Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz, Adnan Oktar davasıyla ilgili akıl almaz detayları yazdı. Saymaz, mahkemenin Adnan Oktar’ın istismar sistemini göstermek için 108 sayfalık çizgi roman yaptığını söyledi.
İsmail Saymaz’ın Sözcü’de yayımlanan “Adnan Oktar’ın çizgi romanı” başlıklı yazısı şöyle:
Elimde bir çizgi roman var.
Aklınıza çocukluğumuzun Kızıl Maske’si, Teksas-Tommiks’i, Mister No’su gelmesin.
Bu çizgi roman sokak tezgahlarında ve bayilerde satılmıyor.
Kütüphanelerde de bulamazsınız.
Kahramanı ve karakterleri halen yaşıyor.
Anlatılanlar tümüyle gerçek…
Romanın adı: Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’nün Cinsel İstismar Sistemi.
Yayıncısı: İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi!
Adnan Hoca’ diye bilinen Adnan Oktar’ın da aralarında olduğu, 78’i tutuklu 236 sanık İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor.
Mahkeme Başkanı Galip Mehmet Perk ve heyeti, Oktar liderliğindeki örgütlenmenin kızları nasıl tuzağa düşürdüğünü toplumun bilmesi adına bugüne kadar yargı dünyasında görülmedik bir yola başvurdu.
Mağdurların ifadeleri, teknik takip verileri ve ses kayıtları ışığında 108 sayfalık çizgi roman hazırlandı. Çizgilerin yanı sıra kitaba 13 mağdurun savcılık ve mahkeme ifadelerinden, sanıkların telefon konuşmaları ve yazışmalarından alıntılar serpiştirildi.
Çizerin ismi gizli tutulurken, romanın masrafı mahkeme kaleminden karşılandı.
Yalnızca üç adet basıldı. İkisi heyete ve savcılığa verildi. Üçüncüsü dava dosyasına konuldu.
Kitaba karekod eklenerek, mağdurlar tarafından sunulan kaydın dinlenmesi sağlandı.
Romanın sunuş yazısında, Oktar ve örgütünün bazı kamu görevlilerince korundukları iddia edilerek, şöyle deniliyor:
“Kırk yıldır binlerce genç kızı cinsel olarak mağdur etmesine rağmen örgütün silahlı ve korkutucu gücü ve kamu kurum-kuruluşlarındaki bazı kirli eller bu korkunç istismar sisteminin ortaya çıkmasını engellemiş, karşısına kimsenin çıkmaya cesaret edemediği örgüt varlığını bugüne dek sürdürmüştür.”
Romanda, 70 kadar mağdur kızın anlatımları doğrultusunda ‘Hale’ adlı hayali karakter yaratıldı. Üniversiteli Hale, İstanbul’da ünlü bir AVM’de gezerken, Oktar’ın ‘kız bulma imamı’ diye suçlanan B.Y. tarafından hedef seçiliyor.
Kendisini ajans sahibi olarak tanıtan B.Y., Hale’ye lüks markaların sosyal medyadaki reklam yüzü olmayı öneriyor.
Hale, kabul ediyor.
B.Y., Hale’yi evine bırakıyor. Bu sırada pahalı arabasını, korumalarını, tabancasını ve torpido gözündeki parasını göstererek, genç kızı etkiliyor. İşleri yüzünden evlenemediğini, Hale’den hoşlandığını söylüyor.
Baş başa yedikleri yemekten sonra B.Y., Hale’yi boğazdaki yalısına götürüyor.
Yalıda E.D. ve K.G. adlı arkadaşlarıyla yaşadığını söylüyor.
İslam’ı en doğru yaşayan topluluk olduklarını anlatıyor. Dine göre şarap dışındaki içkileri tüketmenin, evlilik öncesi farklı şekilde ilişkiye girmenin helal olduğunu savunuyor.
Hale’yi ilişkiye ikna ediyor.
Birkaç hafta sonra Hale’yi, arkadaşları K.G. ve E.D ile toplu ilişkiye zorluyor.
Görüntüleri çekiliyor.
Hale ayrılmaya karar verince “Evleneceğiz” diyor.
Evliliğe karar vermesi için Oktar’ı ziyaret edeceklerini kaydediyor. Kandilli’deki villada Hale’yi gören Oktar, iltifat edip altın kolye veriyor.
B.Y., Oktar’ın mehdi olduğunu iddia ediyor.
Ardından şöyle diyor:
“Aslında dinde her şey çok rahat. Abi bunu göstermek için kaliteli ve güzel kızların olduğu, şarkılı türkülü ortamların olduğu cenneti oluşturmaya çalışıyor.”
Evlenmeden önce Hale’nin iç çamaşırsız halde Oktar’ın huzuruna çıkmasını istiyor.
“Onu doktor olarak düşün. Vücuduna bakması lazım” diye tembihliyor.
Oktar, vücuduna dokunduğu Hale’yi kendisine nikahlıyor.
Romanın sonunda Hale, kediciğe dönüşüyor.
Bu arada Adnan Oktar Davası’nda savcılık esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Oktar’a 1365 yıla kadar hapis istenirken, 13 kişinin örgüt yöneticisi oldukları iddia edildi. Mütalaada, Oktar ve grubunun kız çocuklarına ve kadınlara karşı cinsel istismar suçu işlediği ileri sürüldü. Oktar’ın ağır ceza alması bekleniyor.