ABD’nin Değnekçiliğini Yapmak (Stratejik Ortaklık)

Kapı komuşumuz Suriye’de yaşananları az çok hepimiz takip ediyoruz. Kendi iktidar hırsları ve çıkarları için herşeyi yapmaya hazır olanlar , bugünlerde televizyon kanallarında , gazetelerinde her türlü imkanlarıyla Baas ve Suriye muhalifliği yaptığını görüyoruz.
İktidarın başının, Suriye’yi uyarması ve Suriye ile olan her türlü temaslarını derin bir kaygı ve şüphe içerisinde izlemekteyim.
İzlenen politikaları ve söylemleri doğru bulmamaktayım.
Türkiye olarak politikalarımızla şu anda  Amerika’nın maalesef ki değnekçiliğini yapıyoruz.
Yakın tarihte savaş yapmış (İsrail ile) Ürdün’e kafa tutmuş Suriye, Libya’ya Tunus’a benzememektedir. Küresel güçlere de öyle kolay kolay teslim olacağı gözükmemektedir. Suriye’yi alt etmenin , istediği gibi şekillendirmenin mümkün olmadığını gören Amerika , stratejik ortak (değnekçisi) olarak nitelendirdiği Türkiye’yi devreye sokmuştur. İktidarın başına diplomatik olarak “Hadi koçum göreyim seni” demiştir.
Olaylar bu güne nasıl geldi? Türkiye olaya nasıl müdahil olmuştur? Bu sorulara sırayla cevap verelim.
Suriye’de 2 ay önce Beşar Esad tarafından köklü bir temizlik yapılmıştır. Gaziantep’ten Kilis’ten , Hatay’dan Suriye’ye giriş yapan Amerikan ajanları tek tek kafalarına sıkılarak öldürülmüştür. Bu eyleminden sonra sınıra tanklar yığan Suriye hükümeti ; Türkiye’yi Amerikan ajanlarını kendi sınır kapıları üzerinden Suriye’ye soktuğu için alanen tehdit etmiştir. Böylelikle Türkiye ve Suriye ilişkileri gergin bir hal almıştır.
AKP iktidarı kendisini başa getiren küresel güçler tarafından ekonomik ve siyasi argümanlarla tehdit edilmektedir.Siyasi ve ekonomik olarak köşeye sıkıştırılan iktidara ya bizim değnekçiliğimizi yaparsın Suriye’yi tehdit edersin , sınırı geçer güvenli tampon bölge oluşturursun ya da seni iktidara getirdiğimiz gibi geri indiririz denilmektedir.
Piyasalardan bir anda 11 milyar dolar (swap işlemleryle) buharlaştırıldı. Kaçınız farkettiniz ,ülkemizde yüzde 13′lük bir devaluasyon olduğunu? Dolar ve euro fiyatları niçin fırlamaktadır? Pkk kimin emriye hergün askerimizi şehit etmektedir? Pkk, kimden güç almaktadır? Bu soruların hepsinin aslında tek bir cevabı var, iktidarın ve Türkiye’nin elini kolunu bağlamak ve ülkemizi ABD’nin değnekçiliğini yapmak zorunda bırakmak.
Komşularla sıfır sorun politakası uygulayan bir iktidar , Suriye’nin kendi meselesini nasıl bir iç sorun, mesele olarak görebilir orası da ayrı bir tartışma konusudur. Suriye bizim sömürgemiz midir ki iç sorunumuz olsun.
Yıllarca Arap ülkeleriyle sıcak temas kurulması için çaba sarfeden; Dubaili , Suriyeli, Suudi Arabistan’lı iş adamlarının ülkemizde ihalelere girmesini, yatırımlar yapmasını arzu eden bir iktidarın Suriye ile arayı bozmuş olması ; diğer komşularımızda ve Ortadoğu’daki Arap ülkelerinde Türkiye muhalifliğini artıracaktır. Ayrıca Türkiye’nin dost olmadığını , her an kendileriyle ilgili politikasını değiştirebileceğini düşünen sınır komşularımız da bize karşı silahlanacaktır. Değnekçilik yaparken düşman kazanacağız ve olası savaş durumunda karşımızdaki cepheyi genişleteceğiz.
İstenen şey; son yüzyıldır kanın durmadığı , Fırat ve Dicle’ye kanın karışmadığı bir günün olmadığı Ortadoğu coğrafyasında yumurtaları birbirlerine çarptırırarak yeni bir savaş alanı yaratmaktır.
Irak’ı devirip , Suriye’ye el atanlar; İran’ı karıştırıp Ortadoğu’da serbestçe at koşturmak isteyen emperyalistler ; sırası gelince Türkiye’ye neden el atmasınlar… Türkiye olarak bu konuda safımızı artık iyi belirlememiz gerekmektedir.Stratejik ortağımız ABD’nin oyununa artık daha fazla dahil olmamalı, Suriye’ye diplomatik olarak özür dilemeli ve ilişkilerin normalleşmesi için gerekeni yapmalıyız.
5 Asır süresince 3 kıtada hüküm sürmüş , gittiği her yerde barış ve özgürlüğün gerçek savunucusu , teminatı olmuş bir millete , birilerinin değnekçisi olmak hiç yakışmamaktadır.

Alperen KIZIKLI

Dipnot

Yıllarca haber spikerlerince Beşar Esad diye hitap edilen siyasi lidere ne oldu da birden Esed denmeye başlanmıştır?

Beşar Esad’a , haber kanallarında ve tartışma programlarında Esed diye hitap edilmesi tam bir toplum mühendisliği örneğidir.  Türkiye’de aileler Esad ismine sempati duymaktadır. Esad isminde bir çok Türk evladı vardır, aileler çocuklarına Esad ismini koymaktadır. 
Fakat ESAD’a televizyon kanallarında Esed diye hitap edilmesi sanki yeni biriymiş izlenimi uyandırıyor. Böylelikle yeni bir düşman algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Suriye’ye dost gözüyle bakan halkın algısı değiştirilmek isteniyor.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!