Adnan Oktar davasında sona gelindi, ancak örgüt yurt dışından yönetilmeye devam ediyor. 2019 yılından sonra örgütün propaganda faaliyetleri için sırf Twitter’da yaklaşık 235 sahte hesabın açıldığı öğrenildi. Davada tutuklu yargılanırken, ev hapsi şartıyla tahliye edilen ‘kedicikler’ de sosyal medyadan örgüt propagandasını sürdürüyor. Adnan Oktar paylaşımları sık sık ‘TT’ yapılarak, örgüt ‘diri’ tutulmaya çalışılıyor.
Adnan Oktar ve örgütüne yönelik 78’i tutuklu 236 kişinin yargılandığı davanın 11 Ocak’ta karara bağlanması bekleniyor.
Dava boyunca müştekilerin anlattıkları, örgütün gerek cinsel istismar sistemini gerekse de yabancı istihbarat örgütleriyle ilişkilerini gözler önüne serdi.
ORTAK SAVUNMALAR
Duruşmaların başlangıcında sanıklar öncelikle bütün suçlamalara karşı inkâr yoluna gitti. Erkek sanıklar, ne kadar ‘dini bütün ve haramla, günâhla işlerinin olmadığını’ savunarak, cinsel ilişki iddialarını reddetti. Kadın sanıklar (kedicikler) ise özetle ‘Bizim erkek kardeşlerimiz namuslu insanlardır, biz örgüt değil arkadaş topluluğuz’ savunmasını yaptı.
Ancak müştekilerin ifade vermeye başlamasıyla davanın seyri de değişti. Tehditlerle susturulmaya çalışılan mağdurlar mahkeme huzurunda yaşadıkları korkunç istismar olaylarını tüm ayrıntılarıyla ortaya serince, sanıklar söylem değişikliğine gitti. Cinsel ilişkileri kabul eden sanıklar bu sefer de ‘rızayla oldu’ iddiasına sarıldı.
ŞANTAJ VİDEOLARI BELGELENDİ
Savcının mütalaasından sonra artık iddiaları inkâr edemez hale gelen sanıklar, ‘Madem öyleydi, neden daha önceden şikayetçi olmadılar’ demeye başladı.
Mağdur kadınlar, girdikleri ilişkiler sırasında kaydedilen videolarla kendilerine şantaj yapıldığı için daha önce konuşmaya cesaret edemediklerini duruşmalarda anlattı. Şantaj videolarının bir kısmının örgüt tarafından, operasyon beklendiği haberleri gelince, imha edildiği iddia ediliyordu. Çok fazla delilin operasyondan önce karartıldığı belirtilmişti. Ancak iki sanıktan ele geçirilen dijital materyaller arasında gizli kamera kayıtlarına ulaşıldı. Kadınların birçok erkekle birlikte olduğu ‘turnike sistemi’ ve görüntülerin şantaj amacıyla kayda alınıp arşivlendiği belgelenmiş oldu.
OKTAR ‘ALLAH’IN ELÇİSİ’ DİYE ÖĞRETİLDİ
Davaya yansıyan ifadelere göre, 1980’lerde ilk olarak örgüte eleman katmaya başlayan Adnan Oktar çocukluğundan beri kendisinin “Mehdi” olduğuna inandı. Bu yönde de örgüte katılan elemanlarına telkinlerde bulundu. Adnan Oktar’a göre Müslümanların yapmaları gereken sadece Mehdi’yi beklemek ve ona itaat etmekti.
Adnan Oktar’ın “Allah’ın bu zamanki elçisi olduğu, ona kayıtsız şartsız itaat edilmesi gerektiği… Kuran-ı Kerim’deki peygambere itaat ayetlerinin meallerinin Adnan Oktar’a itaat olarak yorumlanarak ezberlettirildiği” müşteki ifadelerinde anlatıldı.
Oktar, müritlerinin arasında öyle güçlü bir bağ oluşturdu ki kendisine itaat edenlerin sevap işleyeceğine, ihanet edenlerin ise cehenneme gideceğine ikna etti. Bu sayede örgüt içindeki yasa dışı eylemlerin gizli kalmasını sağladı.
Örgüt özellikle varlıklı ailelerin çocuklarına kancayı taktı. Cennete gideceğine inandırılan müritler sahip oldukları her şeyi Adnan Oktar’a sundu.
AİLELERE ATILAN İFTİRALAR
Oktar, ağına düşürdüğü kişileri ailelerine düşman etti, “Aile mensuplarınız ile köprüleri yakın çünkü onlar münafık, din düşmanı ve İslam’a, bizim hareketimize zarar veriyor” talimatını verdi. Öyle ki, bir generalin kızı, babasını “Küçükken bana cinsel istismar uyguladın derim” diye tehdit ederek şikayetinden vazgeçirebilmişti. Yine bir başka ‘kedicik’ gerçekte 5 vakit namaz kılan annesi için “Kuran-ı Kerim’i yırttı, beni bıçakla tehdit etti” iddiasında bulundu.
ÖRGÜTTEN AYRILANLARI YILDIRMA
Adnan Oktar örgütten ayrılanlara hayatı zindan etti. Sahip olduğu avukatlar grubu aracılığıyla sahte ihbarlar, iftiralar ve suçlamalarla davalar açtırdı, ayrılmak isteyenleri tamamen savunmasız kıldı. Bir yandan da ayrılmayı düşünenlere göz dağı verdi.
2019’DAN SONRA 235 SAHTE TWİTTER HESABI AÇILDI
Sempatizanlar örgüt için çok önemli bir gelir ve fiziki güç kaynağı. Bu nedenle örgütün sosyal medyaki propagandasının önüne geçilmesi hayati önem taşıyor.
Sahte hesaplardan, gerek müştekilere gerekse mağdur avukatlarına yönelik yapılan çirkin paylaşımlar üzerine Twitter’a, İnstagram’a yapılan şikayetlerin de sonuçsuz kaldığı öğrenildi.
Ulaştığımız bir başka bilgiye göre, 2019 yılından sonra örgüt propagandası yapan 235 sahte Twitter hesabı açıldı.
Öyle görülüyor ki, Adnan Oktar’ın ceza alması örgütün faaliyetlerini durdurmak için yeterli olmayacak.
Kaynak: Veryansın TV