durumdayız. Ben şu anda 8 kişiyle aynı odada kalıyorum ama 22 kişiyle kalan da var.”
‘Afganistan’da diş hekimliği okudum, burada dericide çalışıyorum’
Daha önce çalıştığı yerlerde maaşının verilmediğini söyleyen Hammad “Ben Afganistan’da diş hekimliği okudum, burada dericide çalışıyorum, asgari ücret alıyorum. Çalıştığım yer maaşımı tam veriyor. Daha önce başka yerlerde de çalıştım, para vermediler. Bizim burada kaydımız yok, sadece bir hastane var gittiğimizde bakan o da çok para alıyor. Paramız yoksa içeri almıyorlar” diye konuştu.
‘Kazandığım para ancak yetiyor, aileme 2 ayda 1 para gönderebiliyorum’
Ailesinin hala Afganistan’da olduğunu söyleyen Hammad “Ama benim durumum burada çok kötü, ailemi getirmek istemiyorum. Ama orada da şu an çok fazla savaş var. Onlara para göndermeye çalışıyorum, ancak 2 ayda 1 gönderebiliyorum. Kazandığım para ancak bana yetiyor, masraflar çok” dedi.
‘Buraya sadece çalışmak için geldim ama Avrupa’ya gitmek istiyorum, orada 2-3 ay çalışsam Türkiye’deki 1 seneye bedel’
Hammad Türkiye’ye sadece çalışmak için geldiği söyleyerek “Ülkemde çalışacak bir yer kalmayınca buraya geldim ben. Ama Avrupa’ya gitmek istiyorum. Avrupa’da 2-3 ay çalışsam Türkiye’deki 1 seneyle aynı olacak. Burada çalışıyoruz, dolar yükseliyor, o yüzden zor oluyor. Avrupa’ya gidince aileme daha çok para gönderebilirim, en büyükleri benim” ifadelerini kullandı ve ekledi:
“Türkiye’de iyi de var, kötü de. Ormanlarda da aynı, çakal, aslan her şey var. Ama bize hiçbir şey vermiyorlar. Yolda yakalasalar geri gönderecekler, yolda bizi vuruyorlar. Yollar çok kötü.”
‘Türkiye’ye geliyoruz, bize burada insan değil amele gözüyle bakıyorlar’
4 sene önce Türkiye’ye gelen 25 yaşındaki Kadir ise Ankara’dan dünyaya şu şekilde sesleniyor: “Biz de insanız.”
Sokakta ‘Afganım’ demeye çekindiğini ifade eden Kadir “Şu anda Afganistan’da yaşayacak bir yer yok. Orası cehenneme döndü. Her yer savaş meydanı olmuş durumda. Türkiye’ye geliyoruz. Türkler bize amele gözüyle bakıyor. İnsan gözüyle bakmıyorlar bize. Bana sen nerelisin dediklerin Afganım demekten çekiniyorum. Afgan deyince insanlar değişiyor. Peki neymiş Afganlar insan değil mi? Bu dünyada herkesin yaşama hakkı var ama niye biz yaşayamıyoruz” diye konuştu.
‘Afganlar Türkiye’de en aşağı işleri yapıyor, yine de bizi köle yerine bile koymuyorlar’
“Türkiye’de en aşağı işleri Afganlar yapıyor” diye Kadir “‘Afganlar bizim hakkımız yiyor’ diyorlar. Bir Türk vatandaşı günlük 150 liraya çalışırken, Afganlar 100 liraya çalışıyor. Yine de köle olarak bile bizi bu dünya kabul etmiyor. Bize kimlik bile vermiyorlar. Biz yakalayıp sınır dışı yapıyorlar. Afganistan’a gidince biz yeniden yola düşüyoruz. Bizi sınır dışı yapmaları bize 4 bin dolara mal oluyor. Biz yine kaçak yollarla Türkiye’ye geliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Taliban zorla askere alıyor, başka çaremiz yok ki’
Türkiye’ye 3 sene önce gelen 18 yaşındaki Ahmet ise Taliban zorla askerliğe aldığı için Türkiye’ye geldiğini söyledi. “Okuyordum, okulum bitti, savaş çıktı” diyen Ahmet, “Babam da annem de yaşlı, durumumuz kötüydü. Ben ekmek parası kazanmak için Türkiye’ye geldim. Orada Taliban var. Anneme babama ‘ben gideceğim’ dedim. Taliban zorla askerlik yapmak için götürüyor. Başka çaremiz yok ki” ifadelerini kullandı.
‘Beraber yola çıktığım arkadaşlarım öldü, elleri ayakları kırıldı’
Türkiye yolculuğunun çok zorlu geçtiği söyleyen Ahmet süreci “Yola beraber çıktığım arkadaşlarım yolda öldü. Yolculuk boyunca eli ayağa kırılanlar oldu. Van’da Erzurum’a kadar yürüye yürüye geldik. Oradan otobüslere bindik. Otobüs bizi Ankara’nın yakınında indirdi. Otobüsün indirdiği yerden de şehir merkezine kadar yürüyerek geldik” sözleriyle anlattı.
‘2 bin 300 lira alıyorum, kazandığım parayı da aileme gönderiyorum’
İstanbul’da çalıştığı fabrikanın kaçak olduğu için kapatıldığını ve bu sebeple Ankara’ya döndüğünü ifade eden Ahmet, Türkiye’deki yaşam koşullarını şu sözlerle aktardı:
“Şimdi burada tekstilde çalışıyorum. Ayda 2 bin 300 lira alıyorum. Bu parayı da memleketteki anne ve babama gönderiyorum. Sigortam, çalışma iznim, kaydım hiçbir şeyim yok. Burada bir evde 7- 8 kişi kalıyoruz. Ailemle telefonla konuşmaya çalışıyorum. Şu anda Afganistan’da durumlar daha da kötüleşmiş. Amerika Afganistan’a geldiğinde hiçbir şey değişmedi. Ben kendimi bildim bileli her şey aynı.”
‘Savaş olduğu için geldik, bize ‘geldiniz memleketimizi pislik yaptınız’ diyorlar’
Sputnik’e konuşan Nasretullah da, savaş ve kötü yaşam koşulları nedeniyle Türkiye’ye geldiğini söyledi. Nasretullah, kayıtları olmadığı için hastaneye bile gidemediklerini ifade ederek “Türkiye’deki milletin içinde iyi de var kötü de var. Bazı insanlar bize kötü şeyler söylüyor. ‘Geldiniz bizim memleketimizi pislik yaptınız” diyorlar. Bizim şu anda ülkemiz çok kötü. Mevcut yönetim de, Taliban da hepsi aynı” dedi.