Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Çin’in Uygur Özerk Bölgesinde Uygur Türklerine yönelik baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Çinli bazı yetkililere yaptırım uygulama konusunda anlaştı.
AB ülkelerinin Brüksel’deki büyükelçilerinin uzlaşısıyla Çinli 4 yetkili ile bir kuruluşa yaptırım uygulanması bekleniyor. Kararın ve yaptırım uygulanacak kişilerin 22 Mart’taki AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda onaylanacağı ve açıklanacağı belirtildi.
AB’nin Çin’e yaptırım kararının geçen yıl sonunda yürürlüğe giren Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi kapsamında alındığı ifade edildi. Bu kapsamda Kuzey Kore, Eritre, Sudan ve Libyalı bazı kişilere de yaptırım getirilecek. Yaptırımların seyahat yasağı ve varlıkların dondurulması gibi tedbirleri içermesi öngörülüyor.
Çin’den AB’ye tepki
Çin ise AB’nin olası yaptırım kararına tepki gösterdi. Çin’in AB’deki diplomatik misyonunun temsilcisi Büyükelçi Zhang Ming, sosyal medyadaki açıklamasında, yaptırımların “cepheleştirici” olduğunu belirterek, zıtlaşma yerine diyalog istediklerini belirtti.
Uygurlara baskı ve insan hakları ihlalleri suçlamalarını reddeden Çinli Büyükelçi, “AB’den iki kez düşünmesini istiyoruz. Birileri zıtlaşmada ısrar ederse biz geri adım atmayız.” ifadesini kullandı.
AB, ikinci büyük ticaret ortağı Çin’e son olarak 1989’da yaptırım kararı almıştı. Tiananmen Meydanı’ndaki olayların ardından başlayan silah satış ambargosu halen devam ediyor.
Uygur Özerk Bölgesi’ndeki tartışmalı kamplar
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü zorla tutuluyor. Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin, şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları zorla çalıştırma iddialarını reddederken, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.