Abdülhamid, bugün yaşasa neden bu kadar çok övüldüğünü anlamaz.
Çünkü 33 yılda göklere çıkarılacak bir başarısı yok.
33 yılda kazandığı sadece 1897 Yunan savaşı var. Onu da korkudan masada verdi.
1 karış toprak kazanmadı. Peki ekonomi?
Osmanlı, iflasını Abdülhamit döneminde açıkladı. 1881 yılındaki Muharrem kararnamesiyle iflas açıklandı ve Düyun-u Umumiye kuruldu.
Düyun-u Umumiye, bugünkü İMF den daha beter bir kurum.
İMF en azından uzaktan tavsiye veriyor. Bizim dediklerimize uymazsan sana para mara yok diyor.
Düyun-u Umumiye ise İstanbul’da kurulan bir kurumdu.
Yani adamlar, borçlarını ödeyemiyoruz diye bizzat devlete çöktüler. İstanbul’a yerleştiler ve evin sahibi gibi her şeye karıştılar.
Şunu şuraya harcama, bunu buraya harcama. Her şeye müdahale ettiler.
Padişah şöyle oturup köfte yese “Sana 3 köfte yeter. 5 köfte fazla. İkisini ben yiyeceğim” deme noktasına geldiler.
Kazanılan toprak yok. Ekonomi yok. Peki, dış politikada dik duruş?
O hiç yok. Abdülhamit Osmanlı’nın dış politikada en korkak padişahıdır.
İngilizler tehdit etse Almanya’ya sığındı. Almanlar tehdit etse araya Rusya’yı soktu. Rusya tehdit etse İngilizlere göz kırptı. Herkesi idare etmeye çalıştı. Herkese mülayim davrandı
Kabadayılık yapsa ne olacak? Paran yok, ordun yok. Yanı başında devletin hazinesine çökmüşler. Bu yüzden sessiz sessiz oturdu
Fransızlar Tunus’u işgal etti. Mithat Paşa’nın canı karşılığında ses çıkarmadı
İngilizler, 1882 de Mısır’ı işgal etti. Mısır’a gönderecek donanma olmadığı için sadece uzaktan “Seni kınım kınım kınıyorum İngiltere” dedi. Bu tavır çok tanıdık geldi değil mi?
Kıbrıs’ı da donanma olmadığı için tek damla kan dökmeden verdi.
Sonuç?
Kazanılan savaş yok. Para yok. Güçlü ordu yok. Dik duruş yok.
Geriye kalan ne?
Geriye kalan sadece Payitaht dizisinde sürekli çatık kaşlı, elinde baston, Hacivat gibi sakalıyla gezen, sağa sola racon kesen Tatar Ramazan’dan bozma çakma bir Abdülhamit.
İşte yıllardır bu çatık kaşlı Abdülhamit seviliyor. Hem de çatık kaşlı hiçbir fotoğrafı olmadığı halde.
Günümüzde anlatılan Abdülhamid’in gerçek Abdülhamit ile alakası yok.
Hayali ve komik bir Abdülhamit anlatılıyor.
Sözde Osmanlıcılara göre Abdülhamit hiç gülmeyen, sürekli öfkeli öfkeli dolaşan ve tüm emperyalist devletlerin elçilerine ağır laflar eden korkusuz bir padişah.
Düşünün… Hayali Abdülhamid’e göre koskoca İngiltere Büyükelçisini bile huzurundan kovuyor ama İngilizler hiçbir şey yapmıyor.
Gerçekte öyle bir şey olsa İngiltere, Yıldız sarayının bahçesine karargâh kurardı. Abdülhamid te sarayın penceresinden selam verirdi.
Koskoca Mısır işgal edildiğinde bile ses çıkarmamış bir padişahtan sizin hayalinizdeki Abdülhamit çıkmaz.
Artık insanları salak yerine koymayın. Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamaktır diyerek toplumla dalga geçmeyin.
Abdülhamid’in bugünün gençlerine örnek olacak neyi var?
Gençlere paranoyaklığını mı örnek gösterelim?
Kaybettiği savaşları mı örnek gösterelim?
Kazandığı Yunan savaşını bile masada veren korkaklığını mı örnek gösterelim?
33 sene boyunca tüm emperyalist devletleri idare eden boynu bükük, düşmana karşı elini ovuşturan ezik siyasetini mi örnek gösterelim?
Abdülhamid’in gençlere örnek göstereceğimiz ne kahramanlığı var?
Yıllardır süren Abdülhamit saçmalığı artık yeter. Gidin hayalinizdeki mahalle kabadayısı Abdülhamit ile yaşayın ama milleti artık zehirlemeyin.
